Kaymakamın Verdiği Siftah Parasını 40 Yıldır Saklıyor

Kaymakamın Verdiği Siftah Parasını 40 Yıldır Saklıyor

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Restaurant işletmeciliği yapan Haydar Pekel (84), dönemin kaymakamı tarafından verilen siftah parasını 40 yıldır saklıyor.

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde restaurant işletmeciliği yapan Haydar Pekel (84), dönemin kaymakamı tarafından verilen siftah parasını 40 yıldır saklıyor.

Mudurnu ilçesinde 1973 yılında restaurant işletmeciliği yapmaya başlayan Haydar Pekel, dönemin Kaymakamı Cemal Barutçu’nun kendisine siftah için verdiği 100 TL’yi saklıyor. 40 yıldır kaymakamın verdiği parayı duvarından indirmeyen Pekel, “İlk dükkanı açtığımızda kaymakam bey gelmişti. Eşi Ayten hanım ile birlikte iş yerimize gelerek birer köfte yedi. 5 kuruş yapan köfteler için 100 Türk Lirası siftah parası attı. O günden beri Kaymakam Cemal Barutçu’yu hiç unutmuyorum. Çok güler yüzlü ve değerli bir şahsiyetti. İlçemize çok şeyler kattı” dedi.

84 yaşındaki Haydar Pekel, kaymakam Barutçu’nun kendisine siftah olarak verdiği 100 TL için 2012 yılında kendisine 500 TL teklif edildiğini ifade ederek, “Bu paranın bende kaybolmaz bir değeri ve hatırası var. Satılık değildir” ifadelerini kullandı.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnu Offroad Tek Kurşun yarışması yapıldı

Mudurnu Offroad  Tek Kurşun yarışması yapıldı

Mudurnu OFFROAD Kulübü tarafından organize edilen 3. Tek Kurşun Atış etkinliği ve Offroad gösterileri Mudurnu Maymuncular Mevkiindeki  alanda yapıldı.

Mudurnu Atış Poligonunda gerçekleştirilen  etkinliklere geceden katılımlar olurken , Kamp ateşi yakıldı.

 

Pazar saat 11.00 de başlayan Atış etkinliğinde ise renkli görüntüler yaşandı.

Adeta bir  Panayır alanına dönen alanda Piknik yapanlar, atışları heyecanlı gözler ile izledi.

 

Mudurnu protokolü de Atış alanında yerlerini aldı.

 ATIŞLARI MUDURNU KAYMAKAMI NURULLAH ERTAŞ BAŞLATTI

Mudurnu Tek Kurşun Atış yarışmasını Mudurnu Kaymakamı Nurullah ERTAŞ Başlattı. Kaymakam Ertaş’ın  Poligonda yaptığı atışlarda hedefleri isabet ettirememesi çevresindekiler tarafından Kaymakam bey neden vurmuyorsunuz sorusu üzerine, ben   hedefleri delmek istemiyorum yanıtını verdi.

 

 

www.mudurnuhaber.com

 

AV FUARINA MUDURNU OFFROAD GEZİ DÜZENLEDİ

Bursa’da TÜYAP tarafından düzenlenen ‘Doğa Av 2013 Fuarı’ kapılarını açtı.

 

TÜYAP ile Türkiye Atıcılık ve Avcılık Federasyonu iş birliğiyle tertiplenen BursaDoğa Av 2013 Fuarı, av tutkunlarını bir araya getirdi.

Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde  5 yıldan bu yana yapılan fuara 12 ülkeden 126 firma katıldı. Geçen sene 52 bin ziyaretçi ağırlayan fuarda bu yılki hedef ise 55 bin olarak belirlendi.

Mudurnu ilçesinden MUDURNU OFFROAD Kulübü 20 kişilik  bir ekip ile Fuarı gezdi.

2 Haziran tarihine kadar açık kalacak fuara ilk gün ilginin az olduğu görüldü.

Bursa ilinde Fuar alanında yanımıza kadar gelerek bizlere eşlik eden Mudurnulu Polis Memuru Erol BEY ağabeyimize bizlere Bursa ilinde Ev sahipliği yaptığı için teşekkür ederiz.

 BURSA NIN MEŞHUR İSKENDER KEBABI

Bursa ya gidilirde İskender Kebap yenmezmi? EVET yenir, bizde Otobüs Kaptanımız Sezai bey’in bize yaptığı  Rehberlik ile  Bursa da İSKENDER yedik, çok nefisti. Teşekkürler.

 BURSA ULU CAMİİ

Bursa iline vardığınızda Mutlaka ULU Camiye girip 2 Rekat namaz kılmadan gelmeyin. Burada insan çok huzur buluyor, ortasında  Havuzlu çeşmesinden  Abdest almak için insanlar sıraya giriyor. Cami derneği burada çok farklı bir sistem oluşturmuş. Havuzun etrafındaki dolaplarda Havlular var, bu Havluları ABDEST aldıktan sonra kullanıp Kirli  sepetine atıyorsunuz, bu sistem çok güzel bir şekilde işliyor, her yer Prıl prıl.

 CHP FAALİYET TE

CHP Bursa da Ücretsiz Otopark istemek için imza kampanyası başlatmış.

www.mudurnuhaber.com

GENÇLEŞİYOR MUYUM ? SEBEBİ NE ?

EVET, gençleştiğimi hisseder gibiyim. Şair diyor yaaa, yaş 35 yolun yarısı diye, çok değerli bir hocam ise, be Mübarek Hâşâ Allah ile aranda senetmi yaptın 70 yaşına kadar yaşamak için nerden biliyorsun 35 yaşında yolun yarısında olduğunu diye vaazlarında şaire çatıyor.

Günlerden 13 Mart 2013 bir Ankara ziyareti dönüşüne geçtiğim anda Cep telefonumda tanımadığım bir ses, efendim biz sizi Mudurnu Yarışkaşı Konağı Nevzat ANLITAN bey in vasıtası ile arıyoruz, sizin ile bir konu hakkında görüşmek istiyoruz dedi. Bende ben Ankara dayım Bolu’ya geliyorum, orada görüşsek olurmu? dedim.  Tamam, gelince görüşelim dediler. Konuyu bilmediğim için hemen Nevzat abiyi aradım, bana dediki birisi size bir şey tanıtacağız, çok faydalı dedi bende benim bu işlere ayıracak vaktim yok, bunu yapsa yapsa Mudurnu’nun kâhyası bizim Aydın var onu arayın dedim dedi. Bende iyi o zaman abi  ben gidip bir bakayım bakalım neymiş dedim.

Ankara dan Bolu ya gelene kadar, acaba şu mu acaba bumu, acaba yeni bir termal proje varda bana bir şeymi teklif edecekler diye gelene kadar çatladım. Nihayet Bolu’ya geldim ve buluştuk. Orada Alp ve Hüseyin Bey diye iki arkadaş ile tanıştım. Dedim arkadaşlar buyrun konu nedir bir anlatın, teklifinizi bekliyorum. Arkadaşlar dediler ki bizim işimiz sağlıklı beslenme ile ilgili, ben hemen daha önceki bilgilerime dayanarak hay Allah keşke gelmeseydim, bunlar bana bir şeyler satacaklar. Biraz arkadaşları dinledim, ban çeşitli slâytlar ve görüntüler seyrettirdiler ve kendileri ile ilgili daha önce çekilmiş ve şimdiki hallerini gösterdiler.

Tabiî ki ben arkadaşları daha önceden tanımadığım için, işin açıkçası güvenemedim. Efendim biri 95 kğ den 65 kğ ye düşmüş, biri 130kğ den 80kğ ye düşmüş ve çok sağlıklı görünüyorlar. Dediğim gibi arkadaşları tanımadığım için, pazarlama taktiği olduğunu düşündüm. Bana dediler ki Yılmaz GÜNEY i tanıyorsunuz değil mi? Tanımam mı?  Evet bu sinema sanatçısı bizim programımız sayesinde bu kadar genç görünüme sahip.  Kendi kendime,  bu işler boş işler dedim. Arkadaşlar size bir analiz yapalım, ücret felan istemiyoruz, sadece bilgilerinizi size söyleyelim. Şunu da hatırlatayım, buraya gelmeden 3-4 gün önce başlayan bir problemden dolayı sürekli başım dönüyor ve çok huzursuz olduğumdan dolayı çareyi ÇEK -UP yaptırarak rahatlamakta bulmuştum. Orada da doktorlar Karaciğerinizde yağlanma var,  biraz gıdalara dikkat edin diye uyarmışlardı.

Neyse biz teraziye çıkıp tartılarak bilgilerimizi verdik, kilo 95, yağ problemi ve normalde 42 olan Metobolizma yaşımın dengesiz beslenmenin ve her gün çeşitli gofret ve Çikolata beslenmem ile beraber 57 olduğunu öğrendim.

Kilomdan rahatsız olduğum için ayaklarımda ve diz kapaklarında zaman, zaman problemler yaşıyordum. Alp ve Hüseyin Bey, isterseniz bir deneme programı yapalım dediler. Anlatılanlardan sonra kaybedeceğim hiç bir şeyin olmadığını düşünerek deneme programına başlamayı kabul ettim.

Sonuç, önce Nevzat abi den sonra Alp ve Hüseyin Bey den beni ikna ettikleri için teşekkür ederim. Aradan 16 gün geçmiş ve ben 95 kğ den 92 kğ ye inmişim, zaten kendimde de hissedebiliyorum.  Ayrıca programa girdikten sonra gözle görülür farklılıkları kendimde görmeye ve hissetmeye başladım. Mesleğimiz ve birazda Siyaset ile uğraşmamızdan dolayı çok çabuk sinirleniyor ve çok fazla yüksek sesle konuşuyordum. Artık bazı alışkanlıkları otomatikman bıraktım. Eskiden bir oturuşta bir çorba ile bir büyük ekmeği neredeyse bitirirken, şimdi ise sadece bir dilim Ekmek yeme hissi içimden zor geliyor.

CAN BOĞAZ DAN GELİP, BOĞAZDAN ÇIKIYOR

Atasözü, Can boğaz dan gelir, EVET, Boğaz dan geliyor ama maalesef Kalp krizi, Damar Tıkanıklıkları, Alçak ve Yüksek tansiyon ve benzeri şeylerin ana kaynağıda  Boğazdan kaynaklanıyor, Boğazımıza sahip çıkamadığımız için, dengesiz beslenerek  hayatımızı hastane köşelerinde, o doktor senin bu Doktor benim  koşturarak geçiriyoruz. Benden size tavsiye, kendiniz için vakit ayırın ve sağlığınıza özen gösterin. Yol yakinken…

 

Saygılarımla

Mudurnulular çıkış yolu arıyor

Mudurnulular çıkış yolu arıyor

Mudurnu’nun genel sorunlarını tespit etmek ve bu sorunlara getirilecek çözüm önerilerini tartışmaya açmak, ortak akıl oluşturmak amacıyla, Mudurnu gönüllülerinin, kurumların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bir toplantı çağrısı yapıldı.

Çağrıyı, Bolu Mudurnulular Derneği, Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği, Doğal ve Kültürel Mirası Koruma Derneği, İstanbul Mudurnulular Platformu ve Mudurnu Kent Konseyi başkanlığı yaptı.

Mudurnu Aile Çay Bahçesi, ÇINARALTI Restaurant ikinci katında yapılan toplantıya 56 kişi Davet edilirken, Belediye Anons sisteminden de katılmak isteyenlere açık davet edildi.

 

   MUDURNU SORUNLARI TOPLANTISINDA KAYMAKAM YOK

Mudurnu ilçesinin sorunlarının tartışılarak çözüm yollarının arandığı toplantıya Kaymakam Nurullah ERTAŞ a Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK ün bizzat davetiye verdiğini belirtmesi üzerine katılmaması,  toplantıya katılanlarda huzursuzluk yarattı.

Toplantıya başkanlık yapan Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK,  Kaymakam bey, mülakat sonuçlarını bekliyormuş, bende kendisine sizin kadar bizde bekliyoruz sonuçları,  Mudurnu’ya gelen Kaymakamları tutmak ve buraya hizmet vermelerini sağlamak için ne yapmamız gerekiyor diye katılımcılara sordu.

MUDURNU’DA TURİZM  OFİSİ VAR  AMA  GÖREVLİSİ BAŞKA YERDE

Mudurnu Yarışkaşı Otel Sahibi Nevzat ANLITAN Mudurnu’ya gelen Turistleri gezdirecek kimse yok, ofis var ama  burada görevli arkadaş başka yerde  görev yapıyor dedi.

Mudurnu Esnaf ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Hulusi DİKER , geçmiş yıllarda Kaymakamlıkta otururken başına gelen bir olayı anlattı. Maaşını özel idareden alan rehberin  Kaymakam beye konağımıza  misafir getirmiyor diye şikayet edildiğini ifade etti.

Mudurnu Fuatbeyler Konağı Sahibi Reşat Ünsal ,  Turizmcilik yapıyoruz fakat çok büyük sıkıntılarımız var.  Dışarıdan gelen kişiler burada rahat edemiyor. En basit örneği Park sorunu bir defa adam geldimi Park yeri bulamıyor. Ondan sonra gelen vatandaşlar nereyi gezeceğini bilmiyor, bir rehberimiz yok,  bir taraftan bir şeylere başlamamız lazım, gelen vatandaşa bizim hamamımız var camimiz var, şuyumuz var, buyumuz var dememiz lazım dedi.

GÖYNÜK TERMİK SANTRALI TEHLİKE SAÇACAK

İstanbul Mudurnu platformu Üyesi Tayfun ÜNSAL , GÖYNÜK ilçesinde kurulmaya başlanan TERMİK santralde kullanılacak olan  GÖYNÜK kömürünün yakılmasından dolayı çevreye çok büyük bir RADYOSYON yayılacağını ifade etti. Tedbir alınmaz ise ileride  herkes için burası bir tehlike yaratabilir. Rüzgarın etkiis ile bu alan çok büyük bir çevreye zarar verebilir. Bunun için gerekli tedbirlerin alınması için Göynük ve MUDURNU birlikte haraket etmelidir dedi.

 

 

 MUDURNU ORGANİK BİR YER OLARAK BİLİNİYOR

İstanbul Mudurnu platformu Üyesi Yavuz ACAR,İstanbul dan arkadaşlarım sipariş verdi,  Mudurnu ya gidiyorsun bize, Yoğurt getir Ekmek getir diyorlar ve çok özlem çekiyorlar, Mudurnu yu organik olarak görüyorlar, yarın  burada bir tavukçuluk hastalığı olduğunda biizm Mudurnu ya çok büyük zarar verir dedi.  O kadar güzel değerlerimiz varki insani olarak, çocukluğumuz burada geçti bizim  ben şurdan beş dakika bir şey alıp geleyim dedim, her kes önümü çevirip hal hatır etti dedi.

Konuştuğu insanlarda çok güzel temennilerin olduğunu ifade eden ACAR, bir araya gelerek bir türlü örğütlenemiyoruz,  Mudurnulular birlikte olamıyorlar, olamıyoruz , eğer olabilsek  bu gün biz bir sürü şeye set koyabiliriz , bir sürü güzel değerleri  doğal olarakta kültürel olarak ta  dini olarak ta o kadar zenginizki  bu zenginliğin farkınd adeğil bizim kasabalımız, dışarıdakiler farkında , ama Mudurnulu farkında değil , sabahları 12 ye kadar Mudurnulu uyuyor,  üzerine bir çorba, genel olarak söylüyorum sözlerimi, ondan sonrada içki muhabbetine giriliyor , bu davranış Mudurnu yu çok kısır döngüye itebilir dedi.

 

 TÜM DETAYLARIN VİDEOLARINI MUDURNU HABER TV DE izleyebilirsiniz.

MUDURNU HABER TV     www.mudurnuhabertv.web.tv     

 

HER KES ETEKLERİNDEKİ TAŞLARI BİRER BİRER DÖKTÜ, ÇOĞU DİNLEDİ, BAZILARI  AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

www.mudurnuhaber.com

Seben Günlüğü…

Seben Günlüğü…

         Atalarımız tebdili mekânda ferahlık vardır demiş… Yeni yılın ilk günlerinde eşimle birlikte komşu ilçemiz ve sınır komşumuz Seben’e doğru yola çıktık. Geçmişte hısımlık ve ticari bağlarımızın çok güçlü olduğu önemli coğrafi ve tarihi özelliklere sahip Elma diyarındayız. Bu arada Elma diyarı diye bilinen Seben’imiz de Elmacılık can çekişiyor ilgilerle önemle duyurulur!

          Seben’de sevgili dostum Reşat Demirel’ile buluşup Kozyaka köyü Çavuşlar mahallesine harekât ettik köyün girişinden görünen ıssız ve sessiz evlere rağmen köyün eskiden yoğun bir nüfusa ev sahipliği yaptığının ipuçlarını veriyordu.

         Bizi önünde durduğumuz üç katlı ahşap evin kapısında baba dostu Abdullah abi her zamanki güler yüzü ve tevazusu ile karşıladı, daha kapıdan içeri girmeden hoş beşe başlayıp köy ve ev hakkında sorular sormaya başladım.

         Reşat Bey ve Abdullah abiden bilgiler alıp etrafa göz gezdirirken sobası yanan sıcacık odada candan bir hoş geldiniz’le güler yüzlü yengemiz buyurun dedi. Daha yerimize oturmadan kediden çok kuzuya benzeyen “Osman”da bende buradayım diye kendini gösterdi.

         Hal hatır sorma faslında ara verdiğimiz köyün tarihini konuşmaya sofraya gelen nefis yemekleri yerken devam ettik.

 

İsmet İnönü’nün konuk olduğu evde zamana tanıklık etmek…

         Misafir olduğumuz evi yaptıranlar Mudurnuda Boyalı konak diye bilinen(Havlu Mah.İlk kız mektebi) evin sahipleri 1800 lü yıllarda Mudurnu’dan yazları yaylak olarak geldikleri yeri zamanla benimseyip yine Mudurnulu ustalara bu evi yaptırmışlar.

        Kozyaka köyü Kurtuluş savaşında birçok tarihi olaya tanıklık etmiş… İstanbuldan Anadolu’ya geçen İsmet İnönü ve arkadaşları köyden Asim beyin öncülüğünde sağlanan özel müfreze ile Bolu’dan alınıp köyde misafir edildikten sonra ertesi gün Nallıhan’a kadar eşlik edilerek Ankara ya uğurlanmışlar.

         Yemekten sonra çaylarımızı içip tarihi sohbette köyün içinde devam etmek üzere dışarı çıkıyoruz ilk durağımız geçmişte Seben ve çevre ilçelerde Karakahya bıçak ve çakıları ile ün salan Hasan ustanın el emeği göz nurunu katarak çakı ve bıçaklar ürettiği atölyedeyiz. Dünyanın en seri üretim yapan modern bıçak fabrikasına gitseniz geçmişte Hasan ustanın bu mütevazi atölyede sevgisini, ustalığını katarak ürettiği bıçak ve çakıları bulamasınız.

          Atölyeden hemen yanındaki Reşat beyin dede, baba yadigâr evine geçiyoruz. Günümüzde insanların modernleşme adına  “Toki tabutluklarına” yerleşmek için yarış ettiği bir zamanda Reşat dostum dede, baba ocağı yok olmasın diye sahip çıkıp emek ve para harcamış, geçmişten aldığı kültürü geleceğe taşıma sorumluluğunu üstlenmiş.

          Bana göre bu sorumluluk en büyük erdemlerden biri, büyük dedesinin, babasının evini, ailesinin kültür ve geleneklerini, doğasını bilmeyen bireyler, toprağa, ağaca, çiçeğe, böceğe saygıyı nerden bilip; gelecek kuşaklara temiz bir dünya bırakma sorumluluğunu taşıyacak.  

          Köy içinde yapılan gezi ve aslan başlı çeşme ziyaretinden sonra ev sahiplerinin  “tekrar bekleriz” sözleriyle vedalaşıp Seben’de başka bir dostla buluşmak üzere yola çıkıyoruz.

Cuma Camileri…

         Köyden Seben doğru giderken geçmişte insanların sosyal hayatında önemli bir yeri olan ibadetin dışında başka bayramlar, seferberlik ve haberleşme gibi toplanma merkezide olan Cuma camileri burada’da kendi haline terkedilmiş.

          Akşam karanlığında caminin içini gezerken kim bilir insanlar burası yapılırken nasıl çalıştı, ilk ibadete açılırken ne duygular içindeydi burada seferberlik çağrısı yapılan ve gidip dönmemek var diyen insanlar bu meydanda sevenleri ile nasıl vedalaştı.

          Düşündüm! Acaba  “farzı” dışında hac ve umre ziyaretlerini ticarete çevirenler ve gidip, gelme sayısıyla övünenler… Cuma camilerini, akmayan çeşmeleri, köy okullarını, eski köy mezarlığının çitlerini, tamir ettirdim, okuma imkânı olmayan iki çocuğu okuttum, burs verdim diye övünseler, sevap ölçüsünü bilmem ama insanlığa da faydalı oldukları için Allah onları daha çok sever.     

 

Sebenli “Ayarsuzlar şahı”  

 

         Akşam olurken önceden geleceğimizden haberdar olan Turhan(Yılmaz)dostum geldiniz mi diye sormadan telefonda nerdesiniz dedi ve az sonra buluştuk. Haydi, doğru eve gidiyoruz deyince düştük peşine eşinin hazırladığı birbirinden güzel yöresel yemekler eşliğinde başladık sohbete gece boyunca halk bilimi, yöresel şive, yöresel kelimeler, turizm, tanıtım, Kınıkçı kanyonu, Seben’in muhteşem coğrafyası, doğa yürüyüşü, konuştukça konular birbirini izledi.

          Turhan dostum halk bilimi, folklorik değerler yöresel şive, özlü söz, vb. tarih belgeleyicisi, Ülkemizde birçok il ve ilçede müze yokken çevresinde ne var ne yok toplayıp sergilemiş böyle bir kültür ve geleneğin oluşmasını örnek olan ve bıkmadan, usanmadan elde avuçta ne bilgi, belge varsa toplayıp, arşivleyen bir “ayarsuzlar şahı” yol ve gönül dostluğu yapılacak zamane dervişi, sırtınızı güvenle dönebileceğiniz ”herkese lazım” denen türden… İnsanlığına diyecek bir şey yok ama bu kadar yeteneği kıskanmamak elde değil.  

 

VEGKE Ailesinin “VEGKE Solaklar Kütük Evleri”

          Seben’de turizm ve tanıtıma önem veren yöneticiler var… Şimdi değilse bile önümüzdeki yıllarda Seben koca yayla göleti, Solaklar ve Muslar kaya evleri, Çeltik dere Kilisesi, fosil ormanı, kaplıcası, vadi ve kanyonları ile turizmden önemli derecede pay sahibi olmaya aday.

            Bundan önce Seben in muhteşem coğrafyasını görmeye gelenlerin akşam konaklayacakları yer sınırlı idi. VEGKE kütük evleri ile artık bu sorunda ortadan kalkmış oldu. İşletmeci Volkan beyle tesisi gezerken düşüncelerimi söyledim… Bizim memlekette yapılan işe kusur bulanda öneri getiren çok olur tesis karar verilip yapılmış bundan sonra bize düşen Seben’in çevresel turizm potansiyelini görmeye geleceklere akşamları konaklayabilecekleri çok güzel bir mekânları olduğunu söylemek.

Mehmet Cantürk

Mehmet_canturk14@hotmail.com

www.mudurnuhaber.com

 

Göynük Başladı, Mudurnu yer arıyor

Göynük Başladı, Mudurnu Hala yer arıyor.

Mudurnu ilçesinde yer tespitleri yapılan ve Projesi çizilmesine rağmen bir türlü yer  beğenilip yapılamayan Devlet Hastanesi için yer arama çalışmaları sürerken, Komşu ilçemizin aklında bile olmayan Devlet Hastanesi inşaatına başlanıldı.

Göynük ilçesi,  Sofuali Mahallesi Bey tepesi mevki Toki Konutları karşısında yapımına başlanılan 15 yatak kapasiteli Avrupa standartlarına uygun İlçe Devlet Hastanesi inşaatı hızla devam ediyor.

5600 m2’lik alanda yapılacak olan ilçe hastanesinin mevcut alanın yüksek olan kotunun hastane inşaatının yapılmasına elverişli hale getirilmesi için geçtiğimiz yıl Göynük Belediyesi  ve Özel İdare Müdürlüğü’nün iş makineleri ile gerekli zemin düzenleme çalışmaları tamamlanmıştı.

         Toki tarafından ihalesi yapılan İlçe Devlet Hastanesi inşaatı çalışmaları geçtiğimiz ay başladı.   İçerisinde 1 adet Diyaliz ünitesinin de bulunacağı yeni  Göynük İlçe Devlet Hastanesinin 2013 yılı içerisinde tamamlanması planlanıyor.

                             MUDURNU İSE HALA TARTIŞIYOR

Komşu ilçemiz Göynük te hal böyle iken Mudurnu ilçemizde ise Hala yer arama çalışmaları 2009 dan bu yana devam ediyor. Bu gidişlede devam edeceğe benziyor.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Mudurnulu Evliya Çelebi Adayının Avrupa Gözlemleri,

Yazının başlığı ve konusu Almanya Augusburg’tan Notlar olacaktı ancak Türkiye
deki arkadaşlar ve sosyal medyadan yoğun istek geldi; projenin adının ne olduğu ve kim
tarafından düzenlendiğine dair. Katıldığımız projenin adı;
T.C.
Avrupa Birliği Bakanlığı
Avrupa Birliği Eğitim Ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı
Leonardo Da Vinci – Hareketlilik Projeleri
(Avrupa Birliği Projesi)
Konu başlığı; Bolu’nun Tatil beldesi ve Abant Gölü diyarı Mudurnu ilçesinin
iç ve dış Turizm Potansiyelini artırmaya yönelik bazı Avrupa birliği ülkelerindeki
profesyonel Organizasyonların ve faaliyetlerin incelenmesi. Projenin Ulusal Ajans ve
SETA tarafından düzenlendiğini ve değişik Türk ortakları olduğunu biliyorum.
Almanya’ya geldikten sonra Mudurnu’dan geziye biz neden katılamadık diye
soran arkadaşlar oldu ben buna en son cevap verebileceklerden biriyim. Nedenine gelince
“Mudurnu da Turizm ve tanıtımla yeterince ilgilenmediğim için” ilk yazılan listede
ben yoktum. Son anda Programın konu başlığından haberim olup ta Mudurnu için böyle bir
proje olacak ve benim ismim yok? Ben böyle bir projeye katılmaya uygun değilsem kim
uygun diye sorduğumda en uygun sensin dendi. Peki, neden ismim yok o zaman dedim?
Tamam, birini siler seni yazarız dediler yani ben rahmetli Erbakan hocanın deyimiyle kerhen
yazıldım.
Bunun için gidenleri kim organize etti meslekleri ne Mudurnu ya ne katkıları olacak
diye sorarsanız www.mudurnuhaber.org sitesinde İlhami bey haber yaptı Belçika ve Almanya
katılan listeleri ve mesleklerini oradan görebilirsiniz.

Almanya Augusburg’tan Notlar;
İki Kasım günü sabaha karşı kafile olarak Mudurnu’dan ayrıldık. Sabiha Gökçen hava
alanından Almanya ve Belçika’ya giden ekipler ayrıldı. Almanya gurubu olarak saat 11.05
te uçağa binip yaklaşık iki buçukta Münih hava alanına inip servisle bir saatlik yolculuktan
sonra Augusburg’ta kalacağımız otele yerleştik. Şimdiden gezi projenin amacına ne kadar
uygun olacağını bilmiyorum!
Uçaktan indiğimden itibaren servisle giderken bir taraftan etrafı gözlemeye başladım.
İlk edindiğim izlenimler;
Tarlaların hepsi düzenli ve tarım yapılabilir durumda her taraf su kanalları ve tarlalara açılmış
asfalt yollarla çevrili idi.
Tarlalarda karaca yavruları serbestçe geziyor kimse vurmuyordu
Yol kenarlarında görüntü kirliliği yaratan kablolar yoktu
Şehirde kimse kornaya basmıyordu
Yerlerde çöp yoktu
Kırmızı ışıkta geçen, telefonla bağırarak konuşanlar yoktu, beş yüz yıllık binaları yıkıp rant
için müteahhit’e vermediklerinden her yer on beşinci yüzyıldan kalan binalarla dolu idi.
İnsanlar elektronik marketler yerine her köşe başında bulunan kitapçılara doluşuyordu.
Sokakta başıboş gezen sokak hayvanları yoktu.
Sabah altıdan itibaren günlük yaşam başlıyor akşam erken saatlerde herkes dinlenmeye
çekiliyor…
Dizi ve tv kirliliği yerine insanlar evlerinde aileleri ile vakit geçirmeyi tercih ediyordu.
Bavyera bölgesi soğuk olmasına rağmen işe gidenlerden pek çoğu bisikleti tercih ediyorlardı.
Alman toplumu Hitler faşizminden sonra ırkçılığın kötü bir şey olduğunun farkına varmış ve
geçmişi ile yüzleşmesinin bir ifadesi olarak ziyaret ettiğimiz meslek okulunun sınıf kaplarına

SCHULE OHNE RASSISMUS
SCHULE MIT COURAGE
(mealen “ırkçılık insanoğlunun yüz karasıdır” afişleri

asmışlardı.)

Kuşkusuz bir toplumu tanımak için uzun zaman lazım… Geçmiş genetik kodlarını
yaşam biçimini tanımadan yapılan her yorum yüzeysel gözlem olur benim yaptığımızda
sadece gözlem.

Augsburgta bu gün ziyaret ettiğimiz Mozart’ın babasının evinde turizm yetkilisin
yaptığı sunumda sordum. Belediyelerde Kültür birimi kanunla ikinci dünya savaşından sonra
1945 te resmileşmiş. Şu an Belediye ve özel şirket Augsburgu tanıtıyor.Yılda yaklaşık altı
yüz elli bin ziyaretçi alan bir yer rehberlik hizmetine çok önem veriyorlar guruplara iki rehber
tanıtım yapıyormuş biri anlatarak diğeri de epik tiyatronun da kurucusu olan Augsburg
doğumlu Bertolt Brecht’ten kısa tiratlar ve Mozart’tan parçalar söyleyerek turistin ilgisini
daha fazla çekiyorlarmış. Birde ellerinde tarihi değer ifade eden ne varsa korumasına ve
tanıtımına çok önem veriyorlar. Bizim evlerimizde bulunan sıradan objeleri bile koruma
altına almışlar. Okullarda yazı tahtasının kalitesi yerine eğitime önem veriliyordu. Her şey
vatandaşa güven odaklı olduğundan metro ve otobüslerde bilet kontrolü çatılarda çanak anten
yoktu.

Mozartın evinden kaldığımız otele dönerken yollara caddelere bakıp tarihi bir kiliseyi
ziyaret ettim. Tramvay raylarını eski kesme taşların arasına yapmışlar bir an düşündüm
acaba biz aldığımız için Andezit taşı bulamadılar mı diye? Yaptıkları yeni binalara bile eski
binadan söktükleri kapıları takmışlar.

Yerleşik kültürel birikime rağmen olumsuz olan birçok şeye şahit oldum,

Sokakta yürüyen insanların yüz ifadesinde yaşama dair ışık azdı.

Sokakta simitçi, çaycı köşe başında berber sokakta kedi, kuş yoktu. el ele tutuşanlar, küfürlü
konuşanlar telefonda bağırarak konuşanlar kırmızı ışıkta geçenler yok trafikteki ışıklar
engellilerin geçişine gör yapılmıştı. Nüfus yaşlı ve sokakta hamile bayanlar yoktu. Kitap
marketlerinde bayram ve yılbaşı kartların başında insanlar vardı. Birde normal musluktan
akan sular bizim piyasada satılanlardan daha kaliteli.

Mehmet Cantürk

Almanya Augsburg 05.12.2012

Not: Almanya Augsburg Gezi ve Fotoğraflarını görmek isteyenler Facebook: Mehmet
Cantürk sayfasından Almanya fotoğraflarını görebilirler.

www.mudurnuhaber.com

 

Mudurnulu Servis şoförleri dertli


 

Mudurnulu Servis şoförleri dertli

Mudurnu ilçesinde Taşımalı Eğitim Öğrencilerini taşıyan Servis Şoförleri ödenmeyen taşıma ücretlerinden dolayı sıkıntı içersinde olduklarını belirttiler.

 

MAZOT ALACAK PARA KALMADI

16 Eylül den bu yana 3 Fatura kestiklerini ve 4. fatura kesmek için hazırlık yaptıklarını ifade eden, servis şoförleri, MAZOT alacak paramız kalmadı dedi.

Mudurnu ilçesinde toplam 101 taşımalı servis aracının olduğunu ifade eden Şoförler ücretlerin neden verilmediğini araştırıyoruz bir türlü ne olduğunu öğrenemedik, ödeneğin geçtiğimiz hafta Salı günü aktarıldığını duyduk, Cuma günü verilecek derken üzerinden bir hafta daha geçti dediler.

Edinilen bilgiye göre, Servis ücretleri Mudurnu Milli eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan bordolar, Kaymakamlık imzasından çıkarak Mudurnu ilçe Özel idare müdürlüğüne gönderildi.

Mudurnu ilçe Özel idare Müdürlüğü Servis ücretleri ile ilgili Mudurnu Kaymakamı izinde olduğu için Özel İdare Müdürünün Cuma günü Kaymakam Bey ile görüşüp ödemelerin yapılacağı günü belirleyecek.

Servis şoförleri artık takatimiz kalmadı, gelen ödenek 2 hafta neden bekletiliyor anlamış değiliz, araçlarımızın sürekli zaruri harcamaları var, daha dün çoğu arkadaşımız araçlarına ödenecek bu paraya güvenip Kış Lastiği aldı, ama öğrendik ki umudumuz haftaya kaldı dediler.

www.mudurnuhaber.com

 

MUDURNU GOV TR UNUTULDU

Çağımızın en hızlı iletişim aracı olan interneti,  ülkeler arasında en hızlı kullanan Türkiye olduğu yapılan araştırmalar sonucunda anlaşıldı.

Buna rağmen  Mudurnu İlçesine  yeni Atanan  Kaymakam Nurullah ERTAŞ ın halen www.mudurnu.gov.tr sitesinde resmi ve bilgilendirmesi bulunmaması bir hayli dikkat çekiyor. Mudurnu Kaymakamlığına  12 Eylül 2012 tarihinde başlayan Nurullah ERTAŞ a it sitede herhangi bir bilgi bulunmaz iken,  Ülke genelinde bulunan Köy sitelerinin bile günlük olarak güncellendiği düşünüldüğünde iletişim problemi yaşandığı gözlerden kaçmıyor.

Sitede ard arda Mudurnu Maliye Müdürü Yılmaz Okatali nin bilgilendirmeleri dışında son bilgiler bulunmuyor. Mudurnu Kaymakamlık Sitesini Yurdun ve Dünya nın değişik bölgelerinden takip eden hemşerilerimiz yapılan çalışmaları eski kaymakam bey zamanında günlük olarak siteden öğreniyorduk, ama şimdi en son siteye  Mayıs 2012 tarihinde atılmış olan bilgi hariç  hiç bir şey yok diye sitem ediliyor.

   MUDURNU GOV TR DAHA AKTİF OLMALI

Turizm ile adını Dünya ya duyurmaya çalışan Mudurnu ilçemizin resmi internet sitesi www.mudurnu.gov.tr daha fazla aktif olarak, güncel değişimleri, Daire Amir, Protokol listeleri ve güncellemelerin yanısıra, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı,10 Kasım Atatürkü Anma veDini ve Resmi Bayram günleri ilei ilgili bilgilendirmeler buradan yapılmalıdır.

 

HER ŞEY MUDURNU İÇİN

 Mudurnu Haber sitesi olarak Mudurnu Kaymakamımızı ziyaret ettik ve görüş alışverişinde bulunmuştuk. Kişiliği ve güler yüzlü samimi davranışları özlediğimiz Kaymakam modelini bize kazandırdığını düşünüyorduk.  Mudurnu Haber Sitesi olarak , dobra dobra yazılarımız, Mudurnu ile ilgili gerçek haberlerimiz ve vatandaşımızın maddi ve manevi desteği ile ilçemize hizmet etmek istiyoruz. Tabiiki, hizmetler ortaklaşa hareket ile olursa daha fazla ses getireceğine sürekli inanan kesimdeniz.  Kendi başına yapılan icraat ve hizmetlerin çok fazla bir yarar getirmediği kanaatindeyiz.

Amaçımız Mudurnu ilçemizin daha güzel yarınlara hazırlanmasıdır. İnşaallah bize samimi ve içten davranışları ve  bu davranışlarından dolayı acele ederek  yazdığımız  ” Ben Böyle Kaymakam görmedim” köşe yazısı ters tepki yapmamış ve birileri tarafından  frenleme yapılmamıştır.

Güzel günler bizleri bekliyor…

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu –Beypazarı gezisi 1

Geçtiğimiz hafta Cuma günü akşamı Mudurnu Hacı Abdullahlar Konağında sohbet ederken, Konak işletmecisi genç kardeşimiz, gelin size yarın Kahvaltı ısmarlayayım diyor.  Ben ve Özgür Kardeşimde Güleryüzlü Genç işletmeci Kardeşimizi kırmamak için tamam deyip, saatlerimizi Sabah Ezanına ayarlayıp Mudurnu Yıldırım Beyazıt camiinde buluşuyoruz.

 

Sabah saat 6.20 civarları Camii çıkışında Osman Kardeşimiz aracına buyur ediyor. Mudurnu ilçe merkezinden geçiyoruz, meydanlarda in ve Üç harfliler cirit atıyor, Bizim Şeherliler den daha hiçbir eser yok.  Sadece Meydan dan geçerken bir ara gözüm Ahçı Raşit ağabeyin Tayfunların dükkanına takılıyor.

 

Tabiî ki bizim buralarda bir laf vardır, Akşam Yatmak bilmesiniz, Sabah kalkmak bilmesiniz!   Biride derki sabah kalksak ne olacak, zaten gelen giden mi var? 

Oda ayrı bir konu…

Biz Kahvaltı için Mudurnu dan hızla uzaklaşıyoruz, Aynalı kaya mevkiine geldiğimizde , Mudurnu’nun üzerinin bulutlarla kaplandığını görüyoruz. Nallıhan, Çayırhan derken saat 7.30 civarında Beypazarına iniyoruz.  Beypazarına ilk vardığımızda İlçeyi Kuş bakışı görmek için Hıdırlık tepesine çıkıyoruz.  Burada teyzeler sabahın ilk ışıkları ile tezgahlarını açmaya başlamışlar, bizlere güler yüz ve tatlı dilleri ile hitap ediyorlar ve bizlerde Osman bey Özgür Kardeşim ve ben Tezgahlarına bakınarak Sabah siftahlarımızı bırakıyoruz.

 

          BEYPAZARIN DA FATMA TEYZE ÇOK ÜN YAPMIŞ

Beypazarı’nda bir kahvaltı yeri varmış, ünü neredeyse Dünya’ya taşmış diyorlar.  Fatma TEYZE, buralarda çok meşhur kime sorsanız hemen tarif ediyor. Fatma Teyze nin kahvaltı mekânına varıyoruz, Güler yüzlü, yöresel Kıyafetleri ile bizi eşi ile birlikte karşılıyorlar. Mudurnu’dan geliyoruz diyoruz, daha bir seviniyorlar, Kahvaltı yapacağımızı ve Kahvaltı öncesi çevreyi dolaşmak istediğimizi belirtiyoruz.

 

Onlar bize kahvaltı hazırlarken Biz Beypazarı’nın Çarşılarını dolaşıyoruz. Saat 8.00 yaklaştı, bütün dükkânlarda Kepenk sesleri ve esnafın heyecanlı iş yeri açmalarına tanıklık ediyoruz. Çarşının ortasına Meşe kömüründe Çay keyfi yazılmış ve yanında duran dükkânların önlerini kaplayacak şekilde küçük iskemleler ve masalar var. Kendi kendimize mırıldanıyoruz, bizim Mudurnu’da böyle bir şey yapsan her gün kavga dövüş çıkar, dükkânımın önünü kapattın diye.

 

Bu sırada çay işletmecisi bizi görüyor ve buyur ediyor, soruyoruz nasıl böyle davranabiliyorsunuz, Çaycı biz arkadaşlarımıza hizmet veriyoruz, onlarında müşterileri bizim Masa ve Sandalyelerimizde oturuyor, her iki tarafta kazanmış oluyor.

Beypazarı Çarşısında sabahın erken saatlerinde dolaşırken Dükkânların teker, teker açıldığına tanık oluyoruz, bri dükkândaki ürünlere bakarken içeriden güleryüzlü bir bayan, buyur ediyor, Lütfen Beypazarı’mızın 80 katlı Baklavasını tadıverin, diyor. Osman Bey, bizim karnımız aç, kahvaltı yapacağız, daha sonra geliriz demesi ile birlikte,  Suluhan Gıdadaki Bayan Bizim Baklavamız Kahvaltı öncesinde yenirse şifa olur diyor ve biz Dükkâna giriyoruz. İçeride  Baklava dan, Dolma ya, Beypazarı Kurusundan, Baharat çeşitlerine varıncaya bir çok lezzet var.  İlgi ve alakadan çok memnun kaldık.

Tekrar, Beypazarı Fatma Teyze Kahvaltı Salonuna dönüyoruz. Bizim için Fatma Teyze, Süper bir Kahvaltı hazırlamış. Bu damak tadını başka yerde bulmak çok zor, biz kahvaltıları hazırlarken sevgimizi veriyoruz diyor, Fatma teyze…

Kahvaltı esnasında sohbet ediyoruz, Fatma teyze ye nasıl bu kadar ün yaptığını soruyoruz. Cevabı hazır, Güler Yüz, Tatlı dil, şeker kardeşim diyor.

Kahvaltı esnasında Osman Bey bir yeri arıyor ve aradan 5 dakika sonra Veysel USTA Mudurnu nun ustası geliyor. Tokalaşma faslından sonra bize eşlik ediyor.

Devamı Haftaya>>>> Mudurnu Haber de Aydın ÖZPELİT www.mudurnuhaber.com

Haftaya Beypazarı Konakları,Beypazarı Yaşayan Müze, Beypazarı Hamam Müze ziyaretlerinden görüntü ve anlatımlar.

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim

Böyle Bir KAYMAKAM görmedim.

Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü Mudurnu Kaymakamlığına atanan Nurullah ERTAŞ Mudurnu lular tarafından ziyaretçi akınına uğruyor.

 

Kaymakamımız Van EDREMİT ilçesinde Kaymakamlık görevini yürüttükten sonra Mudurnu ya atanmış. Kaymakamımızı Mudurnulular o kadar çok özlemişki, aylardır hep vekil Kaymakamla idare edilen bir ilçeye sonunda Asil ve kalıcı bir Kaymakamın gelmesi ile birlikte ziyaretlerin ardı arkası kesilmiyor. Kimileri bi tanışalım, Memleketi neresidir belki tanıdık bir yanımız vardır umudu ile Kaymakam bey ziyaretleri epey bi yoğunluk var.

Mudurnu Kaymakamımızı Makamında bizde MUDURNU HABER olarak ziyaret ettik ve hayırlı olsun temennisinde bulunduk.

Mudurnu Kaymakamlık sekreterliğinde 15 dakikalık bir molanın ardından Kaymakam bey’in makamına girip tanışma faslına başladık.

Şu son 12 yıldır gördüğüm Mudurnu ya gelen en heyecanlı Kaymakamlardan biri olarak Nurullah ERTAŞ Beyefendi için sohbetimiz esnasında Kendi kendime, Mudurnu sonunda aradığı Kaymakamı buldu dedim.

Van Edremit ilçesinde Kaymakamlık ve bunun yanı sıra Van Vali yardımcılığı görevleri esnasında birçok projede ismi olan bir Kaymakam.

Van daki çalışmalarını anlatırken heyecanla dinledik Kaymakam bey’i, aslında kendi Mudurnu ya gelmeden biz kendisi hakkında ve çalışmaları hakkında bilgiler edindik ve çok mutlu olduk.

Böyle Bir Kaymakam Görmedim

Sıcak ve güler yüzlülüğü ile insanı birden ısıtan bir yaklaşım gördüm kendisinde… Kaymakam dediğin işte böyle olur. Ama bizim toplumumuzda Kaymakamlar, Valiler ve İdari amirlerin yanlarına çıkmak öyle kolay değildir diye bilinir. Derdin var söyleyemesin, söylesende yakınındakiler bir şekilde atlatır dertler ve sorunlar hiçbir zaman en üste ulaşmaz ve sadece sen çabaladığın ile kalırsın.

MUDURNU ARADIĞI KAYMAKAMI BULDU İNŞAALLAH

Evet, sohbetimiz esnasında Mudurnu ilçemizin uzun bir süredir Kaymakam problemi çektiğini hatırlatmamız üzerine, Nurullah ERTAŞ, Evet burası bir talihsizlik yaşamız inşallah bundan sonra ben Mudurnu için elimden geleni yapacağım, birlikte çalışıp Mudurnu adını en iyi şekilde yükselteceğiz diyor.

 MUDURNU ‘DA POTANSİYEL VAR

Mudurnu Kaymakamı Nurullah ERTAŞ Mudurnu adını marka ve Bolu nun ilçesi olarak bildiğini ve daha önce bu bölgeye hiç gelmediğini ifade ediyor ve diyor ki, kendimi evimde Memleketimde hissettim, insanların konuşma tarzı aynı bizim Kütahya gibi…

 Mudurnu’da Potansiyel çok diyen Kaymakam ERTAŞ,  burada yapılacak çok Proje ve çok iş var, çözümü birlikte üreteceğiz, yapıcı olacağız, Mudurnu için çalışacağız diyor.

Kaymakam beyi çıkması gerektiği Randevusuna daha fazla geciktirmemek için Makamından tokalaşarak ayrılıyoruz. Diyor ki, bunu saymam oturup konuşalım, sizi ziyarete de geleceğim diyor. Bu sohbetten çıkardığımız sonuç şu… Mudurnu Kaybetmez ise aradığı Kaymakam’ı buldu. İnşallah Mudurnu adına ilçemizde görev aldığı sürece güzel işlere imza atmak nasip olur.  Mudurnu ilçemize hayırlı olsun.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER  www.mudurnuhaber.com

 

Davulcusuz bir Ramazanı geride bırakıyoruz

Mudurnu ilçemiz Ülke genelinde bir çok ilçede unutulan gelenekleri yaşatma konusunda başarı kazanmışken, bu yıl  Ramazan ayını Ramazan Davulcusuz geçirdi.

Bir zamanlar Mudurnu ilçesinde Ramazan ayı boyunca  Gece Sahur da maniler ve Davul eşliği ile kapı kapı dolaşarak  ilçe sakinlerini Sahur a davet eden Davulcular artık yok.

Mudurnu ilçesinde 80 li yıllarda  Davul u ile ilçe sakinlerini Sahur a davet eden Merhum Tazıcıların İsmail Bey amcayıda buradan rahmet le anmak isteriz.

www.mudurnuhaber.com

NAZIM HİKMET MEZARI MUDURNUYA GELİRMİ ?

Birbirimizin siyasi görüşlerine karşı olsak da Mudurnu da birbirimizi sayar severiz.Vatanımızı ve insanımızı  daha çok korumak sevmek için bir yerden başlanmalıysa ülkemizde Mudurnu dan başlayabiliriz. Duygu düşünce ,görüşü,özel hayatı ile ilgili  birçok siyasi ideolün ,vatan hainliği ile suçladığı veya sahip çıktığı ve eleştirdiğini geçmişe bırakarak günümüzde geliştirilmeye çalışılan demokrasi ve özgürlükler adına Nazımı  tanımak için biyografisini incelersek,

Nazım Hikmet 15 ocak 1902 de Selanikte doğar. Babası  Hikmet bey Matbuat umum müdürlüğü ve Hamburg konsolosluğu  Selanik de Hariciye Nezaretinde (Dışişleri Bakanlığında) çalışan memurdur. Diyarbakır,Halep ,Konya ve Sivasta valilikler yapmış olan Nazım Paşanın oğludur Mevlevi tarikatından olan Nazım paşa Selanik’in son valisidir.Hikmet bey Nazımın çocukluğunda memuriyet den ayrılır ve ailece Halep’e Nazımın dedesine giderler.Oradan da İstanbul a gelirler.

Nazım Hikmet İstanbul da Heybeli Ada Bahriye Mektebini bitirir.Hamidiye Kruvazörü’nde güverte subayı iken,sağlık nedeniyle zatülcenp hastalığı nedeniyle askerlikten ayrılır.1920 yılının son günlerinde yazdığı  İstanbul işgal altındayken Nazım Hikmet coşkun bir vatan sevgisini yansıtan Gençlik adlı şiiriyle gençleri ülkenin kurtuluşu için savaşmaya çağırmaktaydı.Yazdığı şiirle ortalığı karıştıran yetenekli şairi  1921 başlarında Kurtuluş Savaşına katılmak için Anadolu ya geçer.

Bolu da öğretmen olarak görevlendirilir. Bolu’da ağır ceza mahkeme reis vekili Ziya Hilmi ,eşrafın din adamlarının daha baştan benimsemedikleri ,kalpak giyen ,camiye gitmiyen  genç öğretmeni korur fakat Bolu’daki tutucu çevrelerin  baskısına ,gizli polis örgütünün güvensizlik belirten  davranışlarıda eklenince  Bolu’da barınamayacaklarını anlayan Nazım Hikmet ve Vala Nurettin dünyada olup bitenleri anlamak,iyi bir öğrenim görmek için  Paris mi Berlin mi diyerek düşünürken Ziya Hilmi ‘nin etkisiyle  Batum  üzerinden Moskova’ya giderek Doğu Emekçileri Komünüst  Üniversitesi’ne yazılır. Burada siyasal bilimler iktisat okur. 1924 ‘te yurda döner.

Aydınlık gazetesinde yayınlanan yazı ve şiirleri yüzünden on beş yıl hapsi istenince  yeniden Sovyetler birliğine gider.1928 af kanunundan yararlanıp tekrar yurda döner.Yazı ve çalışmalarından dolayı 1932 de yeniden dört yıl hapse mahkum olur bu kez onuncu yıl affından yararlanır.1938 de orduyu donanmayı isyana teşvik ettiği iddiasıyla 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılır.1950 Demokrat partinin çıkardığı bağışlama yasası ile de özgürlüğüne kavuşturulduysa da sürekli olarak izlenmekten kurtulamaz.Kitaplarını yayınlatma ,oyunlarını  oynatma olanağı bulamaz.Kalbinden ciğerlerinden hasta olduğu raporlarını sunduğu halde asker alınması kararlaştırılınca tekrar  Moskova ya gider.1951 de T.C vatandaşlığından çıkarılır.

On dört yaşından beri şairlik yazarlık yapan” kimi insan otların ,kimi insan balıkların çeşidini bilir ,ben ayrılıkların ,kimi insan ezbere sayar yıldızların adını, ben hasretlerin” diyerek çektiği acıları hasretleri  yazıya döken ,yazılarım otuz kırk dilde basılır Türkiyem’de Türkçemle yasak diyen 1965 te kitapları ülkemizde basılabilen ,tüm dünyanın eserleriyle dünyada bilinen Türk şair ve oyun yazarı  Moskova dan 1955 ‘te Helsinki’de yapılan Dünya barış toplantısında 2000 delege içinde  Türk delege olarak söz aldı.Propaganda amaçlı değil içtenlikle duygularını ifade eden bir şair olarak görüldü.Moskova’da  Sıtalin döneminin ağır   baskısını eleştiren  Nazım bu durumdan  rahatsız oldu.1956 yılında geçirdiği ağır zatürree nedeniyle Çekoslovakya Yasenik  sanatoryum ‘unda tedeavi olduktan sonra  Sovyetler birliğnde uzun süren tiyatro oyunlarını ,şiir ve romanlarını gerçekleştirdi Hayatı olumlu olumsuz birçok evliliğe sahne olan Nazım Hikmet 3 HAZİRAN 1963 te   kalp kırizi neticesinde hayata gözlerini kapadı.  Moskovada yazarlar birliğinin düzenlediği bir törenle Novadeviçiy mezarlığına gömüldü.

 

Yurt dışına kaçması ve  düşünceleri  yüzünden 1951yılında Türk vatandaşlığından çıkarılan Nazım Hikmetin  yeniden Türk vatandaşı olmasına ilişkin öneri 5 ocak 2009 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti bakanlar kurulu kararınca kabul edilerek 58 yıl sonra yeniden Türk vatandaşı oldu.

Ulu önderimiz Atatürk’ünde  şairi  istemediğini ,daha sonralarıda politik yönden Rusya adına vatana ihanet ettiğini söyleyenler olmasına rağmen o günler geride kalmıştır. Demokrasi adına yapılan iadeyi itibar özgürlükler adına doğru bir adımdır .İnsanın fikir ve düşüncelerini özgürce ifade edebilmelidir ki toplum çağdaşlaşsın gelişsin.Konu  politik siyasi fanatizm haline getirilmemeli ,birlik beraberliği bozulmamalıdır.

Önemli olan hatasıyla sevabıyla   Nazımın sözü gibi  güzel güneşli günleri görmeyi temenni etmektir.Konuyu kültür ve turizmle beraber bir insanın kendi düşünce ve duygularını yaşadığı dönem şartlarına göre değerlendirilmeli diyerek eleştirimizi yapmalıyız diye düşünüyorum.Şairimizde neticede insandır hataları olabilir.Kanımca sorun Nazımın o dönemdeki  şartların  politik  sorunlarıdır o dönemde olması gerekenler olmuş yaşanmıştır.

Şairimizin günümüzde okunan  içten duygu dolu şiir ve romanları,birçok eserleri dünyada ilgi ile  anılıyor okunuyor saygı ile anılıyor.Bizlere düşen onun insani duyguları fikirlerini yaşatmak. Vatan hasretiyle rahmete kavuşan ve vasiyet adlı şirindeki isteği.

 “YOLDAŞLAR NASİP OLMAZSA GÖRMEK O GÜNÜ ,ÖLÜRSEM KURTULUŞTAN ÖNCE YANİ, ALIP GÖTÜRÜN,ANADOLUDA  BİR KÖY MEZARLIĞINA GÖMÜN BENİ” ,  Şöylede biter;  YOLDAŞLAR, ÖLÜRSEM O GÜNDEN ÖNCE YANİ ,ÖYLECE GİBİDE GÖRÜNÜYOR, ANADOLUDA BİR KÖY MEZARLIĞINA GÖMÜN BENİ,VE DE UYARINA GELİRSE ,TEPEMDE BİR ÇINAR OLURSA,TAŞ MAŞ DA İSTEMEZ HANİ ..

Nazım hikmetin arzusu  ve mezarının Türkiye’ye getirilmesi  için  bugüne kadar birçok ilçede toplanan imza kampanyaları ,kurulan komisyonlar  gibi , uygun görürlerise kalan oğlu  ailesi e ikna edilerek Mudurnu’da kendilerine oturma imkanı sağlanıp ve gerekli makamlardan izin alarak ,Mudurnu  Musalla mahallemizdeki ulu çınar ağacımızın altına yakışmaz mı?

Maktuder derneğimizin kurduğu, Mudurnumuzun kültürüyle birlikte,müze tanıtımları ile yaşattığı, Türk  halk edebiyatı  folklörü araştırma konusunda dünya çapında uzman olan çocukluğu Mudurnu ‘muz da geçen  PERTEV  NAİLİ  BORATAV büyüğümüzde olduğu gibi  Mudurnu yu dünyada turizm kültür anlamında yüceltecek Nazımın mezarının getirilmesi projesini , NAZIM HİKMETİN hasretini yerine getirmeyi , NAZIM  HİKMETLE  İLGİLİ  ESERLERİN FİLİMLERİN OLACAĞI BİR MÜZE KAZANDIRABİLİRİZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM DOSTLARIM.

EN AZINDAN YUNUS EMRENİN ÜLKEMİZDE  BİRÇOK MEZARI OLDUĞU GİBİ ŞAHSIMINDA İLGİSİYLE  TURİZİM BAKANIMIZ ERTUĞRUL GÜNAY BEYİN DE MUDURNUDAKİ ULU ÇINARIN ALTINA SICAK BAKABİLECEĞİ GERKÇELERİMİZE  DESTEK OLACAKLARDIR. EN AZINDAN BELEDİYEMİZ YAKIŞAN SEMBOLİK BİR ANITLA YAŞATMALIDIR ŞAİRİ MUSALA DAKİ ULU ÇINAR ALTINDA

Mudurnu’muzu  elbirliğimizle  şairler, edebiyatçıların eserlerinden aldığımız feyz, ilhamla, sevgi dolu bir ilçe yapmalıyız sevgi deresini oluşturmalıyız fanatik siyaset yapmadan .En samimi arzu dileklerimle.                       

  UĞUR TÜRESİN    MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

Muktuder Başkanı Nejdet AKAY , Çok üzüldüm

Mudurnu ilçesinde gönüllü olarak faaliyet gösteren  Mudurnu Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği MUKTUDER  Başkanı Nejdet AKAY, Programda olmasına rağmen  derneklerine getirilmeyen  Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul GÜNAY için çok üzüldüğünü belirtti.

AKAY, Ben gönüllü olarak Mudurnu için çalışıyorum, Programda olmasına rağmen, Kültür ve Turizm Bakanı  dernek binamıza neden getirilmedi anlayamıyorum dedi.

Kendisinin, Bakan GÜNAY a verilmek üzere, bina  ve Kültür açısından CD ve bir Mektup Hazırladığını ifade ederek, bu olay beni çok üzdü dedi.

AKAY, Mudurnu için bir çok Projemiz var, bu bina hakkında Kültür ve Turizm Bakanımıza anlatacaklarımız vardı.

Bakan beyle bir heyet halinde gidecektik, ve halada gitme kararımızdan vazgeçmedik. Ama , Bakan bey Mudurnu ya gelmişken yerinde yaptıklarımızı görsün istedik.

KURTULUŞ SAVAŞINA KATILMA KARARI YAN ODADA VERİLDİ

Başkan AKAY, Kurtuluş savaşına katılma kararının yan odada verildiğinin altını çizerek, böyle önemli  bir yeri Kültür Bakanı Ziyaret etmeyecekde nereyi ziyaret edecek dedi.

AKAY, bu eksiklik Milletvekillerimizin, Parti Başkanlarımızın, Belediye Başkanımzıın, İl Genel Meclisi Üyelerimizin bir eksikliğidir.

Mudurnulu olupta Bolu lu olupta  herhangi  bir seçilmiş kişinin  Bakanımızı g buraya getirmemesi  kadar ayıp bir şey yoktur, çünkü onlarda burayı bilmiyorlar dedi.

www.mudurnuhaber.com