Mudurnu Ehl-i Beyt Sevgisi ve Nefesiyle dirildi.

Mudurnu Ehl-i Beyt Sevgisi ve Nefesiyle dirildi.

Yeni Mesaj gazetesinin organize ettiği “İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt” konulu paneller serisinin bir ayağı da Bolu’nun Mudurnu ilçesinde gerçekleşti. Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen paneller halkımızın yoğun ilgisi ve iştirakiyle gerçekleşiyor. Konferanslara olan ilgi, konusu ve içeriği bakımından milletimizin tüm gerçekleri öğrenmeye olan ihtiyacını da göstermiş oluyor. Panele, Yeni Mesaj Gazetesi Yazarı Dr.Hakan Özkul, İlahiyatçı Yazar Zeki Garaçoğlu, hukukçu yazarı Av.Mustafa Çiçek, hukukçu yazar Av.Tevrat Duran katıdı.

Saygı Duruşu ve İstiklal marşının ardından, Yeni Mesaj Gazetesi Bolu İl temsilciliği adına açılış konuşmasını Mustafa Yağcı yaptı,

Yağcı, Dünyaya Yön veren lider, hayatını birlik ve beraberliğe adayan Prof. Dr. Haydar Baş beyin geçmişten günümüze kadar ömrü boyunca yaptığı çalışmalarının, yazmış olduğu 40’ı aşkın eserlerinin, kendisinin katılmış olduğu yurt içinde ve yurt dışında düzenlenen tüm sempozyumlarda, geleceğe ışık tutan tespitlerinin ve görüşlerinin Milletimiz ve Ülkemiz açısından sonuçlarını, anlam ve önemini anlattı. Yapılan bu gün ki panellerle de İslam dünyasını kuşatan fitneleri birer birer deşifre edeceklerini dile getirdi. İnsanlığın kurtuluşu Nuh’un Gemisi olan Ehl-i Beyti tanımamıza ve doğru anlamamıza vesile olan Prof. Dr. Haydar Baş bey’e şükranlarını sundu.

 

Konuşmacıların sunumları salona gelen misafirlerce ilgi ile izlendi. 3.5 saat süren paneli Yeni Mesaj Gazetesi Bolu İl temsilciliği adına İsmail İnceayan yönetti. İnceayan, Şehitler diyarı Bolu’da, Atatürk’ün ve Kuvay-i Milliye’nin ilk kalesi Mudurnululara hitaben Arz-ı mevut inancının BOP eksenli tüm faaliyetlerin, birlik beraberliğimizi, Toprak bütünlüğümüzü bozacak Ülkemiz üzerindeki hesapları, günümüzde ülkemiz ve orta doğuda yaşananlarla ilgili olarak kısa bir değerlendirme konuşması yaptıktan sonra panel de konuşmacılar slayt gösterileriyle sunumlarını yaptılar. İnceayan, konuşmacıların öz geçmişlerini ayrı ayrı okuduktan sonra ilk konuşmacı olarak hukukçu yazarı Av.Mustafa Çiçek beyi kürsüye davet etti.

 

Bizler Ehl-i Beytin nefesiyle İslamla şereflendik, müslüman olduk.

 

Yeni Mesaj Gazetesi yazarlarından Mustafa Çiçek; AKP’nin 12 yıllık icraatları ve Dinler arası Diyalog, Medeniyetler Arası İttifak projelerinin Ülkemiz ve Milletimiz üzerindeki yıkıcı etkilerini belgeleri ve delilleri ile birlikte anlattı. Müslümanları Hıristiyan limanına bağladılar. Başta Kelimeyi Tevhit’ten “Muhammeden Rusûlullah” çıkartılmış ve ilkokullarda bedava dağıtılan ders kitaplarına Hıristiyanlık ve Yahudilik eğitimi ve öğretimi konmuştur. Bu yapılanlar ve çıkartılan AB yasaları neticesinde ülkemizde bir tek Hıristiyan’ın dahi yaşamadığı yerlerde 10 binlerce kilise evler açılmış ve ülkemiz misyonerlerin oyun sahası haline gelmiştir. Oysa bizim medeniyetimiz ancak Ehl-i Beyt İslam’ı ve ahlakı ile yeşermiştir. Gerek Anadolu’nun İslamlaşması ve gerekse Hıristiyan Avrupa’dan bugünkü Filistin’e, ilk kıblegâhımız olan Mescid-i Aksa’ya yapılan haçlı seferlerinin önüne set çekilmesi Türk-İslam geleneğinin membağı olan Hoca Ahmet Yesevi ocağından Anadolu’ya gelen başta Hünkâr Hacı Bektaş Veli ve 40 bin yareni olmuştur”

Fitneleri Kardeşlikle bozacağız

 

İlahiyatçı Yazar Zeki Garaçoğlu,, Yahudi – Hristiyan entrikalarının, Ülkemiz üzerindeki uzantılarının Dini ve Tarihi Arka planında Ehl-i Beyt’e karşı bidat akımlar, Nakşibendilik konulu sunumunu belgelerle kaynakları ile tek tek ortaya koydu. Peygamber Efendimiz’in ölümünden yüzyıllar sonra ortaya çıkışından bahsederek; velayetin başının İmam Ali olduğunu ve İmam Ali’ye ulaşmayan hiçbir yolun hak olmadığını vurguladı. Nakşibendîliğin İslam tasavvufu gibi görünüp din dışı bid’atlara ön ayak olduğunu; İslam’da olmadığı halde sessiz zikri, kesintili silsileyi, Velayetin başı Hz. Ali olmasına rağmen Hz. Ebubekir’e dayandırdıklarını, icazeti nasp yoluyla değil de ya mezardan ya Hızır’dan aldıklarını iddia ederek bid’at akımlar türettiklerini izah etti. Konuşmalarında kurtuluş savaşı sırasında meydana gelen hemen bütün ayaklanma ve isyanları sözde Nakşibendî şeyhlerinin organize ettiğini sözlerine ilave etti. Özellikle Nakşibendilik olarak bilinen tarikat, kural ve kaideleri ile İslam içerisinde Ehl-i Beyt ekolüne karşı bir ekol ortaya koymuştur. Tarihe baktığımızda bu tarikat ve önde gelenleri başta Ahmed Sirhindi olarak bilinen İmam Rabbani’nin eserlerinde sürekli Ehl-i Beyt’i ümmetin gönül dünyasından uzaklaştıran fetvalar ve ibadet mantığı ortaya koyduğunu görürüz. Özellikle Osmanlı’nın son dönemlerinde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında isyan çıkartanların Nakşi ekolden etkilenmesi ve beslenmesi çok manidardır. Bu ekolün en büyük düşmanı Ehl-i Beyt ve onun yolundan gidenlerdir. Yakın tarihimizde Gazi Mustafa Kemal ve onun anne ve babası hakkında olmadık iftiralar atanlar yine bu ekolün taraftar ve şeyhleridir. Oysa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün soyunun Hz. Peygamber efendimize kadar ulaştığı Devlet Arşivlerinden çıkartılan tarihi belgeler ile ortaya konulmuştur.”

 

Milli Ekonomi Modeli İnsanlığın Tek Çaresi

 

Dr. Hakan Özkul, Milli Ekonomi Modeli sunumunu yaparak, Dünyaya yön veren lider Prof. Dr. Haydar Baş beye ait ekonomi modelinin dünyanın tek modeli haline geldiğini 150 aşkın ülkede uygulandığını. Haydar Baş Beyi dinleyen Rusya’nın, Milli ekonomi modelini uygulayarak nasıl dünya lideri olduğunu anlattı. Özkul Modelin sosyal Hayata İnsan hayatına yansımalarını birer birer anlattı. Sunumunun ayrıntılarına girerek Kapitalizmim kalesi Amerika’nın Dolarla nasıl dünyayı sömürdüğünü dikkat çekici bir örnekle anlattı. Kapitalizmi çöpe atan modelde ekonomilerde sürekli büyüme, gelir dağılımında adaletin  tamamen sağlandığı, Dünyada tek tüketim yanlı analize sahip paraya getirdiği yeni bir tanımla tüm insanlığın umudu olduğunu dile getirerek, Modelin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Beye şükranlarını sundu.

 

Ehl-i Beyt nefesiyle aşkıyla dirildik.

 

Hukukçu yazar Av.Tevrat Duran ise Birliğimiz ve Beraberliğimiz için Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt konulu sunumunu yaparak. Ehl-i Beyt’i ayetler hadisler ışığında anlattı. Peygamberimiz ile birlikte Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den müteşekkil olduğunu ve Ehl-i Beyt’in Ahzap Suresi 33. ayetiyle tertemiz kıldığını dile getirdi. Her kim Ehl-i Beyt’in fertlerine söz söylerse ve onlara iftira atmaya kalkışırsa onların, bu ayetin hükmünü inkâr etmiş sayılacağını söyledi. “Kur’an’da Ehl-i Beyt hakkında onlarca ayet var. Kur’an’da geçen ve Tathir ayeti olarak bilinen “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her çeşit pisliği, suçu gidermek ve sizi tertemiz bir hale getirmek diler” (Ahzab, 33), Mevetted ayeti olarak bilinen, “De ki sizden, tebliğime karşılık bir ücret istemiyorum, istediğim ancak Ehl-i Beyt’imi sevmenizdir”(Şura, 23) ve Mübahale ayeti olarak bilinen, “Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle çekişip-tartışmalara girişirlerse deki: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah’ın lanetini yalancıların üzerine kılalım” (Al-i İmran-61) ayeti ve daha onlarca ayette Yüce Allah Hz. Peygamberi ve Ehl-i Beyt’ini inananların ve inkârcıların önüne Kendisi ile insanlar arasında bir nişane ve ölçü olarak koymuştur” dedi. İslam kılıfı ile Müslüman toplumların içine virüs gibi giren akımların, panzehirinin Ehl-i Beyt olduğu, kaynaklarıyla ortaya kondu. Peygamber efendimizin Müslüman tarifine uymayan, “gördüğü kötülüklere eliyle, diliyle engel olmayan; imanın en zayıfı olan kalbiyle buğzetme gereği dahi duymayan yığınların, Ehl-i Beyt’in diriltici nefesi ile dirilmesi gerekir diyen Turan, Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in Mudurnu halkına selamlarını ileterek konuşmasına son verdi.

www.mudurnuhaber.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir