MUDURNU BÖYLESİNİ YAŞAMADI

 

MUDURNU BÖYLESİNİ YAŞAMADI

 

Merhabalar, Kurban Bayramı bitiminde Mesai  başlangıcında Mudurnu’da başlayan heyecan vatandaşı İlçe Ziraat Bankası önüne yığdı.

 

Mudurnu ilçesinde  Başbakanlık Toplu Konut İdaresinin  şu anda  devam eden  MUDURNU 2. TOKİ konutlarında  satışa sunulan 12 Daire  kapışanın elinde kaldı dense yeri var.

 

 

Banka Şubesi önünde gece geç saatlerden sabah saatlerine kadar  Ev edinmek hayali ile bekleyenlerin hevesi adeta kursaklarında kaldı.

 

Neydi, Ne oldu

 

Sene 2005, Mudurnu’ya Toplu Konut yapalım dediğimizde bir çok kişi burda bu iş olmaz , her kişinin evi var dediler. Kimileri, Mudurnu’da bu iş tutmaz kimler yapacak oldu, Kimler Kooperatif kurdu bir türlü yürümedi denildi.Gün geldi çattı, TOKİ Mudurnu’da  128 daire yapmaya karar verdi. Ama Mudurnu’da bir sorun vardı, kimi aşağıdan tarafa olsun dedi, kimileri yukarıdan tarafa olsun dedi. Şükür Elhamdulillah  Mudurnu Hastanesinin başına gelenler TOKİ nin başına gelmeden inşaatlar başladı.

 

Mudurnu TOKİ Konutları başladı başlamasına da,  kimilerine göre yeri çok uzak tı, sürekli Mudurnu’da gündem TOKİ konutlarının Mudurnu’ya uzaklığı konuşuluyordu, ama ne hikmet ise bunları konuşanların yüzde 95 i nin TOKİ de evi yoktu , o kişilere sorulduğunda ise  orası Mudurnu’ya çok uzak diye yazılmadık deniliyordu. Yine gün geldi çattı,  bitmez  problemli burada bir çok sorun çıkar denilen TOKİ ler in anahtar teslimi zamanı geldi ve Anahtarlar dağılmaya başlandı. Ev sahibi olanlar çok mutluydu, birde  buraya bir türlü gönlü ısınmayanlar vardı ki bunlarda arkadaşlarının Ev ve Anahtar sahibi olduğunu ve birde evlere girip baktıklarında  çok pişman olunmuştu. Kira öder gibi bedavadan eve sahip olunacaktı, fırsat kaçmıştı, 2000 tl peşinatı yatırıp sonrada kira öder gibi hatta daha ucuza bile gelen daireler vardı.

 

Neyse,  hata yapılmış ve 2. TOKİ yapılırmı diye  her kes birbirine sorar oldu, 2.TOKİ ninde yapılma kararı çıktı, 1.TOKİ de yaşananların bir kısmı yine yaşandı, birileri  bu aşağıya olsun bari dedi, birileride yok, yok yukarısı iyi hepsi bir yerde olsun dedi. 2.TOKİ de yukarıya  yapılmaya başlandı. 2.TOKİ için bir çok şeyler söylendi, yok şöyleymiş yok böyleymiş  efendim 1.TOKİ ler daha  rahatmış, bunlar çok sık yapılmış gibi.

 

Ve 2.Tokiler  bitmeye yaklaştı, Kurban Bayramı Öncesinde  duyduk ki 2.TOKİ lerde 12 adet  daha önceden ayrılmış ve parası ödenmediği için  satışa çıkartılmış daire olduğu yayınlanmış. Olanlar bundan sonra başlıyor,  2.TOKİ de 12 adet  satışa çıkan  Daireler için Mudurnu Ziraat bankası önünde sıra oluşturulmuş, sabahın erken saatlerinde hatta gece den bile bekleyenler var, amaçları   artık Kiradan kurtulup Sıcak bir yuvaya sahip olmak,  saatler 09.00 gösterdiğinde geceden oluşturulan sıra kaybolmuş ve her kes Ziraat Bankası  Veznelerine akın etmiş, aradan 3 dakika geçince çoğu kişinin yüzünün asık bir şekilde dışarı çıktığını 12 dairenin satıldığını söylüyor lar, nasıl oldu bu iş diye birbiri ile tartışanları görüyorum.

 

Dairelerin satışı ile ilgili Mudurnu içlerinde Kahvehanelerde  sürekli tartışan insanları görüyorum, inşaallah Evleri alan arkadaşlar ihtiyaç sahibi arkadaşlardır, Hayırlı olsun.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU HABER

SEVDAMIZ MUDURNU’MUZA

SEVDAMIZ MUDURNU’MUZA

 

Saygıdeğer hemşehrilerim, Mudurnu ilçemiz ve köylerimizin sos yo ekonomik geleceğini ilgilendiren yerel seçim günleri yaklaşmaktadır.

Mudurnu’muzun yeni dünya düzenine, değişim ve gelişime hazırlanarak gücünü devam ettirme zorunluluğu vardır. Önümüzdeki süreç devletlerin il, ilçe, köylerimizin de halkların da ekonomi olarak ayakta kalabilme sürecidir.

Geçmişteki unutulmaz ticari ve siyasi hizmet tecrübelerimizden güç alarak gönülden hizmet için yerel seçimlerde belediye başkanlığına AK Parti’den aday adayı olacağımı sizlere duyuruyor beyan ediyorum. Siyasi partilerimiz hizmet etmek isteyen aday adaylarından kesin adayını belirlemek üzere halk anketleri yaptıracaktır. Her partinin adayı halk anketi sonucuna göre belirlenecektir. İlçe teşkilatı-mızın, sivil toplum kuruluşlarımızın, mahalli idarecilerimizin görüşleri alınacaktır. Siyasi parti delegelerinin kullanacağı temayül yoklaması, bölge milletvekilleri görüşleri ve genel başkan görüşleriyle siyasi partilerimiz adaylarını belirleyecektir. Şunu samimiyetle ifade etmek isterim ki Mudurnu’muzun her aday adayı ilçemizi temsilde ehliyetlidir. Bütün mesele, BİR ADANMIŞLIK MESELESİDİR. Gündelik ticari faaliyetlerini, hizmet uğruna, ikinci plana atabilme meselesidir. Kendime, çalışkanlığıma, tecrübelerime güvenerek hizmet yarışına katılıyorum.

Mudurnu’muzun yeraltı, yerüstü kaynaklarını zenginliklerini, her alanda hazır alt yapısını, önce Mudurnuluya, işçimize, çiftçimize, ustamıza, sanatkarımıza, esnafımıza, nakliyecimize kullandırılmalıdır. Mudurnu’muza Bolu’muza kazandırmalıyız. Mudurnu’da kazanılan kazançlar Mudurnu’da ve Bolu’da kalmalıdır. “Önce Mudurnu menfaatleri” diyerek düşünmeli ve bu düşüncelerimizi gerçekleştirmeliyiz.

Günümüzdeki yaşanan siyasi şahsi olumsuzluklar nedeniyle kayıplarımızı telefi etmeli önce Mudurnu diyerek akıllarımızı görüşlerimizde birleşmeliyiz. Önümüzdeki yıllarda Mudurnu turizm ve sanayi alanlarında büyüme kaydedecektir. İlçe nüfusu 5 yılda 20.000’leri geçecektir. Turizmimizi, ilçemizdeki fabrika ve girişimcilerimizi sos yo ekonomik belediye anlayışıyla desteklenmeli yeni projelerimizle yakın geleceğe birlikte hazırlanmalıyız. Hak ettiğimiz doğru, kalıcı büyümeyi birlikte sağlamalıyız. Çevre, doğa ve insanımızın sağlığını ve ekonomisini ilgilendiren, çocuklarımızın geleceği için çok çalışmalıyız. Yaklaşan yerel seçimlerde de Her zaman kendi kendisinin efendisi olan Mudurnulu tercihini kullacanaktır; Dostlar mücadelem tamamen Mudurnu’muzun geleceği içindir. 2005yılından sonra İlgisizlikten kaplıcamızın suyu binası bizdeyken bugün haklarımız azalmıştır. Abant meselemiz zordadır.Abant gölümüzde babas kaplıcamızda yerinde duruyor diye sessiz kalınmamalıdır..Bugün sevindirici iyi projeler başlamaktadır. Bu projeler desteklenirken ileriyi görerek tavizler verilmeli, Mudurnu halkının menfaatleri unutulmamalı geçiştirilmemelidir.. Sülüklü Göl’ümüz, yaylalarımız aynı durumdadır.İlerde Bolu ilinin de içinde bulunduğu 21 ilimizin ilçeleri ve köylerinin coğrafik durumu değiştirilecektir. Bolu’da 10.000 Mudurnulu yaşamaktadır. Bolu da güçlü Mudurnu lobisini oluşturmalıyız.

Fanatik, şahsi, siyasi menfaatler, geçimsizlikler yeni hastanemizin de inşasını etkilemiştir. Olumsuz gibi görünen konuların da çaresi vardır. Çare birlik beraberlik içinde kararlılıkla çalışmak, mücadele etmektir. Bütün sorunlarımızı biliyorum. Kendimi bu işe adadım, kendimi bu işe hazırladım.Hiçbir gücün etkisinde kalmadan birlik beraberlik içersinde Belediyemizi, ilçemizi, insanımızı temsilim parlamentoda ve iş alemi çevresinde itibarımız ve iletişimimizle Mudurnu’muza faydalı olacağıma inanıyorum. Sizlere önem arz eden ciddi konuları hatırlatarak çalışmak arzumu size beyan ediyorum. DESTEĞİNİZİ İSTİYORUM GÜZEL MUDURNU’ MUZUN tüm hemşerilerimizin yaşam standardının yükseleceği, iftihar edeceği bir seviyeye yüceltmek, göz bebeklerini güldürmek, birlikte çalışmak halkımıza borcumuzdur.Her zaman iyiliklerin doğru ve güzelin yanında olmak üzere EN DERİN SAYGI, SEVGİ, SELAMLARIMLA aday adaylım müracaatımdan sonra Yapılacak anketlerde desteklerinizi bilgilerinize arz ederim .

Uğur TÜRESİN

ugurturesin14@hotmail.com

0537 880 13 50…0544747 77 77

GÖZÜMÜZÜ KENDİMİZE ÇEVİREBİLMEK

GÖZÜMÜZÜ KENDİMİZE ÇEVİREBİLMEK

Biz Mudurnulular mutlu muyuz.. Mutluluğumuzu kısıtlıyacak hiç bir şeyimiz eksik değil. Defalarca da düşünsekte mutlu olmayışımız gözümüzü kendimize çevirmeyişimizdendir.

Gözümüzü kendimize çevirirsek, gözümüzü kendimiz kullanırsak kendi varlığımızı göreceğiz. Göreceğiz ki Mudurnumuz zengin,kuvvetimiz zengin, kalbimiz zengin. Bileğimiz,elimiz her şeyimiz eşsiz varlıklarla dolu bunca eşiz varlıklarımıza bakabiliyor muyuz? Bakmıyoruz ki görelim. Bizim gerçek hastalığımız şudur; ellerin ekmeğine bakarken önümüzdeki helvayı görememektir. Buna uyumak diyelim, rüya görmek diyelim, tembellik diyelim, ne dersek diyelim.

Söz değil, mesele, önümüzdekini görüp görmemektir. Bu sözler ,sert yada ters gelebilir, uyandıran hoşa gitmez ama ,uyandıktan sonra çok sevilir.Şimdi esas meselemize gelelim. Demokrasi savunucusu siyasi partilerimiz yerel yönetim seçimleri gongunu çaldı.Tüm siyasi partilerimizin il ve ilçe teşkilatlarından sorumluları er meydanına çıkıyor.

Meydanlar er kişilere açılıyor. Memleket aşkına kutsal hizmet yarışı başlıyor.Bakalım bizler Bolumuzun da içinde bulunduğu 21 il ve bir çok içemizin,belde ve köylerimizin coğrafik sınırlarının değişeceğini Abantımızı,sülüklü gölümüzü ,kaplıcamızı,yaylalarımızı, Mudurnumuzun yer altı ve yer üstü tarihi kültürel kaynaklarımızın siyasi oy ve rant uğruna nasıl paylaşılacağını,başımıza neler geleceğini görebilecek miyiz;yoksa şahsi fanatik siyaset uğruna yine uyutulacak mıyız? ”Benim 1000 oyum var ben teşkilatların başıyım size ihtiyacım yoktur, sadece çayınızı içmeye geldim” diye İnsanlar şartlandırıldı.

‘Siyasi delegelere, üyelere baskılar yapılıyor ben kazanacam ben..’ O kişi, şu kişi Mudurnuyu kaybettirdi. Hastane de bitecekti, Hızlı tren de Mudurnu da duracaktı. Mudurnu da beş yıl önce bedavadan ucuza ekmekte satılacaktı.Davulda tokmakta başkasının elinde olacaktı! Mutlu olacaktık.

Evet bizler mutluyuz ya gençlerimiz, çocuklarımız, çevremiz doğamız mutlu mu,mutlu olacak mı!? Mutlu göz bebekleri görmek dileğimle tüm hemşehrilerimin mübarek kurban bayramını kutlar en içten saygı sevgimle selamlarım

Uğur Türesin

MUDURNU HABER

ugurturesin14@hotmail.com

www.mudurnuhaber.com

Dalları değil ağaçları dibinden kesip kurtulalım…!

Dalları değil ağaçları dibinden kesip kurtulalım…!

Mudurnu da Sedaş ağaçları budadı

 

   Sevgili okurlar bu yaz dönemindeki inşaat işlerim nedeniyle uzun zamandır yazı

yazamıyorum.Yukarıda yazdığım haber portalımızın linkini görünce halimize ağlasam mı,gülsemi bilemedim.Dağ başında olsa kesilemeyecek tarihi ağaçların dallarını kesilen haberde adı Çınar altı çay bahçesi olan tarihi alandaki ağaçlar SEDAŞ görevlileri tarafından kesilmiş.

 

Kesilmesini hoş gören vatandaşlarda..kesilmesine onay verenlerde yanlış yapmış.”Orada dallar tellere değmiyor” “teller dallara zarar veriyor” bu ne biçim anlayış kabul etmek mümkün değil..geçen yıllarda’da Musalla mahallesindeki tarihi anıt Çınar ağacının dalları kim nasıl izin verdiyse budanmış ve muhatap bulunmamıştı .Bu konuyla ilgili firma uyarılmış ve iki gün sonra Çınar ağacının yanından geçip ağaca zarar veren kablolar ağaca zarar veremeyecek “fiber optik” kablo yapılmıştı.

 

Bu anlayışın acilen değişmesi lazım.Çözümü dallara değen tellerin adı yanlış

değilse “fiberobtik kablo” ile değiştirilmesi lazım..kurumun maliyeti artmasın diye

yada özel kurum daha fazla kar etsin diye ..yüz yıllarca zamanda yetişen hiç bir ağaç

kesilemez,kesilemez ? Medeni ülkelerdeki uygulamalarda ağaçların çürüyen budaklarını tamir edilirken, bizde sağlığında dedemizin, ninemizin

gölgesinde dinlendiği onların anısını, yüz yılın anılarını yaşanmışlığını günümüze taşıyan

ağaçları budayarak mı tarihimizi koruyacağız? Tarihi ağaçların kesilmesine onay verenler,

kestirenler, ağaçların kabloların yeraltına alınmasını dallara zarar vermeyecek şekle

getirilmesini planlayamazlarmı. Tarihi sit alanı ilan edilen, tarihi kentler birliği üyesi olan

Mudurnu’muza yakışan bumu olmalı.

 

Bundan sonra güzel kasabamızı güzelleştiren ağaçların taşıdığı anıları gelecek

kuşaklara aktarmak için kesme, kestirme ayıbından, bilgisizliğinden Mudurnu’yu kurtaralım.

Bu tür olayların tekrar olması halinde yetkililer olaya müdahil olmasa izin verenler,

kestirenler hakkında kanuni yollara başvuracağımı kamuoyunun bilmesini isterim.

Yapılan bu olayı tüm Mudurnululara saygısızlık olarak kabul ediyor. Konunun

muhtaplarından açıklama ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için tüm vatandaşların

duyarlı olmasını, sivil toplumun, siyasilerin, yetkililerin”uyanması”yaşadığı yere ortak

değerlerimize sahip çıkma kültürünün gelişmesi dileğiyle…..

Mehmet Cantürk

Mudurnu Kent Konseyi Başkanı

20.09.2013

www.mudurnuhaber.com

Yerel de Gazeteci olmak

Yerel de Gazeteci  olmak

Yerelde Gazeteci olmak hakikaten bir ayrıcalıktır. Sebebine gelince  çevrenizdeki insanların size ulaşması kolay olduğundan ikili ilişkiler çok sıcak kanlılıkla geçer. Bir yerde Yangın,Kaza vs olduğu zaman size hemen birileri olayı ihbar eder.  Sizde Haber yaparsınız ve bu haberi varsa Ajansınıza  paslarsınız veya internet sitenizden yayınlayarak vatandaşı bilgilendirirsiniz.

 

Yerelde Gazeteci olmak çok güzeldir, bazı gençler sizi örnek alır, onlara bir şeyler öğretmek istersiniz, fakat işin içine girildiğinde Yerelde Gazetecilik aslında çok basit bir iş gibi gelir amma, iş öyle değildir. Mesela bir haber yaparsınız, haberi Ajansınıza gönderir veya sitenizde yayınlarsınız, bu haber sizin için aslında  öyle normal bir haberdir   , fakat  dışarıdan sizi takip eden diğer Gazeteci arkadaşlarınıza göre   çok farklı bir haber olabilir, bu haber Fotoğrafa bakılarak takla attırılabilir ve Yerel gazetede Manşet’ten bile girilebilir. Ama bu haberi biraz fazla takla attıran diğer meslektaşınız yüzünden   habere konu olan kişi anında kapınızda biter ve yazıklar olsun biz baba dostuyuz diyebilir. Aslında burada sizin hiç bir kabahatiniz olmasa da fotoğraf size ait olduğu için kişi sizi suçlayacaktır.

 

Yerel de gazetecilik yapmak çok güzeldir, ilçe dışına gittiğinizde veya herhangi bir yerde  insanlar sizin yazılarınızdan ve simanızdan alışkın olduklarından size güler yüzle ooooo  gazeteci gelmiş  der ve dertlerini veya sorunlarını açarlar ve sohbet  ortamı sürekli açıktır.

 

 

 

 

Geçenlerde başımdan geçen bir olay beni çok şaşırttı ve halende düşünüyorum.  Sene 1994 te Bolu da Hamza CANBAŞ  ve Oğuz UÇAR Ağabeylerimin  çıkardığı BOLU HEDEF Gazetesi ile başlayan serüvenimizden bu yana yaklaşık 20 yıldır Mudurnu ve çevresinde Yerel gazeteleri Günlük ve Haftalık ücretsiz olarak kahvehanelere ve İş yerlerine dağıtırız. Geçtiğimiz Hafta Göynük ilçemizde bir işimiz icabı giderken yanımda   Bolu Yerel gazetelerinden BOL DETAY ve BOLU GÜNDEM gazetesi götürdüm. Göynük ilçesinde  Çarşı Esnafına Gazeteleri  Kolay gelsin diyerek dağıtıyorum ve bir Esnaf abiye Gazete verdim bana bir tane daha alabilirmiyim dedi. Bende abi bu yerel Gazete ben bu gazeteleri  Göynükteki  hemşerilerimizde faydalansın, Bolu ilinden haberleri olsun diye getirdim, siz aynı gazeteden  iki tanesini ne yapacaksınız diye sorduğumda, Haaaa Yerel gazetemi cevabını alınca şaşırdım. Demek ki GÖYNÜK ilçesine hiç Yerel Gazete gitmediği için vatandaşın özlemi var diye bir yandan düşünürken  diğer yandan da  dükkanda bunlardan iyi paket yapılır düşüncesi de aklıma gelmedi değil hani,,,

 

Yerelde Gazetecilik yapmak güzeldir,  herhangi bir Kamu kurum ve kuruluşu hakkında  haber yaptığınızda  hemen mutlaka bir cevap gelir, Tabiî ki  eksi yönde bir haber yaptığınızda tepki alırsınız.  Hemen onu artı yönüne çevirmek için  sizi telefonda arayan ses sizin haberi yanlış yaptığınıza veya taraflı davrandığınıza ikna etmeye çalışır. Aslında o sesde biliyordur bazı şeylerin yanlış olduğunu fakat kurumun zarar görmemesi ve yukarılardan fırça yenmemesi için bu şarttır. Bunu da en güzel öğrenmenin yolu  ise  telefondaki sesin belirli bir süre sonra Emekliye ayrılması veya kurum değiştirmesi ile ortaya çıkar.

 

Bundan yıllar önce Ömer DURAN Mudurnu Kaymakamlığı görevini yaptığı esnada, Mudurnu Pancar Şirketi depolarında Mudurnu Kızılayına ait 1999 depreminden kalma  Çadır vs gibi eşyaların  gelişi güzel  bir ortamda  içinde Farelerin cirit attığı bir merkez haline geldiğini gözlerimle görmüş ve haber yapmıştım.  Haberimiz üzerine  Kaymakam bey  orada sizin yazdığınız gibi değil diye bize bir sürü baskı yapmasına rağmen bizim elimizdeki video görüntüleri her şeyi ispatlar niteliğinde idi.  EVET, burada Çadır ve benzeri eşyalar  gelişi güzel  Tarım alet ve edavatları hatta Gübre çuvalları ile birlikte duruyordu. Ve   haberimiz üzerine orada yıllardır atıl bir şekilde  duran Çadır ve benzeri ürünler   Kızılay Bölge

deposuna temizlenerek teslim edildi, buda bir gazeteci olarak  vesile olduğumuz için insanın gönlünü hoş ediyor.

 

Gazetecilik Yerelde  güzeldir, açılışlar,seminerler, toplantılar için sizleri davet ederler, sizde gider haber yaparsınız, ama bu davetlerden çıkardığınız haberler bazen Ulusal  gazetelerde bile yayınlanır ve ilçenizin tanıtımına katkıda bulunmuş olursunuz. Fakat biraz önceki  verdiğim örneklerdeki gibi sizi  hiç bir Kamu Kurum ve kuruluşundan bir Allahın kulu arayıp ta  ilçemize verdiğiniz destek için teşekkür ederiz demez. Çünkü orada kendilerinden bir şey yoktur, buda bu işin eksilerinden biridir.

 

Yerelde gazetecilik güzeldir, birisi ilçede faaliyet gösteren  bilmemne Fabrikasından, felan şirket ten , filan  yerden şikayetçidir. Gazeteci olarak derler ki,  şu şirket te böyle bu  fabrika da şöyle  veya ben şundan  şikayetçiyim, ben bundan şikayetçiyim, sizde gazeteci olarak  varmı kanıt , varmı delil dediğinizde  fotoğraf çek yayınla denilir. Peki Fotoğraf karesinde sen bi el uzatsan da şikayetini dile getirsen, yoook benim  orayla şu bağlantım var benim burayla şu bağlantım var. Eeeee biz ne yapacağız şimdi, sen foto çek haberi yap. Bizde derizki çok güzel suya sabuna dokunmadan haber yaptır , ondan sonra da birisi sana da sorduğunda birde bizi kalayladın mı ne ala, ne ala…. Bir deyim ile   saman altından suyu salım üstüne çıkıp oynamak misali…

 

Son yıllarda gelişen internet Medyası ile bir anda binlerce insana ulaşabilir, binlerce takipçi edinebilirsiniz.Ama, yerel İnternet Haber sitesi   sürekli güncel tutulması gerektiği için zor biş iş olup kazanç olarak ta sizleri destekleyen esnaf ve Ticaret erbabı bulmak zordur.

 

Mudurnu ilçemiz yerel medya olarak Bolu ilinin en şanslı ilçelerinden biri diye dışarıdan görünmektedir. Bunun sebebi ise  tatlı bir rekabetten dolayıdır ki, bence gençlerden bazıları daha bu işe sahip çıkmalı  MUDURNU Medya üzerine Bolu da örnek bir ilçe olmalıdır. Bu konu hakkında  her zaman yardımcı olmaya hazırım.

Saygılarımla

Aydın ÖZPELİT

aydinozpelit@mudurnu.com

www.mudurnuhaber.com

 

YEREL YÖNETİMLERİN YENİ DÜNYA DÜZENİNDEKİ ÖNEMİ.

YEREL YÖNETİMLERİN YENİ DÜNYA DÜZENİNDEKİ ÖNEMİ.

Mudurnu İlçemizin Bolumuzun ve köylerimizin soysa ekonomi geleceğini ilgilendiren yeni dünya düzenine, yeni yerel yönetimler anlayışı değişimine ve gelişimine uyum sağlamak zorunluluğu vardır. Önümüzdeki süreç devletlerinde halklarında bireylerinde ayakta kalabilmek sürecidir. Hükümetler yerel yönetimleri bu anlamda yetkilendirecek güçlendirecektir. Sürdürülebilir soysa kültürel ve ekonomi yaşamı yerinde yerel yönetim belediyecilik anlayışıyla gerçekleştirilecektir. İller bölgesinde kazandığı özel sektör ekonomik gelirleriyle devlete ödediğimiz vergi gelirlerini yani bölgesinin mali ve ekonomik kaynaklarını bölgesinde kullanacaktır. Bizim lokomatif Tavukculuk gelirleri haricindeki üretimlerimiz bölgemizin ihtiyacı olan üretim ve tüketimlerine göre planlanmalıdır. Aksen fazla üretimlerimiz il dışı hizmetlerinde maliyetlerden dolayı kazanç kalmamış rekabet edilemez hale gelinecek gelinmiştir. Örf gelenek değerler esaslı kültürümüzü yaşatarak yerinde yönetim,yerinde üretim ve tüketimle dünyaya ülkemize örnek olabilmeliyiz. Eko ev pansiyonculuğu ve sağlık doğa turizimimizdeki hizmetler ek gelirlerimiz olmalıdır. Mudurnuda kazanılan Boluda kazanılan para Boluda Mudurnuda kalmalıdır. Dünya rekabet ortamında il ilçe ve ailelerimizin ekonomimisi ancak yerinde üretim ve tüketimle ayakta kalacaktır. İleriki yıllardaki önemli gelirimiz ise , büyük şehirlerde ekonomik zorluklar mecburiyetiyle küçük il ve ilçelere göç ekonomisi olacaktır başlamıştır. Halk sağlıklı huzurlu yaşamak için aza kanaatle doğal yaşamaya mecburdur.Dönuşüm başlamıştır.Bu gerçekte dünyaya huzur ve barış getirecektir. .Mudurnu muzun kıymetlerini, yer altı yer üstü doğal zenginliklerini, işcilik ,ustalık,nakliye, mal tedariği,reklam ve tüm hizmetleri,her alanda , önce Mudurnuluya ve Bolumuza ,ilçelerimize kullandırmalıyız. Kazanılan geliri dışarıya çıkartmamalıyız. İhtiyaç olan hizmet ve eksikleri hep birlikte “Önce Mudurnu Bolu menfaatleri diyerek tamamlamalıyız.

Mudurnu avantajlıdır alt yapımız hazırdır. Halen bozulmamış uyuyan MADDİ VARLIKLARIMIZI, MANEVİ KÜLTÜREL GELENEKLERİMİZİ uyandırmalıyız. İhtiyaçlara göre oluşan yeni dünya düzenine hazırlanmalıyız. Yeni dünya düzeninde yerimizi almak ve örnek olmak için akılları birleştirmeli şimdiden yerel seçimlere hazırlanmalıyız. Ülkemizin gelişimi yönetimi için hazırlanan yeni yerel yönetimlere ancak bu şekilde ayak uydurabilir geleceğimizi hazırlayabiliriz. . Mudurnu muzun Bolumuzun ,tüm ilçelerimizin ve Köylerimizin tüm hemşehrilerimizin huzurlu sağlıklı yaşamaları dileğimle güzel günler diliyorum.

Uğur TÜRESİN. MUDURNU HABER.COM

www.mudurnuhaber.com

MUDURNULU DAHA DUYARLI OLMALIDIR

MUDURNULU DAHA DUYARLI OLMALIDIR

İmkanları nisbetinde yurt içinde ve yurt dışında gezip görenler, yaşanılan mekanlerın insana nasıl huzur verdiğini ve o mekanların o bölgenin doğasının kültürünün tanıtımında nasıl faydalar sağladığını  güzel izler bıraktığını bilirler. Bu anlamda Mudurnu belediyemiz son 15 yıldaki turizm esaslı hizmetlerde her geçen gün etkin olduğunu gösteriyor.

Mudurnuda hizmet eden internet Basın haber sitelerimiz, sanal sayfalarımız ellerinden geldiğince duyarlı bir şekilde daha da ileri hizmetler için tanıtım görevlerini yapmaktadırlar.
” Yanlışa yanlış Doğruya doğru demeli”
mesajıyla Mudurnu haber bizlere tarihi dokumuz konusunda fikirsel paylaşımlarda bulunmamızı sağlıyor.Haberleriylede ilçemiz çalışmalarında dahada dikkatli hizmetler verilmesine sebep oluyorlarlar.
Düşünüyorum ;
İlçemizde köylerimizde yaşayanlar, Mudurnunun suyunu içen,havasını koklayan,ekmeğini yiyen bizler,kent konseyimiz,derneklerimiz ve oda teşkilatlarımız daha güzel Mudurnu için Mudurnululuk görevlemizi yeteri kadar yapabiliyormuyuz yapılacak işleri birlikte planlayabiliyormuyuz belediye projelerine katılım sağlayabiliyormuyuz?
Yoksa şuan mutluyum ne gereği var belediyemiz hizmetleri için çalışanların  canını sıkmayalımmı diyoruz..
Sonra önce kendime soruyorum acaba bende hatamı yapıyorum! Örnek olmak için hizmet edenlerimizide takdir ederek sadece yorumumla faydalı olmaya çalışabileceğimi hissediyorum ve yazıyorum..
Mudurnu belediyemiz çalışmalarında başarılıdır ve her geçen gün güzel hizmetler yapmaktadır. Bugüne kadar emek veren tüm belediye teşkilatlarımıza teşekkür ediyorum.
Habercilerimiz ise halkdan gelen düşüncelere göre haber konusu yapıyorlar. Tarihi evlerimizin görselliğini bozacak şekilde araçların üstlerinin kapatılmasının uygun olmadığını belirtiyorlar.

Önerim tarihi araçların  çay bahçemiz giriş kapısı karşısındaki,Atamızın heykelinin altına yıllarca boş duran depoya alınması yönündedir. Mudurnunun eski tarım aletlerininde otomobillerle bulunacağı bu boş depoda tarihi eserlerinde korunması daha güzel olacaktır.                    

         Gelen turist konuklarımızdan azda olsa 1 tl gibi giriş ücreti alarak TARIM ALETLERİ ,OTOMOBİL müzemiz  faydalı olacaktır . Daha öncede başkanımızla konuyu paylaştığımı görüşümü bildirdiğimi hatırlıyorum.
Tarihi kentimizde ne kadar çok müze aktivitesi olursa turistimiz daha fazla konaklayacağını sokak müzesi olarakta evlerimizin parklarımızın , seyir tepelerimizin yeteceğini düşünüyorum.
Mudurnu belediyemiz özellikle kent konseyimizin ve halkın fikirlerine katılmalıdır,danışmalıdır.
Biz vatandaşlara Mudurnu severlere, kendimizi ifade edebilmek memleketimize fayda sağlamak üzere iyi niyetimizle Mudurnumuz için yorum yazma alışkanlığını kazanmalıyız diyorum. Tekrar teri soğumadan Mudurnumuz için çalışan herkese seçilmiş temsilcilerimize teşekkür ediyorum.
Tüm hemşehrilerimize ,birlik beraberlik içinde HUZURLU SAĞLIKLI VARLIKLI iyi günler temennisiyle saygı sevgi dolu selamlarımı sunuyorum.                    

Uğur Türesin.    MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

 

BAĞCIYI DÖVDÜNÜZ, GÖRENİ DE ÜZDÜNÜZ

BAĞCIYI DÖVDÜNÜZ, GÖRENİ DE  ÜZDÜNÜZ

 

Geçtiğimiz gün Mudurnu Keyvanlar Konağı  bahçesinde yapılan  Mudurnu Şeyh ÜL İmran Vakfı  toplantısına davet üzerine katıldım.

 

Orada toplantı anında  Mudurnulu Esnaf Büyüğümüz  Reşat ÜNSAL amcamız, bundan bir kaç ay önce  bizim yaptığımız  bir haber hakkında  Vakıf Üyelerine soru sordu ve  sorunun cevabı olarak tarafım gösterildi. Daha sonrada kendiside  bana konu hakkında bilgi vermemi istedi. Bilgiyi verdikten sonra  benim verdiğim bilgi çok tatmin edici olduğundan dolayı  fazla tartışmaya girilmedi. Ama ne yazikki aradan 2 gün geçtikten sonra  Facebook sitesinde  Mudurnulular Birlik oluyoruz  adındaki hesaptan video yayınlanarak benim bu işlerle ne alakam olduğu ve  orada neden konuştuğum Reşat ÜNSAL amca tarafından sorulmuş. Birincisi , orada  cevap hakkını  bana siz verdiniz, videoyu izlerseniz  anlarsınız, ikincisi ise kim oluyor demişsiniz, Ben Allah kuluyum.

Siz bana orda sordunuz bende cevap verdim. Cevap vermemek için kendimi zor tuttum, ama benim yaptığım haberi okumayıp sadece Fotoğrafa bakıp, ortaya laf attınız.

Kusura bakmayın, buna CEVAP vermek zorundaydım. Bu yaptığınız iş hiç Hayra değil tam tersine şerre hizmet etmektedir.

 

Amca, yatırların sağ sol davasını siz kendiniz çıkardınız, Lütfen, videoyu her kes izlesin. Konuyu Reşat amca kendi başlattı ve suçu benim üzerime atmaya çalışıyor. Eğerki soruyu sorduysanız ben orada bir basın mensubu olarak üzerime düşen görevi yapmak zorundayım.

 

Evet, size yakışmamış, Seyhan amca sizede yakışmamış. Siz benim büyüklerimsiniz, ama sizin şu an yaptığınız iş Yangına MEŞALE ile gitmekten başka bir şey değildir. Değerli Reşat Amcacığım, o kadar ballandıra ballandıra anlatıyorsunuzki, bilen bilmeyende Mudurnu’yu alt üst getirdim zanneder.

 

Ama bu tip yorumları Mudurnu nun yaptığım diğer haberlerinde de yapmanızı isterdim. Ama maalesef, siz bir kere Niyetlenmişsiniz ve mecburen yapmanız gereken bir şey var ve onu yapmak için hareket ediyorsunuz. Bu tip davranışlar ile MEMLEKET VE MUDURNU MUZ kaybeder. Bu davranışlarınızı kınıyorum. Bakınız, sözler çok ağır,böyle davranmakla, Mudurnu da birlik beraberlik olmaz.   Ayrıca Bülent AĞRI Ağabeyimde Maşaallah  Körükçübaşı gibi,  hem Facebook  adını Mudurnulular Birlik oluyoruz diyor ama, tam tersine hareket ediyor.

 

Karşılıklı atışmaları siyasi olarak nitelendiriyorum. Kusura bakmayın, ilerleyen günlerde yine yüz yüze bakılacak. İstediğiniz kişiye internet aracılığı ile veryansın edebilirsiniz, ama yarın öbür gün yine biz beraberiz, Mudurnu dayız, kırın , dökün ,vurun,parçalayın, KOLAY. Fakat toplaması zor. Lütfen değerli büyüklerim eğer bir problem var ise ve memleket meselesi ise bu konuşulup çözülmelidir. Bizim Mudurnu nun bir sesi olduğumuzu unutmayınız. Bizler yerel Basın mensupları Mudurnu ilçesinde birisinin burnu kanasa onunla ilgili haber yapmak zorundayız, Neden mi?

Çünkü bizi Dünya genelinde takip eden binlerce hemşerimiz ve Mudurnu sever bulunmaktadır.

 

Onlar Mudurnu ile ilgili haberleri takip etmekle birlikte Mudurnu daki eş,dost ve akrabaları ile ilgili haberleri bizlerden öğrenmektedir. Onun için bizleri kimse kınamasın, tabiiki her insan gibi bizlerinde mutlaka bir siyasi görüşü olacaktır, aynı sizin gibi… Bu tip şeyler hoşgörü ile karşılanmalı. Ben sol görüşlü bir arkadaşın davranışlarını nasıl hoş görü ile karşılıyorsam, kusura bakmayın sizlerden de aynı yaklaşımı beklemek en doğal hakkım diye düşünüyorum. Mudurnu bu güne kadar beraber hareket etmediği , sürekli dedikodu ve o, onu görmüş, oda göreni görmüş mantığı ile kaybetmiştir. Gelin, oturalım, konuşalım, birbirimizi kırmadan MUDURNU muza sahip çıkalım. Yoksa, biz bu şekilde birbirimiz ile didişirken başkaları gelir Mudurnu da düzen kurar bizde bakarız. Aydın ÖZPELİT Bir Mudurnu Vatandaşı olarak yazdı.

 

Aydın ÖZPELİT MUDURNUHABER

MUDURNU

www.mudurnuhaber.com

 

SANA DÖNÜYORUM

Olmasa da ambarında bir lokma
Ey dostum sen yine harama bakma
Bakıp da ahiretini sakın yakma.
A*A

DUA

Rabbim acı yarattığın kuluna
Tüm insanlık gitsin doğru yoluna
Halden bilmez helal yemez namerdin
Muhtaç etme parasına puluna.

Esirgeyen bağışlayan ey Rabbim
Sevgin ile dolup taşar bu kalbim
Sana tapıp sana secde ederim
Çünkü sensin şifa sunan tabibim.

Seninledir bu insanlık bu ümmet
Hak yolunda kurmuşsun sen hükümet
Gönlümüzün ilacı hep sendedir
Kâlplerdesin şefâatçi MUHAMMET!

Şu gönlümüz Hak aşkıyla nehirdir
Şeytan ise aşımıza zehirdir
Yetim hakkı helal haram bilelim
Bugün dünya yarın ise ahirdir

Yüreğinden at kibiri yak kini
İçerinden sök şeytanı dök cini
Rabbimizin yarattığı kullara
Yol gösteren Müslümanlık hak dini.

Abdullah Atay

SANA DÖNÜYORUM

Dilimden düşmeyen adın duamla
Gönlümde büyüyen kutsal sevdamla
Dostlarla yaptığım son bir vedamla
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Zenginlik şan şöhret yazık ki yalan.
Servetim varlığım ecelle talan
Ölümmüş sonunda tecelli olan
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Köşkler hanlar değil,son taht musalla
Dostların omzunda dört kollu salla
Göklere yükselen dua selayla
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Onca kürküm varken kaldım kefenle
Günahkar bir kulum bin bir nedenle
Ruhumdan ayrılmış soluk bedenle
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Karşında suçluyum kızaran yüzle
Şefaat dilerim yalvaran sözle
Bir senin bildiğin ruhumda gizle
Huzuruna geldim yüce Yaradan.

Abdullah Atay  MUDURNU

Aşınızdaki ve başınızdaki bayram tadı daim olsun…

www.mudurnuhaber.com

 

MUDURNULU ’nun MUDURNU ’nun DEĞERLERİNDE yaşamak ,

MUDURNULU ’nun MUDURNU ’nun DEĞERLERİNDE yaşamak ,

Mudurnu da , Türkiye de dünyada her şey değişim ,gelişim içinde ilerliyor. İnsanoğlunun sosyal ve ekonomik yönden daha iyi yaşamını sağlaması, yaşam kalitesini yükseltme mücadelesi daha fazla tüketmemize yol açarak tükenmemize, insanoğlunun ve diğer canlıların sonunun gelmesine sebep oluyor. Yarış atları koşularını andıran yaşam mücadelemizde Rabbimizin tüm canlılara verdiği kıymetli dünya değerlerini görmeyip , kendimizi, kültürümüzü unutarak ,teknolojik imkanlarla sanal alemde, duygusuzca ve sevgisizce yaşamaya alışıyoruz ve ilerleyen yaşlarda şahsımda olduğu gibi biz ne yaptık nasıl yaşadık diye farkına varıyoruz ve zaman zaman , yaşam mutluluğunu yakalayamıyoruz güzel yaşayamıyoruz.

Mudurnu ve Mudurnulu Osmanlı döneminden 1970 li yıllar tarihimize kadar “Önce insan Önce Mudurnu” diyerek mutlulukla yaşamış, insanını yaşatmıştır. Bu gerçeğin sebebini de düşündüğümüzde Kanaatkar yaşam tarzının ve kültürümüzün zenginliğinin olduğunu görürüyoruz . Bugün çoğunluğun yaşadığı lezzetsiz tadsız tuzsuz yaşamla ilgili yaşanan sorunlarımızın kaynağında ise örf geleneklerimizin kültürümüzün unutulmasından kaynaklandığını biliyoruz. Gelişim ve değişimimiz yaşam sıtandarımız için İlçemizde tüm üretimler fabrikalar desteklenmeli yaşatılmalıdır. Fakat geçmiş ticari ve siyasi hizmetlerimizde yaşadığım tecrübelerden ders alarak çıkan sonuçta vatanımıza insanımıza faydalar sağlamak üzere Mudurnu tavukçuluk tesislerini büyüklerimiz ve bizler o anki şartlarda, şartları gereği ileriyi göremeyerek şehre yakın kurmalarının çevresel zararını gördüm.Gerekli tedbirleri almakta yaşanan ekonomik krizler yüzünden alınamamışdı. Sunta , suntalem ,medefe orman ürünleri ve diğer tüm üretimlerimizin, fabrikalarımızın çevresel zararlarını hep birlikte yaşıyor görüyoruz..Bu sorunların gerekli yatırım ve tedbirlerle takiplerle düzeleceğini hepimiz biliyoruz. Önlem olarak global rekabet ortamında , garantisi olmayan Pazar talepleri karşısında, çevremizin doğamızın kaldıramayacağı üretim artışları olmasın fazla kazanma kazandırma isteğiyle nefsimize aldanmayalım. Seçilmiş seçilecek temsilcilerimiz bu yatırımlarda ve çevre bilinçinde eğitiminde duyarlı etkin olmalıdırlar.

Dostlar; Mudurnu ‘nun Mudurnulunun hakkı olan yaşam kalitesini yükseltecek milyar dolarlık yeni termal projelerle ,milyar dolarlık sıcak su pazarlarıyla karşı karşıyayız .Nufusumuzun artacağına arazi değerlerimizin yükseleceğine olumlu bakarak yatırımcılarımızı desteklerken, termal turizm yatırımlarımızın kültürümüze doğamıza etkileri, projelerin gerçekleşmemesi ihtimalinde doğacak sonuçlar düşünülmelidir, çevreye uyumlu mimari deki konumları, artıklarının değerlendirilmesinin hazırlıkları faktörlerin her biri seçilmiş temsilcilerimiz ve sivil toplum örgütlerimiz ve halkımız bizler tarafından incelenip gerekli tedbirler alınmalı kendini ispat etmiş yatırımcı kuruluşlar desteklenmeli diye düşünüyorum.

Güzel Mudurnu muzun ve insanımızın korumasında, alt yapısı hazır yer altı ve yer üstü Mudurnu zenginliklerinin kullanılmasında ilk akla gelen nakliye,işcilik ustalık gibi tüm hizmet sektörlerinde önce Mudurnuluya ve Boluluya imkanların kullandırılmasının önemli olduğu bilinmelidir.Yatırımcılarımızla anlaşmalarla yeterli sözlerinin alınmasına , yatırımcı girişimcilerimize her şeyin maddiyat olmadığınını rahatsızlık vermeden, bilinçli siyasilerimiz ve yetkilelerimiz tarafında hissettirilmesini istemeliyiz. Kanaatkar aza kanaat eden yatırımcılarıyla, halkıyla Mudurnu nun çevresi doğası, kültürel yaşam felsefesi yaşayacak MUDURNU korunacaktır.

Tüm hemşehrilerimin ,mübarek ramazan bayramını tebrik ederek, yaşam sıtandartı yüksek büyük ilçeler arasında olmayı, sağlıklı mutlu bereketli günleri hep birlikte yaşamayı temenni ediyorum.

Uğur Türesin    Mudurnu Haber     www.mudurnuhaber.com 

RAMAZAN MANİLERİ

RAMAZAN MANİLERİ
Bir dal sevgi paylaşılınca orman
Bir damlası da umman
Hoş bir seda da paylaşımda gönüle derman olur.

Aşınız datlı ola
İşiniz mutlu ola
Eşim dostum herkese
Ramazan kutlu ola.

Ramazan geldi hoş geldi
Türlü türlü aş geldi
Makarnama mantıma
Mudurnu*dan keş geldi.

Ramazanın dokuzu
Sahurda yedik kazı
Sevda gözlü sevdiğim
Beni gönlüne kazı.

Ramazan geldi on*a
İftara kestik dana
Düğünümüz tez olsun
Selam söyle anana.

Ramazanın on biri
Kibir içimin kiri
Helalim beri gelsin
Haramsa dursun geri.

Ramazan on iki de
İftara sıcak pide
Höşmerim hoş olmuş da
Üstüne kaymak nerde.

Ramazanın on dördü
Sofralar bolluk gördü
Ekmeğin bölüşenler
Hak yoluna erdi.

Ramazanın on beşi
Yaktım sahur ateşi
Muhallebi yer iken
Ne yazık kırdım dişi.

Davulcu Davut geliyor
Güzel mani biliyor
Bahşişi bol görünce
Eli yüzü gülüyor.

Ramazanım on altı
İftara hazır tatlı
Çorba pilav yanında
İri fasulye etli.

Ramazan on sekizde
Sohbetli ikram bizde
Baklava severseniz
İftara gelin sizde.

Ramazanda top patlar
On dokuz oldu iftar
Cömert ol sen sevgide
Sevgi verdikçe artar.

Ramazan oldu yirmi
Hak kulu hiç hak yer mi
Mağdur olan mazlumlar
Hakkın helal eder mi.

Haber saldım muhtara
Mutlak gelsin iftara
Etli sütü aş ile
Doysun yoksul fukara.

Beyimin adı Asım
Boşaldı azık tasım
Bahşişi bol verirsen
Oluruz senle hısım.

Beyimin adı Kazım
Sana geçer her nazım
Ramazan hörmetine
Bana bir yüzlük lazım.

Geldi şeker bayramı
Gönül eder seyranı
Asil olan kişiler
Dostla sohbet hayranı.

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

 

Ramazan Ayı ve Mudurnu

Ramazan  Ayı ve Mudurnu

Mudurnu ilçesi bilindiği gibi Bolunun en eski yerleşim yerlerindendir. İlçede yaşayan vatandaşların çoğu ata dan, dede den  gelen  örf ve adetleri yaşatmaya çalışır.

Sessiz sakin bir  ilçe olan Mudurnu, Ramazan ayı nın gelmesi ile birlikte sessizliğine bir sessizlik daha katar. Bu yıl Havaların sıcak olmasından dolayı vatandaşlar çarşı pazar fazla dolaşmamaya gayret gösteriyor. Mudurnu köylerinde ise, durum biraz farklı, köylerdeki vatandaşlar  bir yandan tarlalarında yetişen meyve ve sebzeleri toplarken diğer yandan bölgede yetişen Buğday , Arpa gibi mahsullerin biçimine hazırlanıyorlar.

 

Nerede o eski zamanlar…

Evet, yaşı 70 i geçerek 80 e doğru yaklaşanlar, gözlüklerin üzerinden olan biteni kolaçan ederek, nerde o eski günler, teknoloji ne ilerledi beeee, diyerek iç geçiriyorlar. Onlar 1930 lu yıllarda Evin ortasında ateş yanacakmış dendiğinde Allah korusun, nasıl olacak o iş diye birbirine sorarlarmış. Ama şimdi bakıyorsunuz, Evin içinde Ateş Soba da yandıktan sonra, evin dışında yanıp evin içini ısıtan Kaloriferi gördüler. Daha sonra ise Güneş enerjisinden ısınan  ve evin her yerinden  24 saat sıcak su akan bir sistemi gördüler. Aylarca Harmanlarda 1-3   1-5 mahsulü  işleyerek buğdayı su değirmenlerinde günler bekledikten sonra Un yaparak Ekmek ürettiler. Şimdi  ise gelinen son teknoloji ile bu saydıklarımızın hepsi neredeyse saatlik işler haline geldi. Yüzlerce dönüm arazi üzerinde bulunan Arpa , Buğday ve benzeri ürünler Döver biçerler vasıtası ile aynı   gün ambarınıza giriyor.  Evet, nerde o eski günler.

 Yıllar öncesi Ramazan lar…

Yıllar öncesi Ramazan aylarında çeşitli etkinlikler yapılırmış. Tabiî ki o zamanlar Tv , internet, Cep telefonu olmamasından dolayı geceler daha bir uzun  bir o kadar gündüzlerde  farklı uğraşlar ile geçermiş. Hele hele , Mudurnu gibi küçük yerleşim yerlerinde Ramazan aylarında insanlarda birlik ve beraberlik en üst katlara çıkar ve insanlar çeşitli şakalar ile bu ayların feyzini yaşarlarmış. Bunlardan bir tanesi, Oruç tutmayan komşuyu  Bayram sabahı  Köy meydanında  Ekmek Teknesinin altına sokarlar veya  su dolu oluğa atarlarmış, bunu yapmalarının sebebi ise başkalarına örnek olması  açısından yapılırmış.

Gelelim şimdilere, maalesef artık toplum o şekilde bozulmaya yön tutmuş ki, artık  Ramazan ayı nın geldiği neredeyse anlaşılmayacak derecelere gelmek üzere, sokaklarda açık  Lokanta ve kahvehaneler, sokaklarda rahatlıkla sigara içebilen insanlara, toplum herhangi bir tepki vermez olmuş.  Bununda adını çağdaşlık koymuşlar.

Hayırlı ramazanlar. Allah ibadetlerimi Kabul ve Makbul eylesin.

Aydın ÖZPELİT

MUDURNU

e-mail:aydinozpelit@mudurnu.com

www.mudurnuhaber.com

Reşatı kurtaracak bizim sevgimizdir…..

Reşat’ı kurtaracak bizim sevgimizdir…..

Bundan önce yazdığım köşe yazılarında kaybettiğimiz somut olan ve olmayan kültürel mirasları, el sanatlarımızı hızla kaybeden bir kasaba olduğumuzdan sıkça bahsettim.

Yaklaşık iki aydır ahaliden bir ses çıkaran olur mu diye bekliyorum. Lafa geldimi deyim yerindeyse mangalda kül bırakmıyoruz.

Lafı uzatıp”lastiklemeye”gerek yok… Manisa derken 1960 lı yıllarda vefat eden tarzanı Ahmet Bedevi akla gelirken bizim yaşayan ve kasabada kimseye zararı olmayan kıyafetiyle ufak tefek “sevimli” arızlar oluştursa da kasabamızın yaşayan değeri REŞAT’ımız yaklaşık dört aydır nerede ne yer ne içer… Ruhu sonsuz özgürlüğe alışmış Reşat’ımız dört duvar arasında nasıl yaşar bunu düşünen Mudurnu’lular varmı…

İkna etmenin zorluğunu biliyorum ama el ele verip Reşat’ın yaşadığı alanın yanına küçük bir Mudurnu evi yapıp orada özgürce yaşamasını sağlayamazmıydık ?

Reşat’ın kime ne zararı vardı… Reşat barınağında olsa idi en azından bu günlerde sokaklarda sıkça karşılaştığımız “uyuz köpeklerden” birçoğu daha sağlıklı olarak sokaklarda dolaşırlardı…..

Türkiye’de 1990 doğumlu gençler yaşam alanlarına sahip çıkmak için iletişim araçlarını, sosyal medyayı ve mizah güçleriyle dünyaya mesaj verdiler….bundan alacağımız bir ders yokmu …şimdiye kadar olduğu gibi bütün değerlerimiz yok olup giderken sessiz,sinmiş kaderine terk edilmiş “bana ne “halimiz bundan sonrada devamı edecek…

Ormanlarımız günden güne yok oluyor ses çıkaran yok..çöplükten pis gaz kokuları geliyor duyan,gören yok,Mudurnu çayı kan revan içinde ses yok…. ne olacak bizim halimiz…bizi kurtarmaya “mehdi” gelsin diyemi bekliyoruz.

Artık el ele verme zamanı geldi ilk işimiz Mudurnu’nun yaşayan simgesi Reşat’ı “uygun bir mekân yaratarak” yeniden hayata döndürmek olsun… Reşatı sağlıklı hale getirecek olan dört duvar arasında kıstırılmış bir “hapislik” değil ..özgür dünyasında bizim vereceğimiz sevgidir.

 

Mehmet Cantürk

25.6.2013

www.mudurnuhaber.com

Başkanım Doğru söylemiş

 Mudurnu ilçesi Bolu nun Piliç markası ile adını duyurmuş bir ilçesidir. İlçede Tavukçuluk 1960 lı yıllarda başlamış ve 1990 lı yıllarda iyice hızlanarak adeta Dünya Markalarının arasına girmeyi başarmıştır.

İlçede 2001 yılı Ülke genelinde yaşanan Kriz ile birlikte Firma İflas etmiş ve birkaç el değiştirmiştir. İlçe genelinde toplamda irili ufaklı 1500 civarında resmi verilere göre Kümes bulunduğu ifade ediliyor. Mudurnu İlçesinde Köylerde Firmaların verdiği Civciv ve Yem ile Fason üretim yapan üreticiler bulunmaktadır.
Gelelim bizim konumuza, Mudurnu Ziraat Odası Başkanımız Hilmi AYAZ Hocam, bundan birkaç yıl önce “ MUDURNU TAVUK CEHENNEMİ “ olacak demiş ve biz bunu haberimize taşımış ve bu haberden sonra Firmalar ve bazı insanlar Hilmi AYAZ hocama sizin ne dediğinizden haberiniz varmı diye tepki göstermişti.
Aradan yıllar geçti ve Mudurnu ilçesi aynı bir İstanbul nasıl insan göçü alıyor ise Mudurnu ilçeside aynı şekilde Kümes yapımı göçü alıyor, ekilebilir araziler ve Mudurnu-Bolu karayolu  Mudurnu –Sakarya Karayolu Mudurnu-Ankara Karayolu üzerine yurdun değişik bölgelerinden yatırımcılar gelerek 100 binlerce kapasiteli Tavuk Kümesleri inşaatlarını kısa sürede bitirerek Mudurnu’nun temiz havasını kirletmeye hız desteği sağlamış oluyorlar.
Evet, yatırımcı Mudurnu’ya gelsin, ama kusura bakmayında taaa  gelipte ilçenin dibinede 100 binlerce adetlik Kümesler, Kuluçkalar vs yapılmasın. Daha önceleri yazıları birkaç kez daha yazdım ve bazıları yazılarıma kızarak, Mudurnu’da işmi var çalışacak bularlıda kapattırıpta hırsızlıkmı yaptıracaksınız diye tepki gösterdiler. Ama aynı kişiler bir dönemde kümese koydukları 20 bin civcivden 10 binini 15 binini bir akşamda veya bir haftada öldüğünü görünce heeeeeee, Mudurnu’nun havası kirlenmiş birileri bi zamanlar söylediydi, yazdıydı diye akıllarına inşallah geliyordur.
Yalancı Veba adı altında ilçe sınırlarında bir türlü bitmek bilmeyen ve bir sürü üreticinin canını yakan bu hastalığın adı aslında bilinçsiz çığ gibi Mudurnu ve çevresinde büyüyen Tavuk kümesleri olduğunu unutmamak gerekiyor. Çünkü doğa bizi bu şekilde maddi olarak zarar vererek kınıyor.
Sanki Bolu nun başka yeri kalmamış gibi Mudurnu nun yol güzergahları Kümesler ile dolup taştı.Ekilebilir arazi neredeyse kalmadı denecek kadar azaldı, ama bunun yerine şehre daha uzak yerlere ve ormanlık bölgesi daha fazla olan yerlere bu yatırımların yapılması daha mantıklı olacaktı, ama gelgelelim insanımız bu devirde Tuvalete bile araba ile gidecek konuma geldiği için , yatırımcılarında neden yol kenarlarını seçtiği belli oluyor.
MUDURNU İLÇESİNDE KÜMES YAPIMI HIZLA İLERLİYOR
Bolu da yeni Kümes yapımı konusunda yasak gelmesi ile birlikte yatırımcılar gözü Mudurnu’ya dikti. Fakat şöyle bir problem var, 2013 yılında Mudurnu ilçe genelinde  bazı Ankara ve İstanbul dan  yatırımcıların bu bölgede büyük Tavuk Kümesi yapmak için araziler aradığı ve bazılarınında arazileri satın aldığı konusunda  dedikodular kulaklarımıza geliyor. Hatta ve hatta Mudurnu’ya Kümes yapmak için İstanbul da bir Üniversitenin Dekanının bile ilçeye gelerek satılık arazi baktığı konuşuluyor. Mudurnu ilçesinde 2013 yılı içersinde üç milyon adetlik daha Broiler kümesinin yapılacağı konuşularak resmi olmamak ile birlikte eğer bu haber doğruysa ilçeyi çok yakında büyük bir tehlike beklemektedir. Mudurnu Hem Termal Turizm konusunda çeşitli girişimler yapılan bir ilçe konumuna getirilmek istenirken, gelişen bu olaylar karşısında idarecilerin konu hakkında nasıl bir çalışma yaptıklarını bilmiyorum.  Bende bunun üzerine Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat Şube Müdürlüğüne telefon ettim. Oradaki arkadaşa bir konu hakkında bilgi almak istediğimi söylediğimde çok iyi niyetli bir ses tonu ile buyurun dedi. Ama ardından gelen sorudan sonra kusura bakmayın, bu soruyu bilgi edinme kanunu gereği yazılı dilekçe ile istemeniz gerekiyor dedi.
MUDURNU ‘DA 2013 YILINDA KAÇ ADET VE KAÇ BİN TOPLAM KAPASİTE BROİLER KÜMESİ RUHSAT ÇALIŞMASI VAR?
Evet, ben bir dilekçe ile Başbakanlık Bimer Kanalı ile sorumu sordum.  Bilgi edinme kanunu sistemi o kadar hızlı işliyorki, internetten 2 gün sonra baktığımda dilekçemin çeşitli yerlerden sonra Bolu Valiliğine ve buradan da Bolu İl Özel İdare Müdürlüğüne gönderildiğini gördüm. Ve bundan sonra gelecek cevabı beklemeye başladım, aradan 10 gün geçti yok 13-15 derken, ilk yazdığım dilekçe tarihi ve nosu ile geri bildirimde bulundum. Aradan 2 gün geçti yine Bolu İl özel İdaresine şikâyetimin ulaştığı bilgisini gördüm. Ve bir gün sonra telefonum çaldı ve Bolu İl Özel İdaresinden Dilekçe konusu ile ilgili aradıklarını duyunca sevindim.
Telefondaki Bayan, Aydın bey size cevabı daha önce verdik ama siz tekrar yazmışsınız, bende şu an tekrar cevabı yazıyorum dedi. Bende hanımefendi acaba bana cevabı okuyabilirmisiniz dedim. Oda cevabı okudu. Sayın, Aydın ÖZPELİT istemiş Olduğunuz bilgi Bilgi edinme kanununun bilmem kaçıncı maddesi gereğince verilememektedir.
Bu Cevabı acaba yanlışmı duydum diye tekrar sordum ve şok oldum. Benim 2 aydan beri beklediğim cevabı alamadım ve Telefondaki arkadaşa teşekkürler ben bunu bir şekilde öğrenirim diyerek Teşekkür edip kapattım telefonu….
Eeeeeeee  şimdi ne yapacağız, valla ben bana düşen görevi yerine getirdim, eğer bilgi edinmeden Mudurnu ilçesine  2013 yılında şu kadar bin Broiler Kümes yapılacak diye bir resmi ibilgi alabilseydim paylaşacaktım, vermedikleri için artık 2013 yılı  inşaat sezonunda Mudurnu ve çevresine ne kadar Kümes ve kaç binlik yapıldıklarını sayıp öğreneceğiz, sizlerde ona göre Kümesler yapılınca tepkinizi gösterirsiniz.
Sözün özü, Demek ki Ziraat Odası Başkanım Hilmi AYAZ Hocam  “MUDURNU TAVUK CEHENNE Mİ OLACAK “ diye doğru söylemiş.
Kalın sağlıcakla
Aydın ÖZPELİT MUDURNU
www.mudurnuhaber.com

GENÇLEŞİYOR MUYUM ? SEBEBİ NE ?

EVET, gençleştiğimi hisseder gibiyim. Şair diyor yaaa, yaş 35 yolun yarısı diye, çok değerli bir hocam ise, be Mübarek Hâşâ Allah ile aranda senetmi yaptın 70 yaşına kadar yaşamak için nerden biliyorsun 35 yaşında yolun yarısında olduğunu diye vaazlarında şaire çatıyor.

Günlerden 13 Mart 2013 bir Ankara ziyareti dönüşüne geçtiğim anda Cep telefonumda tanımadığım bir ses, efendim biz sizi Mudurnu Yarışkaşı Konağı Nevzat ANLITAN bey in vasıtası ile arıyoruz, sizin ile bir konu hakkında görüşmek istiyoruz dedi. Bende ben Ankara dayım Bolu’ya geliyorum, orada görüşsek olurmu? dedim.  Tamam, gelince görüşelim dediler. Konuyu bilmediğim için hemen Nevzat abiyi aradım, bana dediki birisi size bir şey tanıtacağız, çok faydalı dedi bende benim bu işlere ayıracak vaktim yok, bunu yapsa yapsa Mudurnu’nun kâhyası bizim Aydın var onu arayın dedim dedi. Bende iyi o zaman abi  ben gidip bir bakayım bakalım neymiş dedim.

Ankara dan Bolu ya gelene kadar, acaba şu mu acaba bumu, acaba yeni bir termal proje varda bana bir şeymi teklif edecekler diye gelene kadar çatladım. Nihayet Bolu’ya geldim ve buluştuk. Orada Alp ve Hüseyin Bey diye iki arkadaş ile tanıştım. Dedim arkadaşlar buyrun konu nedir bir anlatın, teklifinizi bekliyorum. Arkadaşlar dediler ki bizim işimiz sağlıklı beslenme ile ilgili, ben hemen daha önceki bilgilerime dayanarak hay Allah keşke gelmeseydim, bunlar bana bir şeyler satacaklar. Biraz arkadaşları dinledim, ban çeşitli slâytlar ve görüntüler seyrettirdiler ve kendileri ile ilgili daha önce çekilmiş ve şimdiki hallerini gösterdiler.

Tabiî ki ben arkadaşları daha önceden tanımadığım için, işin açıkçası güvenemedim. Efendim biri 95 kğ den 65 kğ ye düşmüş, biri 130kğ den 80kğ ye düşmüş ve çok sağlıklı görünüyorlar. Dediğim gibi arkadaşları tanımadığım için, pazarlama taktiği olduğunu düşündüm. Bana dediler ki Yılmaz GÜNEY i tanıyorsunuz değil mi? Tanımam mı?  Evet bu sinema sanatçısı bizim programımız sayesinde bu kadar genç görünüme sahip.  Kendi kendime,  bu işler boş işler dedim. Arkadaşlar size bir analiz yapalım, ücret felan istemiyoruz, sadece bilgilerinizi size söyleyelim. Şunu da hatırlatayım, buraya gelmeden 3-4 gün önce başlayan bir problemden dolayı sürekli başım dönüyor ve çok huzursuz olduğumdan dolayı çareyi ÇEK -UP yaptırarak rahatlamakta bulmuştum. Orada da doktorlar Karaciğerinizde yağlanma var,  biraz gıdalara dikkat edin diye uyarmışlardı.

Neyse biz teraziye çıkıp tartılarak bilgilerimizi verdik, kilo 95, yağ problemi ve normalde 42 olan Metobolizma yaşımın dengesiz beslenmenin ve her gün çeşitli gofret ve Çikolata beslenmem ile beraber 57 olduğunu öğrendim.

Kilomdan rahatsız olduğum için ayaklarımda ve diz kapaklarında zaman, zaman problemler yaşıyordum. Alp ve Hüseyin Bey, isterseniz bir deneme programı yapalım dediler. Anlatılanlardan sonra kaybedeceğim hiç bir şeyin olmadığını düşünerek deneme programına başlamayı kabul ettim.

Sonuç, önce Nevzat abi den sonra Alp ve Hüseyin Bey den beni ikna ettikleri için teşekkür ederim. Aradan 16 gün geçmiş ve ben 95 kğ den 92 kğ ye inmişim, zaten kendimde de hissedebiliyorum.  Ayrıca programa girdikten sonra gözle görülür farklılıkları kendimde görmeye ve hissetmeye başladım. Mesleğimiz ve birazda Siyaset ile uğraşmamızdan dolayı çok çabuk sinirleniyor ve çok fazla yüksek sesle konuşuyordum. Artık bazı alışkanlıkları otomatikman bıraktım. Eskiden bir oturuşta bir çorba ile bir büyük ekmeği neredeyse bitirirken, şimdi ise sadece bir dilim Ekmek yeme hissi içimden zor geliyor.

CAN BOĞAZ DAN GELİP, BOĞAZDAN ÇIKIYOR

Atasözü, Can boğaz dan gelir, EVET, Boğaz dan geliyor ama maalesef Kalp krizi, Damar Tıkanıklıkları, Alçak ve Yüksek tansiyon ve benzeri şeylerin ana kaynağıda  Boğazdan kaynaklanıyor, Boğazımıza sahip çıkamadığımız için, dengesiz beslenerek  hayatımızı hastane köşelerinde, o doktor senin bu Doktor benim  koşturarak geçiriyoruz. Benden size tavsiye, kendiniz için vakit ayırın ve sağlığınıza özen gösterin. Yol yakinken…

 

Saygılarımla