Heyelan Endişesiyle Ramazan Topu Yasaklandı

Heyelan Endişesiyle Ramazan Topu Yasaklandı

Bolu’nun Göynük İlçesi’nde heyelan nedeniyle iki ev yıkılıp, tepelerde bulunan kayalar aşağı yuvarlanınca, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün heyelanı tetikleyeceği gerekçesiyle Ramazan topu atılmaması önerisi yerine getirildi.

Bolu‘nun Göynük İlçesi’nde heyelan nedeniyle iki ev yıkılıp, tepelerde bulunan kayalar aşağı yuvarlanınca, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün heyelanı tetikleyeceği gerekçesiyle Ramazan topu atılmaması önerisi yerine getirildi. Göynük Belediye Başkanı Kemal Kazan bu yıl tehlike yaratacağı gerekçesiyle Ramazan topu atışlarını yasakladıklarını söyledi.

Bolu‘nun Osmanlı’dan kalan mimarisi ile ünlü ilçesi Göynük‘te, Mayıs ayında etkili olan yağmur yağışları sonucu iki ev heyelan nedeniyle yıkıldı. Yağmur yağışları Mayıs ve Haziran ayı boyunca devam ederken, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri tepelerin üzerinde kurulu ilçede incelemelerde bulunarak, önlemler için tavsiyelerde bulundu. AFAD ekipleri yaratacağı basınç nedeniyle heyelanı tetikleyebileceği gerekçesiyle Ramazan ayında top atışı yapılmamasını önerdi. Bunun üzerine ilçede Ramazan ayında top atılması yasaklandı.

Bugün Göynük Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde ilçemizi vuran sağanak yağışlarla birlikte yaşanılan heyelan ve kaya düşmesi gibi afetlerden dolayı İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından Ramazan topu atışlarının heyelan ve kaya düşmesini tetikleyebileceği ihtimali nedeniyle ilçemizde Ramazan ayında top atışı için uygun görüş vermemiştir. Bu karar sonucu sadece 2014 Ramazan ayına mahsus belediyemiz ve ilçe kaymakamlığının almış olduğu karar doğrultusunda halkımızın can ve mal güvenliği gözetilerek, olası bir kazaya sebebiyet verilmemesi amacıyla İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün tavsiyesi uygulanmış ve 2014 Ramazan ayında top atışları durdurulmuştur” ifadelerine yer verildi.

İlçede yaşanan heyelanda iki evin yıkıldığını belirten Göynük Belediye Başkanı Ak Partili Kemal Kazan, “İlçe merkezi çok yoğun yağmur yağışı aldı ve yaşanan selle birlikte heyelan oluştu. Kayaların yerinden oynamasıyla birlikte iki ev kullanılamaz hale geldi. İlçe merkezinde yollarda ve alt yapıda zarar oluştu. İlçemizde inceleme yapan AFAD ekipleri de Ramazan topunun yarattığı basıncın yeni heyelanlara neden olabileceğini söyledi. Şu an yıkılan evleri de yeni bir heyelan oluşabileceği gerekçesiyle kaldıramıyoruz. Çok pahalı bir ödenekle bu işlemin yapılması gerekiyor. Tehlike yaratacağı gerekçesiyle Ramazan topu atışlarını bu yıl yasakladık” dedi.

Kaynak: DHA

www.mudurnuhaber.com

Ramazan Ayı, Yardım Ayı

Ramazan Ayı Yardım Ayı

11 Ayın sultanı bir  Ramazan  daha geldi.

Hayırsever  bir iş adamının her yıl yaptığı  Ramazan yardımı  bu yılda devam ediyor. Hayırsever iş adamı  Mudurnu  ilçesindeki ihtiyaç sahiplerine Un,Şeker,Yağ,Peynir ve Kuru Ramazan erzakı gönderdi. Erzak Mudurnu Belediyesi  Zabıta Ekipleri tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak.

www.mudurnuhaber.com

MURAT KAYMAKÇIOĞLU 1 TEMMUZ 2014 SALI GÜNÜ TAŞKESTİ DE

MURAT KAYMAKÇIOĞLU 1 TEMMUZ 2014 SALI GÜNÜ TAŞKESTİ DE

Mudurnu ilçesinde MUDURNU TARIM VE FİDANCILIK Kurucusu Murat Kaymakçıoğlu 1 Temmuz 2014 Salı günü Taşkesti Beldesindeki Çiftçiler ile buluşacak.

KAYMAKÇIOĞLU, Taşkesti Benim Memleketim , oranın suyunu içtim Ekmeğini yedim, sıra şimdi hizmet etmeye geldi dedi.

Taşkesti Beldesindeki üreticiler ile Tarımdaki Hastalıklar ve çözüm önerileri için  saat 10.00 Taşkesti Merkeze gideceğini ifade eden KAYMAKÇIOĞLU MUDURNU TARIM VE FİDANCILIK olarak artık şirketleşme kararı aldık , yakında Taşkesti ve Mudurnu ilçemizde bürolarımızı kurup vatandaşımıza hizmet edeceğiz dedi.

www.mudurnuhaber.com

Taşkesti de Durmak Yok Yola devam

Taşkesti de Durmak Yok Yola devam 

Mudurnu ilçesi Taşkesti Beldesinde Yol Asfalt çalışmaları başladı.

Belediye Başkanı Saim ÇEVİK  Taşkesti Belediyesi ve İl Özel İdaresinin ortaklaşa organize ettiği Taşkesti Abant arasındaki karayolunun Asfaltlama çalışmasının başladığını belirtti.

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Belediye Zabıtası Çifte standart mı uyguluyor

Mudurnu Belediye Zabıtası Çifte standart mı uyguluyor ?

Mudurnu ilçe  esnaflarının dağıttığı  50 adet  tek sayfalı  El ilanına  tutanak tutarak 150 tl ceza ödeten Mudurnu Belediyesi Zabıta ekipleri, Bolu dan gelip Mudurnu nun tüm sokak ve Caddelerinde dağıtılan ve yerlere atılarak Çöp görüntüsü veren  ilanları görmüyor mu?

 

 

GÜNLÜK SİFTAH BİLE ETMEDEN GİDEN ESNAFA CEZA VAR, BOLU DAN VE BAŞKA ŞEHİRDEN GELENLERE SERBEST Mİ?

Sıkıntılı günler geçiren Mudurnu esnafına  el ilanı  dağıttın ve Belediyeye vergisini vermedin diyerek  Zabıta ekiplerimizin kontrolleri esnasında  dükkanlarda  gördük ve zabıt tuttuk bahanesi ile karşı görüşteki esnafa  kesilen 150 tl  ceza  acaba  başkalarınada uygulanıyor mu?

ÇÖP VERGİSİNİ,SU , ELEKTRİK VE STOPAJ VERGİSİNİ  MUDURNU DA ÖDEYENE CEZA VAR BAŞKASINA YOK

Çeşitli vergi kollarından MUDURNU ilçesine katma değeri olan MUDURNU esnafına  kesilen çeşitli cezalar ilçeye günü birlik gelip geçen ve ilçeden  ekonomik girdi sağlayan  seyyarları es geçiyor.

www.mudurnuhaber.com

 

Yeniceşıhlar köyü Taş Ocağı Basın Açıklaması

Yeniceşıhlar köyü Taş Ocağı Basın Açıklaması Köroğlu Betona cevaplar

          

Mudurnu Asıl Ormanları katledilirse yok olur….

Şirket yetkililerinin açıklamalarının başında söyledikleri biz çeker gideriz ama Mudurnu kaybeder lafı tehditkâr ve aciz bir ifadedir. Mudurnu köklü kültürü, tarihi, sanayisi, el sanatları ile binlerce yıldır var olan bir ilçedir. Bir şirketle kaybedecek yâ da kazanacak değerden çok fazla anlam ifade eden bir geleneğe sahiptir. Mudurnu asıl doğası, ormanları yok edilirse kaybeder.

Çevresel Etki Değerlendirme

Basın açıklamasında söyledikleri ruhsat verilemeden önce işletmenin açılabilmesi için ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme)’den çeşitli hile ve kurnazlıkla sıyrılan ve ‘ÇED gerekmez raporu verilen bir yerin ÇED  raporu var demeleri bile kamuoyuna yanıltıcı bilgi vermekten başka bir anlam taşımamaktadır.

            Mahkeme Süreci

Şirket yetkilileri yaptıkları açıklamada Sakarya 1.idare mahkemesinde devam eden bir davayı bile kararı kesinleşmiş gibi göstermekte bir sakınca görmemişlerdir. Dava üst mahkeme olan bölge idarede devam etmektedir.

TBMM ‘ye verilen soru önergesi konunun detayına, sosyal boyutuna yönelik değil mevzuata ilişkin cevaplarıdır.

Şirket yetkilileri her türlü hukuksuzluğu yaptığı halde hukuk dışı zorlamalara izin vermeyeceğiz demektedirler. İki ay boyunca çalışma fırsatı buldukları zamanlarda vergi rekortmeni olduğunu söyleyen firma yetkilileri karayolu kanununa göre azami taşıma kapasitesi 26 ton olan kamyonlarla 35–40 ton yük taşımışlar uyarılarımıza rağmen taşımaya devam etmişlerdir. Kanun ve kurallara ne kadar saygılı (! )olduklarını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Hukuk dışı davrananlar

Hukuk dışı zorlamalara izin vermeyeceğiz diyenler her türlü kışkırtmayı yapmış köylünün üzerine kepçe ile yürümüş, ağır tonajlı kamyonları insanların karşısına dikerek tahrik etmeye çalışmışlar kolluk güçleriyle insanlar karşı karşıya kalsın diye el ovuşturmuşlardır.Amacı yaşam alanlarını savunmaktan başka hiçbir menfaati olmayan köylülerle tek amacı para kazanmak olanlardan  kimin hukuk dışı zorlamalara kalkışıp kalkışmayacağını kamuoyu çok iyi bilmektedir..

          Ruhsat süreci tamamlanıncaya kadar köylümüze haber verilmedi…

Köylümüzün anayasal hakları gereği temiz bir çevrede yaşama hakkını ve gelecek nesillere temiz bir doğa bırakma, geçim ve yaşam alanlarını savunma anlamındaki meşru eylemlerini provoke etmek için ellerinden geleni yapmışlar köylülerimiz sağduyu ile yaklaşıp bu güne kadar bunlara prim vermemiştir. Doğasından, geleceğinden, suyundan, ormanından başka kaygısı, başka bir amacı olmayan köyümüze destek amaçlı gelen doğa çevre gönüllüleri ve köyümüz kadınlarının video ve ses kayıtları alınmış, tehdit edilmiş adeta her bir şirket görevlisi ellerindeki telefonlar ile kameramanlığa soyunmuş ve sinsice uzaktan görüntüler almış, kolluk güçlerine şikâyet etmedikleri neredeyse kimse kalmamıştır.

Köylünün talepleri vardı, depo vb. yapacaktık söylemi köylümüzü satın alınacak bir meta gibi gören ahlak dışı bir söylemdir. Muhtar ve köy ihtiyar kurulunun haberi bile yokken belli zaafları olan kendilerine yakın olabileceğini düşündükleri birkaç kişi ile diyaloga geçip köylüyü bölmeye çalışmışlar, bunların asıl niyetini anlayan o vatandaşlar da kendileri ile diyaloğu kesmiştir (Köyde nazarlık olan bir iki muhbir hariç). Güya köyün su deposu, köy odası talebi varmış ve yapacaklarmış gibi kamuoyunu yansıtmışlardır. Madem hayır işini o kadar seviyorsunuz 2009 yılından bu yana köyün yakınındasınız köylü tepki gösterince mi aklınıza geldi? Bu yaklaşımlar asil köylümüze yapılan bir  hakarettir..

Ruhsat süreci tamamlanıncaya kadar köyden kimse ile diyaloga geçilmemiş ve 2009 yılında başladıkları kırma eleme tesisi köye yakınlığı nedeniyle servis gerektirmeden gidilebileceği halde ruhsat süreci tamamlanıncaya kadar köyden hiç kimseyi işe almamaları tesadüf müdür?  (İşin her türlü kurnazlığını bildiklerinden, çalışanlardan boşboğazın biri ağzından bir şey kaçırırda köyde duyulur diye kimse işe alınmamıştır!) Ruhsat süreci bittikten sonra o dönemin muhtarına ve köyden bazı vatandaşlara taş ocağını gezelim diye söylemişler ve alana gitmişlerdir. Yine ruhsat süreci tamamlandıktan sonra köylülerle diyalog kurmaya çalışmışlar ve duada köylünün ikram ettiği hayır, lokumu bile yöneticiler huzurunda yapılan konuşmalarda köylüler yokken; ‘Bizim köylülerle aramız çok iyi hayır ekmeklerini yedik, yâ da biz taş ocağını gezdirdik, haberleri vardı’ demekten utanmamışlardır. O dağlar her bir köylünün yaşam alanı, merası ruhsat işi bittikten sonra söylesen ne olur söylemesen ne olur?

Açıklamada işe alınanların tehdit edildiği yâ da Onların;  ‘Benim sigortamı yatırın’ lafları gibi konuşmalar hiç kimse ile olmamıştır. Aynı suyu içen, aynı dağı, doğası, akciğerleri yok edilmeye çalışılan, merası elinden alınan, bayramını, cenazesini beraber kaldıracak olan insanların; dağını, ormanını, suyunu, merasını yok etmeye gelmiş, geleceğini yok eden şirketin değil, köylüsünün yanında taraf olmasından doğal ne olabilir.

         Gerçekler 

Köyümüzün civarında bugüne kadar bu sebeplerle pek çok taş ocağı açılmış, işlek bir güzergâh olan Adapazarı-Nallıhan yolunun görsel peyzajı bozulmuş, tarihe mal olmuş İpek yolu yeterince hırpalanmıştır. Bu, İpek Yolu’nun neredeyse kaderi olmuştur. Ülkemiz hükümetlerince çıkarılan yasalarla, açılan bu ocakların, çalışmaların başladığı gün itibariyle rehabilite edilme zorunluluğu vardır. Şu an ki durum da bırakın rehabilite etmeyi, ocakları işleten şirketler tarafından bile görmezden gelindiği aşikârdır. Açılan bir ocağın eski haline getirildiği daha görülmemiştir. Zira bu yüzyıllar alan bir süreç olmasına rağmen, rehabilitasyonun başlangıcı bile yöre halkı tarafından görünen bir durum değildir. Yıllardır köylerinin çevrelerinde bu taş ocaklarının sebep olduğu zararları gören halkın, bugün köylerinin yanı başında yapılan ocağın doğuracağı sonuçları öngörüp tepki göstermesi kadar doğal ve masum hiçbir şey olamaz.

ÇED gerekmez raporu verilirken bile neden ÇED gerekmediğine dair bir çalışma yapılmamıştır.

Teknik Kurnazlıklar…

İşin teknik kısmına gelecek olursak, Köroğlu Betonun basın açıklamasında bahsettiği hususlarda kanuna uygunluktan, ÇED raporunu aldıklarına kadar kamuoyunu yanıltıcı pek çok şeyden bahsediyorlar;

ÇED raporu nerededir, ÇED raporu mevcut ise, dosyalarında ki ‘’ÇED raporu gerekli değildir’’, belgesi kendilerinin bastırdığı bir evrak mıdır? Biz bu evrakın hazırlanmadığını biliyoruz, hazırlanan sadece proje tanıtım dosyasıdır, bu dosya da maalesef ki devlet görevlilerinin masa başında inceledikleri bir kitapçıktan ibarettir. Bahsettikleri ÇED raporu hazırlansa çeşitli devlet kuruluşlarından tutun yörede yaşayan halka kadar fikir sormak zorundalar. Bundan sıyrılmanın yolunu yılların getirdiği tecrübeyle çok iyi kavramışlar. Şu an biliyoruz ki yeni çıkan yönetmeliklerle aynı izni alamayacaklar. Kanunun gerektirdiği hükümler içinde hareket ettiklerini belirtip bununla övünmek bunların şirket felsefesi olmuş, fakat halk artık bu kadar ilgisiz ve bilgisiz değil, basın açıklamasında belirttikleri gibi bu mücadele tek bir aile üzerinden yürümüyor, sayısız fotoğraf ve videoda bunların hepsinin kaydı var.

Halkımızın aydınlanması için net rakamlarla konuşalım..

 

Şirket sahibinin basın açıklamasında söylediği işletme izin alanının köye uzaklığı 950 metre değil 810 metredir. ÇED raporu gerekli olacak her durumda sınır rakamlarda kalmaya dikkat etmişlerdir. Hadi onu geçelim, ruhsat alanı Kalker ocakları için 100 Ha üzerinde olsa Maden Kanunu gereği başvuruda bile bulunamıyorlar. Köroğlu Betonun Ruhsat Alanı 98,13 Ha.dır. Sanıyoruz ki bu da tesadüf. Peki, bunu da geçtik Orman İdaresinden alınacak Orman İzin raporları için gereken ÇED sınır değer 25 Ha. iken Köroğlu Betonun İşletme İznini 21,347 Ha. da tutması da bir tesadüf olsa gerek!

Bütün bunların dışında resmi kurumlardan alınan belgelere dayanılarak söylenen endemik bitki ve nesli tükenmekte olan hayvan yokluğuna vurgu yapılmıştır. Burda hangi kurum mesai harcayıp bunu tespit etmiştir? Tespit edilirken asılan foto kapanlar hangi ağaçlara hangi tarihlerde asılmıştır, ne kadar zaman geçilmesi beklenilmiştir? Yerel halkın avlak olarak kullandığı bölgeye yetkililerden kim, ne zaman gelip incelemiştir, çalışma halka sorulmuş mudur?

 

Bölgeyle ilgili duygusal bağlarımız…

 

Bu halk yüzyıllardır orada, İşletme sahibinin gerine gerine söylediği 2022 ‘ye kadar ’’ Buralar bizim’’ sözcüğü gerek yazılı gerekse sözel tarihte anlamını yitirmektedir. Zira o köy halkı 800 yıldır oradadır, Onun kendine paydaş toplamak için uydurduğu’’ 10 yıl kiralamak işi ’’ oranın halkı için bir şey ifade etmemektedir. Çünkü o halkın dedeleri agrega (Beton malzemesi, mıcır)  diye bir şey icat edilmeden bu memleket için şehitler vermiş, bugün kendi çıkarları için mahvettikleri bağı, bahçeyi, doğayı, suyu korumak için Balkan, Çanakkale ve Sarıkamış’ta şehitler vermiş, Kendi doğasını savunmaktan başka hiçbir çıkarı olmayan insanlardır! Firma sahibi olayı tek bir aileye yükleyerek aklı sıra mücadele alanını kısıtlamak istemektedir. Fakat güzergâhın olduğu alan incelenirse, bahsettiği ailenin tek bir tapulu yeri ve çıkarı yoktur. Daha fazla irdelenip bir çıkar bulunmak istenirse, Şirketin bahsettiği ailenin tek bir çıkarı olabilir;

Bu ülke için canını vermiş, Kars’ın Sarıkamış’ına şimdiki taşocağından yollanmış ve bir daha geri dönememiş Kel Hasanoğlu Mehmet’in eşi, Kurtuluş savaşının “Kara Fatmalarından”Deli Hatice’nin mezarına 324 metre uzaklıkta olması ve torunlarının bu yük altında ezilmesidir.

 

      Dağımızdan taşı çalarken şirketi Devletimiz mi davet etmiştir?

2009–2010 yıllarında köyümüze yakın bir alandan taş çalınmış ve köylüden gizlenerek “yasal kılıfa” sokularak ruhsat süreci tamamlanmıştır. Bu süreç tamamlanırken hiçbir kurum işin sosyal boyutunu düşünmemiş yâda görmezden gelmiştir! Çok merak ediyoruz her lafın başında devletimiz gel deyince geliriz git deyince gideriz diyen şirket yetkililerini dağımızdan taşı çalarken devletimiz mi davet etmiştir!

Bu süreçten sonra haberi olan köylümüz dağına, suyuna, merasına, ormanına gelecek kuşaklara temiz bir doğa ve onurlu bir gelecek adına sahip çıkmış ve bunun mücadelesini vermektedir.

       Referandum yapalım…

Şirket yetkilileri yaptıkları açıklamada bir aileden bahsediyor. Doğru! Biz bir aileyiz Yeniceşıhlar Köyü Ailesi…Eğer şirket yetkilileri ve ruhsat sürecinde katkısı olan kurumlar her şeyi  doğru yaptıklarından eminseler köyümüzde referandum yapalım % 10 oranında destek alırlarsa köyümüzü bir şirkete tercih edenlere helal olsun..

Saygıdeğer basın mensupları;

Şirket yetkilileriSayın Valimizin ocağa ziyarete geldiği zaman kendilerine söylediği sözlerin işlerine gelen kısmını kullanıyorlar..Valimizin ‘Kardeşim sen de yolunu bul, insanları rahatsız etme! ‘ dediğini duymazdan geliyorlar. Ayrıca kanunlara çok saygılı olduğunu iddia eden şirket yetkilileri hakkında usulsüz yol açmaktan zabıt tutuldu! Bizim Sayın Valimize anlattığımız gerekçeler mevzuata ilişkin değil, sosyal sorunlardı ve katlanarak devam ediyor. Ayrıca işlerine gelen bölümleri kamuoyunu yanıltmak için kullanmaktan kaçınmıyorlar. O bölgeye çıkan her yetkilinin; ‘Kardeşim buraya kadar yer bulamadınız mı? Buraya ocak açan da, ruhsat verenlerde akıl ve vicdan sahibi değiller mi? dediklerini duymazdan, görmezden geliyorlar. Ama tarih;  sele ve erozyona açık, köy yaşamını tehdit eden bu bölgede verilen izin için Valimizin 150 yıllık çam ağaçlarını görünce her taşın üstünde ot, var dediğini de yazacak…”bir haftada tarihi ağaçlarımız nasıl ot oldu anlamış değiliz”

 

       Su ve İnsan

Yollarımız toz ve çamur içinde kalmıştır. Köylümüz hayvanlarını meraya çıkaramamaktadır. Köyümüzde iki ailenin suyu şimdiden kesilmiştir,% 80 su ihtiyacımızı sağlayan kaynak tehlikede, su isale hattı ocak alanı içindedir. Atılan dinamitlerden engelli ve hassasiyeti olan vatandaşlarımız etkilenmektedir. En önemlisi ise, zaten geçimini zor sağlayan insanlarımızın huzuru bozulmuştur.

   

      Siyasetcilerimize, İdarecilerimize sesleniyoruz…  

Bunlar yeterli gerekçeler değil ise on yıl sonra köylümüzün kalker tozundan ölmesi mi bekleniyor…

Tüm köy halkının endişesi ve huzursuzluğu varken ve yıllar boyu devam edeceği aşikarken… Sosyal devlet olmanın gereği; yaşam ve geçim hakkı, temiz bir doğa, huzurlu bir ortamda yaşama hakkının bir şirketin rantı için feda edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.

       

Bir halkın endişesi varsa bunu kâğıt üzerinde bir evrakla yok sayamazsınız. Umuyoruz ki bu işin kazananı doğa ve insanlık olacaktır. 28 Haziran 2014

 

 

YENİÇEŞIHLAR KÖYÜ HALKI

 

www.mudurnuhaber.com

 

 

Mudurnu nun son halleri

Mudurnu nun son halleri

 

*Mudurnu ilçemizde son zamanlarda yaşananlar vatandaşın kafasını iyice karıştırıyor. Bunların başında Yeniceşıhlar Köyündeki direniş geliyor. Bu direniş ile ilgilide akıllarda bir sürü soru var. Birinci soru eski Muhtar Ruhsat verilirken neredeydi?  Muhtar Paramı yedi?  Muhtar diyorki  benim buradaki Ruhsat çalışması ile ilgili hiçbir bilgim yok, yukarıdan iş bitmiş banada gel  beraber gezelim dediler ve biz buraları kiraladık dediler diyor.

Buraya kadar bu şekilde, yan komşu köy Munduşlar ovasında ise durum bir değişik, komşuları yanıp tutuşurken sanki hiçbir şey duymamak için adeta kulaklarını tıkamışlar ve sadece seyir ediyorlar gibi bir his var.

Diğer yandan firma yetkilileri bu kadar gürültüye dayanamayıp geçtiğimiz hafta bir basın açıklaması yapmış ve bu açıklamanın şu satırları vatandaşın kafasındaki soru işaretlerini iyice çoğalttı. İşte o açıklama ( Bolu’dan Belediye’ye malzeme eskiden tonu 21-22 bin liraya gidiyordu. Şu anda Mudurnu Belediyesi benden 7,5-8 liraya malzeme alıyor. )

Peki buradaki açıklamaya göre biz size ucuza beton veriyoruz sizde ona göremi davranın deniliyor.

*Gelelim diğer bir konuya Mudurnu da Festival yapıldı ve 10 binlerce liralık bir harcama yapıldığı belirtiliyor, bu harcamanın çoğu Belediye nin kasasından çıkmamış olabilir amma velâkin, bu kadar harcamanın yapıldığı bir Festival neden ses getirmedi bilen varmı?

 

*Diğer bir takip edilen ve vatandaşlarca sürekli sorulan soru ise Mudurnu taşkesti  yolu , bu yolun  Çarşambalı benzinliği girişinde Çavuşlar Çiftliği çıkışına  kadar olan kısmı adeta tarladan farksız bir durumda, burası ÖKSÜZ mü Öksüz, Belediye  bizim imkanımız yok diyor, köylere hizmet götürme  burası bizim sorumluluğumuzda değil diyor. Ne olacak buranın durumu?   Bu yolu ortak kullanan köy ve mahalle muhtarları bir imza kampanyası toplayıp sorunu bir yerlere taşımayı düşünüyorlar diye duyduk. Ama ne kadar başarılı olurlar yakında görürüz.

* Mudurnu da vatandaşların bir yıldan bu yana gele gide Ayakkabılarının eskidiği ve son günlerde artık şehirde dedikoduların tavan yaptığı TOKİ 2. Konutları ile ilgili yetkililerden hiç ses seda yok.  Binalar biteli hani oldu, boyası badanası biteli hani oldu, çevre düzenlemesi biteli hani oldu, gel gelelim hadi artık taşının anahtarlarınızı buyurun diyen yok. Tabiiki durum böyle olunca kimi diyor, bloğun birinin altından su çıkmış yamılmaya başlamış, kimi diyor müteahhit kaçmış, eeee ne olacak buranın durumu. Vatandaşlar evlerine ne zaman taşınacak?

 

*Mudurnu da birlik ve beraberlik sağlanacaksa bazı konularda taraflı davranılmamalı, mesela  insanalr artık her şeyi görüyor ve fark ediyor. Geçtiğimiz gün Mudurnu merkezde ROTA inşaat ve Kenan KÖKSAL ın açılışını yaptığı Ofisin önünde dualar edilirken Cemaatin dikkatini çeken bir husus vardı. Her düğüne, bayrama, Nikaha ve Dükkan açılışına Mudurnu Belediyesinden Çiçekler gönderilirken Bolu Mudurnulular derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Mudurnulu Kenan KÖKSAL ın açılışında Belediye den ne bir çiçek nede Başkan ve  üyeler vardı, Mudurnu ilçemize kazandırılması planlanan bu çok güzel proje acaba desteklenmiyor mu?

 

*Mudurnu Çalıştayı Mudurnu Düğün salonunda yapıldı. Kent Konseyi Başkanı Mehmet CANTÜRK ün bazı konuları hatırlatması Belediye başkanını kızdırdı. Belediye Meclis Üyesi Kamuran ESEN Mehmet CANTÜRK ve  MUKTUDE R Başkanı  Nejdet AKAY a Mudurnu ile ilgili sürekli eleştirilerde bulunuyorsunuz bize destek vermiyorsunuz serzenişinde bulundu.

 

MUDURNU DA PARALEL OPERASYONUMU BAŞLADI?

*Okullardaki değişiklik ile gündeme gelen Milli Eğitim ve Milli Eğitim Müdürü Fuat GÜRLEYEN in  basın açıklamasının ardından yaşananlar ise düşündürücü. Fuat GÜRLEYEN Hoca Facebook hesabına kendisinin Bolu da kızak kaymayı öğreneceği açıklaması akıllara şu soruyu getirdi. Daha 15 gün önce bir üst kademeye tayininin çıkması beklenen Fuat hoca ya ne oldu da Bolu ya kızağa alındı.

Acaba  Başbakan Tayyip Erdoğan ın  Paralel yapı ile ilgili  operasyon kapsamınamı takıldı?

Bu kapsamda Mudurnu ilçesinde sırada olanlar var mı?

Varsa kimler var?

Geçtiğimiz hafta Mudurnu’da Müfettişler  hangi kurumlarda  araştırma yaptı ?

Savunmalar aldı ?

Paralel incelemeler ile ilgili Mudurnu’da sivil Emniyet mensupları çalışma yaptımı?

Mudurnu Kaymakamı Kerem Süleyman YÜKSEL son günlerde konuşmalarında sürekli bir dahaki yıl Mudurnu da olursam sözlerini kullanıyor, acaba Kerem Süleyman YÜKSEL demi değişecek?

 

Paralel kapsamında Mudurnu’da Hangi daire amir ve Memurlarının Facebook hesapları takip ediliyor? Ya Facebook hesabı olmayanlar ne olacak?

 

Bu haftalık bu kadar? Sorular ile dolu bir haftayı geride bıraktık. Bakalım bu sorular bu hafta çözülürmü?

 

Hayırlısı

 

www.mudurnuhaber.com

YAMA İLE BİRAZ İDARE EDEGOSUN

YAMA İLE BİRAZ İDARE EDEGOSUN

Geçtiğimiz yıl Ramazan Bayramı Arefesinde Mudurnu Taşkesti Karayolu ihaleye verilen Müteahhid firma tarafından Asfalt atılmış ve bakımları yapılmıştı.

Ramazan Bayramında 3 gün yağan yağmurla birlikte Arefe günü yolun Munduşlar ve Kavakaltı mevkiisine atılan Astar nedeni ile özel araç sürücüleri zor anlar yaşamış ve çeşitli şikayetler Karayollarına ve değişik birimlere edilmişti.

Aradan 1 yıl bile geçmeden yolda oluşan büyük delikler nedeni ile bir çok maddi hasarlı kaza meydana gelmiş ve bu yol yine şikayet konusu olmuştu. Haberimizde Mudurnu yoluna UFO lar mı iniyor mizahı ile taşıdığımız yola Beypazarı Karayolları ekipleri 2 günlük bir çalışma ile yolun bozuk olan kısmına bakım yaptı. Geçtiğimiz yıl bakımı yapılan yola yeniden ödenek ayrılmadığından dolayı geçici olarak yapılan bakım hayırlı olsun.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU ROTA İNŞAAT TANITIM OFİSİ AÇILDI

ROTA İNŞAAT TANITIM OFİSİ  DUALAR İLE AÇILDI

Mudurnulu Kenan KÖKSAL ın Projesi Mudurnu Karagöz konutları için ROTA inşaat tanıtım ofisi açılışı yapıldı.

Mudurnu Bolu karayolunun  Hamdi beyler çifliği  bölgesinde yapılması planlanan MUDURNU KARAGÖZ Konutları nın tanıtımı için açılan Ofis dualar ile birlikte  faaliyetlerine ve tanıtımlarına başladı.

Mudurnulu Kenan KÖKSAL  Proje hakkında  Açılışa gelenlere bilgiler verdi.

WWW.MUDURNUHABER.COM

 

Hadisi Şerif…: 

“Oruçlunun uykusu ibadet, sükutu tesbih, amelleri kat kat kiymetli ve duası makbuldür.” 

(Muhtaru’l Ehadis 1286)

Çepni Köyü Bayramı yapıldı

 

Çepni Köyü Bayramı yapıldı

geleneksel olarak her yıl yapılan Tarihi Çepni Köyü Hacet bayramı bu yılda 27 Haziran Cuma günü ÇEPNİ köyünde yapıldı.

Cuma namazı öncesinde  Mevlit programı düzenlendi, namazdan sonra  Pilav ikramı yapıldı.

ÖDÜLLÜ GÜREŞLERDE KIYASIYA MÜCADELE VARDI

Ödüllü güreşlerde kıyasıya mücadeleyi  vatandaşlar  heyecanla izledi.

 METİN  PEHLİVAN YİNE YEŞİL SAHALARDA

Mudurnu ilçesindeki Hacet Bayramlarının vazgeçilmezi Düzceli PEHLİVAN  Metin DEDE Çepni bayramında da seyredenlere hoş vakit geçirtti.

www.mudurnuhaber.com

KİMSE KİMSESİZ KALMASIN, BU RAMAZAN VE HER ZAMAN!

Bu Hafta Cuma Namazını Mudurnu ilçesi Küçük Sanayi Sitesi Camiinde kıldık. Bu Haftaki Cuma Hutbesini sizler ile paylaşıyoruz.

 

KİMSE KİMSESİZ KALMASIN, BU

RAMAZAN VE HER ZAMAN!

Muhterem Kardeşlerim!

Okuduğum âyet-i kerimede Yüce rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.”[i]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: “Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir beden gibidir. O bedenin bir organı (bir mümin) acı çektiği zaman, bedenin diğer (organları/müminler) de uykusuz kalıp acı çekerler.”[ii]

Kardeşlerim!

Rahmet ayı, Kur’an ve oruç ayı, manevi atmosferimizi süsleyerek bir kez daha kapımızı çaldı. On bir ayın sultanı, bereketi ile geldi.Zerâfeti ile esenliği ile geldi. Ramazan bizlere yine paylaşma, kardeş olma, birlik olma, arınma ve bağışlanma mesajları getirdi.

Kardeşlerim!

Ramazan, insanlara birbirlerini sevmeyi, kardeşliği ve hürriyeti öğreten bir mekteptir. Ramazan, bir medeniyettir, bir dünya görüşüdür. Ramazan, sadece ağzımıza ve nefsimize gem vurulan günler değildir.Ramazan yoksulların, düşkünlerin, muhtaçların, kimsesizlerin, yetim ve öksüzlerin, yaşlıların hatırlandığı ve korunduğu bir aydır. Ramazan, sıcacık yuvasından ayrılmak zorunda kalan kardeşlerimizin derdiyle hemhal olma vaktidir. Bereketli sahurlarıyla, duygu yüklü iftarlarıyla, gönüllere şifa Kur’anlarıyla tam bir kazanç iklimidir Ramazan.

Kardeşlerim!

Yüce dinimiz İslam, birlikte hareket etmeyi, paylaşmayı, dayanışmayı ve hayatı birbirimize kolaylaştırmayı emreder. Bencilliği, diğerini yok saymayı, çevreye karşı duyarsızlığı yasaklar.Peygamberimiz (s.a.s), hiç kimsenin kendisini yalnız, kimsesiz, çaresiz hissetmesine, ümitsizlik ve karamsarlığa düşmesine kayıtsız kalmamıştır. İhtiyacı olsa da başkalarını kendisine tercih etmiş, kimseyi kapısından boş çevirmemiş; yoksula, yetime, kimsesize, çocuğa, kadına, hastaya, yaşlıya daima şefkat ve merhamet kanatlarını germiştir. Allah Resulü, “Kişi kendisi için

istediğini din kardeşi için de istemedikçe tam anlamıyla iman etmiş olamaz.”[1] sözleriyle müminlerde bulunması gereken merhamet, muhabbet, şefkat gibi güzel hasletlere vurgu yapmış ve hayatı boyunca da bunları tatbik ederek kimsesizlerin kimsesi olmuştur.

Aziz Kardeşlerim!

İslam’ın huzur ve barış ikliminden giderek uzaklaşan günümüz insanının yitirmeye yüz tuttuğu nice değerler var. İşte bu değerlerden biri de yüce dinimizin üzerinde hassasiyetle durduğu toplumsal duyarlılık, başka bir ifadeyle yardımlaşma ve diğerkâmlıktır. Ancak ne acıdır ki modern yalnızlık, modern zamanların ciddi bir hastalığı olmaya başladı. Her türlü hazzın ve hızın arasında sıkışmış, her türlü imkâna, lükse sahip olan ancak kalabalıklar arasında yalnızlaşan nice insanlarımız vardır.Komşularınca tanınmayanlar, bilinmeyenler çoğaldı. Evinin içinde ailenin şefkat ve muhabbet damarlarını televizyon, bilgisayar, internet ve telefonla koparanlar vardır. Kentlerin büyük meydanlarında ve caddelerinde elini kolunu sallayan nice hür görünen mahkumlar vardır. Huzurevlerinde huzura hasret, evladına torunlarına hasret nice büyüklerimiz vardır. Oysa içinde yaşlısı olan bir ev asıl huzurevi değil midir?

Sevgi evlerinde sevgiye, şefkate, ilgiye bir tebessüme muhtaç nice yavrularımız vardır. Anne-baba şefkatinden, sıcacık bir yuvadan mahrum sokak çocuklarımız vardır. Oysa, yetime, öksüze, kimsesize sahip çıkmak Efendimize cennette komşu olabilmenin anahtarı değil midir? Çadır kentlerde bir Ramazanı daha karşılayacak kardeşlerimiz var. Oysa kanayan bir yarayı sarmak mümin olmanın gereği değil midir?

Kardeşlerim!

İnsanın yalnızca zor durumlarda değil, hayatın her anında ilgi ve desteğe, uzatılacak bir ele, gönül alıcı bir söze, içten bir tebessüme ihtiyacı vardır. Unutulmamalıdır ki yoksulluk sadece varlığın yok olması demek değildir. Yoksulluk aynı zamanda içimizdeki merhamet şefkat gibi insani değerlerin yok olmasıdır.

Kardeşlerim!

Diyanet İşleri Başkanlığımız, bu yılki Ramazan ayının temasını “Hiç kimse kimsesiz kalmasın, bu Ramazan ve her zaman”olarak belirlemiştir. Diğerkâmlık, fedakârlık, paylaşma, yardımlaşma, birlik ve beraberlik duygularının yoğun bir şekilde hissedildiği Ramazan ayı, bu açıdan hepimiz için iyi bir fırsattır,bir imkandır. Bu kutlu ayda, gönül dünyamızı bütün kardeşlerimize açarak, huzur ve mutluluğa vesile olmak büyük bir kazanım ve bahtiyarlık olacaktır. Hepimiz Ramazanın rahmet ikliminde kardeşliği soluklamalıyız. “Ben” merkezli düşüncelerden arınarak “Biz” merkezli düşüncelerle kimsesizlerin kimsesi olmalıyız. Unutmayalım ki, kendisi için istediğini kardeşi için de istemek kendisi için istemediğini onun için de istememekmüminin vazgeçilmez ahlaki bir değeridir.

 

www.mudurnuhaber.com

 

 

Cuma duasında Son ikram

Cuma duasında Son ikram

Mudurnu ilçesinde  yüzyıllardır süregelen Esnaf Duası ( Cuma Duası) Ramazan başlangıcında bir kez daha yapıldı.

Cuma dualarında  vatandaşlar tarafından dağıtılan çeşitli ikramlar bu Hafta  son kez dağıtıldı. 4 Haftalık Ramazan ayı boyunca Cuma Duaları devam edecek.

Mudurnu Orta Çarşı ve Mudurnu Demirciler Çarşısında ve ilçenin değişik yerlerinde yapılan Cuma duasında Dua eden Hocalar Ramazan Ayının ilçemize, Memleketimize, Milletimize ve Dünyamıza Hayırlar getirmesi temennisinde bulundular.

www.mudurnuhaber.com

Göynük Yolları Yapımına Başlanılıyor.

Göynük Yolları Yapımına Başlanılıyor.

*Sakarya-Taraklı-Göynük karayolu güzergâhında Sakarya

il sınırından itibaren mevcut ulaşım yolunda bulunan sathi

kaplama yerine Bitümlü Sıcak Karışım olarak bilinen Sıcak

Asfalt kaplama çalışmalarına geçtiğimiz gün başlanıldı.

 

*Konu ile ilgili bir açıklama yapan Göynük Belediye Başkanı  Kemal

Kazan ‘ Karayolları 4.Bölge Müdürlüğünden verilen bilgi

doğrultusunda ilçemize ulaşımda yıllardır sorun teşkil eden

21km’lik Sakarya-Taraklı-Göynük karayolu ihalesi geçtiğimiz

günlerde tamamlanmış ve Kartal İnşaat tarafından yapımı

üstlenilmiştir. İhale süreci sonrasında Asfalt plenti kurma

çalışmaları başlamıştır.

 

*Asfaltlama çalışmaları kapsamında 21 km’lik Taraklı-

Göynük kara yolunda mevcut sathi kaplama sökülerek yerine

Bitümlü Sıcak Karışım olarak adlandırılan sıcak asfalt kaplama

yapılacak olup, uzun süredir kara yolu ulaşımında büyük

sıkıntılara neden olan Taraklı- Göynük karayolunda ulaşım

daha güvenli ve sağlıklı bir hale gelmesi sağlanacaktır’ dedi.

 

*Göynük-Bolu karayolundaki çalışmalar hakkında da bilgiler

veren Başkan KAZAN, ilçemiz çeşme mahallesi karayolları hizmet

binası mevkiinden doğa otele kadar olan kısımda da satıh kaplama

çalışmalarına 30 Haziran pazartesi günü itibariyle başlanılacağını

*Son olarak Bolu-Mudurnu-Göynük karayolu 2. Etap

çalışmaları kapsamında projeye dâhil edilen Göynük Çevre Yolu

ihalesinin henüz sonuçlanmadığını, ihale sürecinin tamamlanmasının

ardından çalışmalara ivedilikle başlanılacağını söylerken başta Ak

Parti İl Başkanı Yüksel Coşkunyürek, Ak Parti Bolu Milletvekilleri

Ali Ercoşkun ve Fehmi Küpçü olmak üzere Ak Parti İl teşkilatına ve

çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür etti.

www.mudurnuhaber.com

ŞEHRİ BURJ EL BABAS HIZLA YÜKSELİYOR

ŞEHRİ BURJ EL BABAS HIZLA YÜKSELİYOR

Taşkesti Sarot Termal Projesi olan BURJ EL BABAS   Şehrinde 2500 adet Villa nın inşaatı hızla yükseliyor.

PROJEDE İLK 500 DAİRENİN 2014 YILINDA TESLİM EDİLECEĞİ KONUŞULUYOR

Mudurnu ilçemize ciddi  manada hareket kazandıracak olan  Mudurnu Musalla Mahallesi sınırlarında yer alan BURJ EL BABAS Projesinde  inşaatlar hızla yükseliyor.

www.mudurnuhaber.com