HAYAT TEDBİRLE NORMALE DÖNÜYOR

HAYAT TEDBİRLE NORMALE DÖNÜYOR

Kamuoyunda “Yeni Normal” olarak tanımlanan döneme adım adım girdiğimiz şu günlerde, birçok kişinin en çok merak ettiği konulardan biri de, hastanelere gitmenin güvenli olup olmadığı.

Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, muayene olmak ya da kontrollerini yaptırmak isteyen hastaların, artık güvenle hastaneye gidebileceğini söyledi. “Burada önemli olan ‘Yeni Normal’ anlayışı doğrultusunda maske, eldiven, hijyen koşullarına uygun hareket etmektir. Gerekli tüm önlemleri, nereye gidersek gidelim, sokağa her çıktığımızda almalıyız” dedi.

Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, özellikle, kalp, mide, bağırsak problemleri gibi ciddi rahatsızlıklar ve kronik hastalıklarla ilgili sorunlarda geç kalmadan hekime başvurulması gerektiğini söyledi.

HAYAT YENİDEN CANLANIYOR AMA TEDBİRİ DE ELDEN BIRAKMAMALI

Farklı sağlık sorunları olan kişiler için hastanelerde özel alanlar açıldı. Bu noktada akla “Açılan bu alanlar temiz mi?” sorusu geliyor. Hastanelerde girişlerin ilk günden itibaren kontrol altına alındığına işaret eden Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, “Her ince detayda dahi, o kadar ayrıntılı önlemler alınıyor ki; kimi zaman hastalar ya da yakınları bunların hepsini fark edemeyebilir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Hastaneye hangi amaçla gelinirse gelinsin, herkes kontrolden geçiriliyor, şikayetleri sorgulanıyor ve triyajı gerçekleştiriliyor. Hastaların girdikleri kapılar, bölümler ayrıştırılmış durumda. Sağlıklı hasta ile Koronavirüs şüphesi olan hasta çok net ayırabiliyor. Bununla birlikte hijyen ve temizlik kuralları çok önemli. Hastanelerde düzenli olarak tıbbi hijyen kurallarına uygun temizlik yapılıyor” diye konuştu.

HASTANELERDE ÇOK SIKI ÖNLEMLER ALTINDA ÇALIŞILIYOR

COVID-19 salgını nedeniyle alınan önlemlerin başında, seçici sağlık işlemlerinin ertelenmesi olmuştu. Öte yandan, izolasyon ve enfeksiyon kontrol önlemlerine dikkat ederek, kronik hastalığı olan hastalara hizmet sunmaya devam edildi. Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu “Mart ayından itibaren hastanelerde alanlar sınırlandırıldı. COVID-19 hastalarının bakıldığı yerler ve diğer sağlık sorunlarına sahip olan hastaların tedavi edildiği alanlar birbirinden ayrıştırıldı. Hastaneler, hem hastaya tanı koymak, hem de hastanelere gelenleri korumak adına iyi yapılandı. COVID-19 hastalarının bir bölümü evde tedavi edildi. Bilim kurulunun önerdiği ulusal rehberler bize yol gösterdi. Aldığımız önlemler, ABD ve Avrupa ülkelerinden çok daha iyi noktalarda olmamızı sağladı” dedi.

DÜNYA, ESKİ DÜNYA OLMAYACAK

“COVID-19 hastaları farklı klinik tablolarla gelmeye devam edecek. O yüzden kapı triyajı ve her çalışanın maske kullanımı, tüm hastanelerde devam edecek. Tam olarak eski düzen olmayacak ama, tedbirlerle hayat normale dönmeye başlayacak” diyen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meral Sönmezoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastaneleri de dahil olmak üzere artık tüm hastaneler online işlemlere başlıyor. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde birçok değişime hazırlıklı olmalıyız.”

www.mudurnuhaber.com

Turizmde canlanma iç pazar ile başlayacak

Turizmde yaraları yerli turist saracak!

Türkiye’nin önde gelen turizm portalı Tatilsepeti’nin Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz ve Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sonrası turizm sektörünün genel durumu ve sektörün önümüzdeki döneme ait beklentilerini açıklamak adına sektörde bir ilki gerçekleştirerek online basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında, Küçükyılmaz ilk çeyrekte yurt dışından gelen ziyaretçi sayısının geçen seneye göre %20,5 oranında azaldığını ve Mart ayında ziyaretçi sayısının %64,7 oranında gerilediğini belirtirken, Karayal koronavirüs salgını sonrası turizm sektörü ve tatil alışkanlıklarının değişimi hakkında açıklamalarda bulundu.

Tatilsepeti üzerinden gerçekleştirilen anket sonuçlarını da açıklayan Küçükyılmaz, ankete katılanların %60’ının salgın sonrası bu sene içinde seyahat etmek istediğini ve ankete katılanların büyük çoğunluğunun tatil için yurt içi seçenekleri değerlendirdiğini açıkladı.

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu durumdan en çok etkilenen pazarların başında turizm sektörü yer alıyor. Türkiye’nin önde gelen turizm portalı Tatilsepeti’nin Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karayal, Covid 19 salgını nedeniyle turizm sektöründe büyük kayıplar yaşandığını, havayolları, tur operatörleri, seyahat acenteleri, oteller ve benzeri bütün turizm bileşenlerinin bu durumdan olumsuz etkilendiğini belirtse de, iç pazarda geri dönüşün beklenenden hızlı olacağını söylüyor.

Tatil alışkanlıkları değişecek

Basından gelen soruları yanıtlayarak koronavirüs salgını sonrası tatil alışkanlıklarının da değişeceğini söyleyen Karayal, “Salgın, hayatta kalma, güven duyma ve tedbirli olma gibi insanların en temel duygularını değiştirmiş durumda. Her birey, farklı güvenlik algısına sahiptir; ancak çok önemli bir kitleyi önümüzdeki birkaç yıl etkileyecek sosyolojik ve psikolojik olgulardan bahsediyoruz. Bu olgular, her türlü satın alma ve tüketim alışkanlıklarına; dolayısıyla tatil yapma, seyahat etme alışkanlıklarına da etki edecek. Konaklama tesisleri ve havayolları kendi içlerinde birtakım önlemler almaya başladı. Ancak, bu önlemleri misafirlerimize doğru şekilde anlatmak ve sunmak da çok önemli; burada biz seyahat acentalarına görev düşüyor” açıklamasında bulundu.

%60’lık bir kesim tatil planı yapıyor

Tatilsepeti Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz,“TatilSepeti ailesi olarak, misafirlerimizin hem otellerden hem de biz seyahat acentalarından beklentilerini öğrenmek adına bir anket düzenledik. Bizden daha önce rezervasyon yaptıran misafirlerimiz ve sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip eden tatil severlerimize, hangi şartlar sağlanırsa gönül rahatlığı ile tatile gidebileceklerini sorduk. Anket sonuçlarına göre; misafirlerimizin %40’ı bu sene korona riski azaldıktan sonra dahi tatile gitmeyi düşünmüyor. %60’ı ise, belirli tedbirler alınması durumunda tatil planı yapacağını belirtiyor. Tesis genelinde sağlanan sosyal mesafe, doluluk oranı ve misafir çıkışlarından sonra odaların bir süre boş bırakılması gibi konular misafirlerimiz için ön planda yer alıyor” açıklamasında bulundu.

Turizm yaralarını yerli turist saracak

TatilSepeti’nin yaptığı anket sonucunda büyük bir kesim yurt dışı tatilini aklından silmiş durumdayken, yurt içi tatil planı yapmak isteyenlerin oranı %84. Ankete katılanların birden fazla tercih yapabildiği tatil seçeneklerinde %51’i otel ve resortları, %32’si butik otelleri, %28’i tatil köylerini, %28’i ev kiralamayı tercih ederken, tatile giderken kendi arabasıyla gitmeyi tercih edenler %67 oranında; uçak ya da otobüs kullanmayı tercih edenlerin oranı ise %30.

Tesislerin doluluk oranı tercihleri etkiliyor

Gönül rahatlığıyla tatile gitmek adına beklentilerin birinci öncelikleri arasında tesisin 50% doluluk ile misafir kabul etmesi, tesis ortak alanlarında sosyal mesafe kurallarına uyulması ve tesis odaların en az 24 saat boş bırakılmış olması konuları yer alıyor. İkinci öncelikler ise, tesisin sağlık raporu dahilinde misafir kabul etmesi ve tesislerde açık büfe yerine, kişiye özel yemek servisi yapılıyor olması maddeleri sıralanıyor.

“Dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgınının getirdiği bu zorlu günler, elbette geride kalacak. Ancak pek çok bilim insanı ve sosyoloğun da belirttiği gibi; kriz sonrası pek çok şey değişecek ve belki de hiçbir eskisi gibi olmayacak. Beklentilerimizin, alışkanlıklarımızın ve dahası gündelik yaşantılarımızın bile büyük bir değişim sürecine girecek” diyen Küçükyılmaz, bu süreci birlikte ve birbirimizi anlayarak atlatmaya davet ediyor.

www.mudurnuhaber.com

Medirevo Nedir?

Medirevo bir doğrudan satış firması olarak, bilim ve teknolojinin bütün olanaklarını kullanarak doğrudan satış sektöründe bir dünya lideri olma yolunda hızla ilerliyor. Küresel anlamda dünya lideri olma yolunda hızla ilerleyen Medirevo yakın bir geçmişte kurulan genç dinamik yenilikçi katılımcı paylaşımcı ve özgün fikirlerle ticaret sektöründe fark yaratmayı bilen nadir firmaların başında geliyor.

Mudurnu AVM sitesi üzerinden giriş sağlayarak sistem ve firma ile ilgili detaylı birçok bilgiye ulaşabilirsiniz. Bu iş fırsatı sayesinde dilerseniz ek işiniz olarak boş zamanlarınızda çalışmalar yapabilirsiniz. Dilerseniz de bu sistemin etkin ve başarılı bir parçası olabilmek için tam zamanlı olarak çalışabilirsiniz. Böylelikle yüksek getirileri olan bir işe sahip olursunuz.

Medirevo Üyelik

Medirevo üyelik sizlere yeni bir diş dünyasının kapılarını aralayabilir. İş arayan insanlara ürün satma karşılığında komisyon ödeme ve ticaret hayatında kısa sürede yükselerek, kariyer yapma şansı tanıyan, teknoloji ve bilimin ışığında hız kesmeden ilerleyen, global ölçekte ticaret sektöründe gözünü zirveye dikmiş, kariyer yapmak isteyen ve bu alanda kendini geliştirmek isteyen bireylere yeni ufuklar açan, yepyeni iş alanları oluşturan, kendi bünyesinde benzersiz ürünler oluşturarak satışını üstlenen bir firmadır. Bu açıdan Medirevo üye ol ve hemen ticari kariyerine başla sloganı Medirevo için uygun bir slogan olabilir. Satış yeteneğini ortaya koymak isteyen her girişimciye kapılarını sonuna kadar açan Medirevo yeni istihdam kapılarını açıyor.

Medirevo Bolu Temsilciliği

Kenevir Tohumu yağının Faydaları

Bu makalenin amacı birçok insanın hakkında fazla bilgi sahibi olmadığı kenevir tohumu yağının sağlık açısından faydalarını özetlemektir. Kenevir yağı kenevir tohumlarından elde edilir. Kenevir tohumu yağı, kenevir bitkisinin tohumlarının tercihen soğuk sıkım ile yüksek ısıya maruz kalmadan sıkılarak elde edilen yağdır. Pişirme ve gıdaların hazırlanmasında kullanılmaktadır. Kenevir bitkisinin tohumları, sapı ve yaprakları kullanılabilir. Hastalıklara karşı kullanılmasının yanında cilt ve saç için kozmetik sektöründe de öne çıkan bir bitkidir. Birçok losyon ve sabun yapımında tercih edilir. Esrardan farklı olarak kenevirden elde edilen ve ilaç olmayan bir besindir. Sağlık için zararlı olan doymuş yağları az içermesi ve birçok besinsel faktörü taşıması nedeni ile besin değeri yüksektir. 

https://mudurnuavm.medirevo.com.tr


Kenevir tohumu yağı içerisindeki maddeler, etkilerini kanabinoid reseptörleri CB1 ve CB2 ile etkileşime sokarak uygularlar. Tip 1 reseptörleri (CB1) çoğunlukla merkezi sinir sisteminde, yağ dokusunda ve çoğu hormonla ilgili organ da dahil olmak üzere birçok iç organda yerleşmiştir. Tip 2 kannabinoid reseptörleri (CB2) periferik sinir sisteminde (periferik sinir uçları) ve bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzeyinde bulunur. Son zamanlarda araştırmacılar, endojen ligandların bu reseptörler için oynadığı rolün yanı sıra reseptörlerin kendi rollerine de gittikçe daha fazla ilgi göstermektedir. Şimdiye kadar, endojen kannabinoidlerin vücudun gıda alımını ve enerji homeostazını düzenlemeye katıldığı ve hipofiz bezinin, adrenal korteksin, tiroid bezinin, pankreasın ve pankreasın aktivitesi de dahil olmak üzere endokrin sistem üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu doğrulanmıştır. Endokannabinoid sistem ile endokrin sistemin aktivitesi arasındaki ilişkiler, kısırlık, obezite, diyabet ve hatta kardiyovasküler sistemle ilişkili hastalıkların önlenmesinde etkili olabileceği düşünülmekte ve araştırılmaktadır.
Bir çorba kaşığı kenevir tohumu yağında 14 gram yağ bulunurken bunun sadece 1 gramı doymuş yağdır. Düşük olan doymuş yağ içeriği ile doymuş yağ oranı yüksek domuz yağı ve tereyağı gibi hayvansal yağların yerine kullanılarak sağlıklı yağ tüketimi yapılabilir. Toplam kalori alımının %7’sinden azının doymuş yağlardan sağlanması yüksek kolesterol ve kalp hastalığı riskini azaltmanın en önemli yoludur. Kenevir tohumu yağı kalp hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olan yağ asitleri içerir.
Kenevir tohumu yağında esansiyel amino asitlerin %80’inden fazlası bulunur ve diğer bitkisel yağlardan daha yüksektir. Esansiyel aminoasitler vücuttaki proteinlerin idamesini sağlayarak kas kitlesinde kaybı önleyebilir, ayrıca bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasını destekler. Bu durum özellikle AİDS, kalp yetmezliği ve kanserde sık olarak görülmektedir. Kenevir tohumu yağında az miktarda da olsa kalsiyum, potasyum, magnezyum, bakır, folik asit, B6 vitamini ve E vitamini olmak üzere vitamin ve mineraller bulunur. Son yıllarda faydası sıkça araştırılmaya başlanan kenevir tohumu yağının faydaları;
-Vücut hücrelerinin yenilenmesini uyarır. Özellikle içeriğindeki linoleik asit sayesinde yaşlanmayı geciktirir ve erken yaşlanma belirtilerinin önüne geçer. Serbest radikallere karşı vücudun direncini korunmaya yardımcı olur ve enerji verir.
-Güzel, sağlıklı ve sağlıklı bir cilde kavuşmak için cildi nemlendirir ve canlandırır, sivilceli ciltlerde cildi nemlendirir, saç ve tırnakları besler ve egzamalı cilde iyi gelir. Dermatite bağlı cilt kuruluğu ve kaşıntısında 20 haftalık uygulama sonucunda fayda gösterir (kenevir yağı içerdiği omega-6 yağ asidi olan gama linoleik asit cilt sağlığı için önemlidir).
-İçeriğindeki omega yağ asitleri vücutta denge sağlar. Özellikle et yemeyen vejetaryenler için oldukça besleyicidir.
-Saç için kullanıldığında saç derisini besleyerek ve nemlendirerek saçın parlaklık, doygunluk ve kolayca şekil almasını sağlar. 
– İçerdiği omega-3 ve omega-6 bileşleri sayesinde kalp-damar sağlığını korur ve tansiyon yüksekliğine yararlı etkileri vardır. Varis oluşumunu engeller. İçerdiği sitosterol bileşiği sayesinde kötü kolesterolü düşürür, iyi kolesterolü yükseltir.
-Kalsiyum içerir, bu nedenle kemik sağlığının korunmasına yardım eder. Osteoporoz (kemik erimesi) riskini azaltır.
-Potasyum içerir, bu nedenle diyabet (şeker hastalığı) riskini azaltır. Kan şekerini dengeler.
-İştah kapatma özelliği vardır. Kenevir yağı şeker isteğini bastırır ve daha uzun süre tok kalmanızı sağlar, bu sayede zayıflamanıza destek olur.
-Balık yağlarına göre kokusuz olduğu için tüketimi daha kolay olur ve sindirim sorunları oluşturmaz.
– İçerdiği tokoferol bileşiği sayesinde damar kireçlenmesi (ateroskleroz) ve Alzheimer hastalığına karşı koruyucu etki gösterir.
-Antioksidan bakımından zengindir. Bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı olur. Bu nedenle kanser hastalarına faydalıdır. Beyin kanseri, akciğer kanseri ve meme kanserine karşı iyi gelir. Özellikle akciğer kanserinde kanserin büyümesini yavaşlatır.
-Hormonların dengelenmesi sağlar. Özellikle menopoz dönemindeki kadınlara fayda sağlayarak menopoz dönemi sağlığını destekler.
-Romatoid artrit ve çeşitli eklem ağrılarına fayda sağlar. Yapılan araştırmalarda artrit gibi birçok eklem ağrısı türüne yarar sağladığı belirtilmiştir.
-İçeriğindeki çözünür lif sayesinde sindirim sistemi rahatlar. Bağırsaklardaki probiyotik bakterileri besler ve bağışıklık sistemini güçlendirerek kabızlığı giderir.
-Yüksek oranda E vitamini içerir.
-Sinir sistemini korur.
-Ruh halini iyileştirir. Depresyon ve kaygıyı azaltır.
-Vejeteryanlar için harika bir besin kaynağıdır. İçeriğindeki omega yağ asitleri vücutta denge sağlar. Bu nedenle et yemeyen kişiler için oldukça besleyicidir.

İncir çekirdeği yağı alırken mutlaka dikkat etmeniz gereken yağın soğuk sıkım olmasıdır. Cam şişede satılanı almalı ve kullanmalısınız.
İncir Çekirdeği yağında; %40 oranında Omega 3, %30 oranındaOmega6 ve %15oranındaOmega9bulunmaktadır.
İncir çekirdeği yağını kullanmanın herhangi bir yan etkisi ve zararı yoktur.İlk defa kullanıyorsanız cildinizin küçük bir bölümüne uygulayıp herhangi bir kaşıntı, kızarıklık oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.Küçük çocuklarda kullanmak isterseniz, öncelikle hekiminize danışıp onay almalısınız.

KAYNAKLAR
Borowska M, Czarnywojtek A, Sawicka-Gutaj N, Woliński K, Płazińska MT, Mikołajczak P, Ruchała M. The effects of cannabinoids on the endocrine system. Endokrynol Pol. 2018; 69(6):705-719. 
NaPier Z, Kanim LEA, Arabi Y, Salehi K, Sears B, Perry M, Kim S, Sheyn D, Bae HW, Glaeser JD. Omega-3 Fatty Acid Supplementation Reduces Intervertebral Disc Degeneration. MedSciMonit. 2019 Dec 14;25:9531-9537.
Häberling I, Berger G, Schmeck K, Held U, Walitza S.Omega-3 FattyAcids as a Treatment for Pediatric Depression. A Phase III, 36 Weeks, Multi-Center, Double-Blind, Placebo-Controlled Randomized Superiority Study. Front Psychiatry. 2019 Nov 27;10:863.
Natto ZS, Yaghmoor W, Alshaeri HK, Van Dyke TE.Omega-3 FattyAcids Effects on Inflammatory Biomarkers and Lipid Profiles among Diabetic and Cardiovascular Disease Patients: A Systematic Review and Meta-Analysis. Sci Rep. 2019 Dec 11;9(1):18867. 
Goto PL, Cinato M, Merachli F, Vons B, Jimenez T, Marsal D, Todua N, Loy H, Santin Y, Cassel S, Blanzat M, Tronchere H, Dejugnat C, Kunduzova O, Boal F.Invitro and in vivo cardioprotective and metabolic efficacy of vitamin E TPGS/Apelin.J Mol Cell Cardiol. 2019 Dec 10. pii: S0022-2828(19) 30388-8.
Aghajani MMR, MahdinezhadGorji N, Mirabi P, Mojab F. Effect of Ceratoniasiliqua (Carob) syrup and vitamin E on sperm parameters, oxidative stres index and sex hormones in infertile men: Protocol for a randomized controlled trial. Caspian J Intern Med. 2019 Fall;10(4):452-457.
Czarnywojtek A, Borowska M, Sawicka-Gutaj N, Woliński K, Teresa Płazińska M, Florek E, Ruchała M. The impact of cannabinoids on the endocrine system. Przegl Lek. 2016;73(10):781-6.
Afrin F, Chi M, Eamens AL, Duchatel RJ, Douglas AM, Schneider J, Gedye C, Woldu AS, Dun MD. Can Hemp Help? Low-THC Cannabis and Non-THC Cannabinoids for the Treatment of Cancer. Cancers (Basel). 2020 Apr 23;12(4). 

https://mudurnuavm.medirevo.com.tr

www.mudurnuhaber.com

El ele hep birlikte güzel bir Mudurnu için

Mudurnu Belediye Başkanı Necdet TÜRKER son günlerde kamu oyunda dolaşan dedikodular ile ilgili bir duyuru yayınladı.

KAMUOYUNA DUYURU

Değerli Mudurnu’lu Hemşehrilerim, 2020 yılının herkese sağlık, huzur, başarı ve mutluluk getirmesini dilerim.
31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimleri sonucunda Mudurnu halkının önemli bir kısmının tercihleri ile beni Mudurnu Belediye Başkanı olarak seçtiniz. Mazbatayı aldığım tarihten itibaren öncelikli iş olarak belediyenin mali tablolarını inceleyip bir mali disiplin oluşturmaya karar verdim. Çalıştırılması ekonomik olmayan bazı noktalarda çeşitli tasarruflarım oldu. Belediyeyi ekonomik anlamda düze çıkarmak için uyguladığımız mali disipline ekibimle birlikte 1 yıl daha devam edeceğiz. 
2018 yılının Ağustos ayında yer teslimi yapılan İller Bankası A.Ş. kanalıyla bedelinin %50si hibe %50si Belediye Başkanlığımızın sorumluluğunda toplamda 21.430.000 TL tutarında bir altyapı çalışması 2019 yılı mart ayının son haftası itibari ile başlamıştı. Proje kapsamında ilçe merkezi içinde yaklaşık 35 km kanalizasyon hattı,  55 km içme suyu hattı, 3,5 km yağmur suyu hattı ile 300 tonluk ve 500 tonluk 2 su deposu yapım işi bulunuyordu. 
Altyapı işleri belediyelerin zor karar vererek yaptıkları işlemlerden biridir. Çünkü hem süreç uzun hem de riski fazladır. 


Altyapı firması işi teslim alıp çalışmaya başladıktan sonra bir çok vatandaşımızın arazisinden geçiş yapmak durumunda kaldı. Gerek kaymakamlığımız, gerek belediye personelimiz, gerekse belediye meclis üyelerimizle birlikte bu konuda vatandaşımızı ikna ederek işleyişin sorunsuz şekilde ilerlemesini sağladık. 


Söz konusu altyapı işi normal şartlar altında 2020  yılı Kasım ayına kadar devam edecekti. Yaklaşık 2 yıl boyunca sürecek bu çalışmalarda yaşanacak sıkıntıların süresi artmış olacaktı. Bu konuda Belediye Başkanlığımızın talebi yüklenici firmanın da iyi niyeti sonucunda; sahada çalışan ekip sayısını arttırarak proje planlandığı şekliyle normal zamanından 1 yıl önce tamamlanmış oldu. Bu konuda hem Ekip Mühendislik Firmasına hem de başta Belediyemiz Fen İşleri Müdürlüğü ve Destek Hizmetleri Müdürlüğü personelleri olmak üzere tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim. 
İş artık geçici kabul boyutuna geldi. Yapılan 90 km’ye yakın hattın testleri yapılıp yeni su hatlarından sular abonelere verilmeye başlandı. Çalışmalar sürerken zaman zaman yaşanan su kesintileri artık sona erdi. Bu vesileyle Mudurnu’nun 50 yıllık altyapı sorunu bitmiş oldu. 


Sırada yollarımızda yapacağımız üst yapı işi var. Özellikle son dönemlerde yol anlamında sıkıntılar yaşıyoruz. Yaşanan sıkıntıların da bilincindeyiz. Fakat altyapı projesinin geçici kabulü yapılmadan testleri başarıyla sonuçlanmadan yol konusunda herhangi bir çalışma yapmamız, hem sürecin işleyişine aykırı hem de mevsimsel olarak uygun değil. Tüm vatandaşlarımız şunu bilsinler ki; altyapı projesinin kesin kabulü yapıldıktan sonra, 2020 yılının ilkbahar aylarında ana yollarımızda asfaltlama, ara sokaklarımızda kilit parke çalışmalarımız başlayacaktır.
Yaklaşık 10 aydır gerek altyapı işleri sırasında, gerek su abonelikleri bağlantı kısmında, gerekse yol konusunda yaşanan sıkıntılardan dolayı özür diler, bir kaç ay daha sabırlı olmanızı rica ederim. 
El ele hep birlikte güzel bir Mudurnu için..!

Necdet Türker Mudurnu Belediye Başkanı

www.mudurnuhaber.com

2020 yılı SGK’ya ödenecek prim miktarları

Asgari ücretin açıklanması ile isteğe bağlı sigorta primleri de belli oldu.

01.01.2020 ile 31.12.2020 tarihleri arasında SGK’ya ödenecek sigorta primleri belli oldu. İşte detaylar…

—*İsteğe bağlı sigorta primlerinde 2019 yılında 818,56 TL olan prim miktarı 2020 yılı için 941,76 TL‘ye yükseldi.

—*Ev kadınlarının isteğe bağlı prim miktarları ise 847,58 TL oldu.

—*SSK Tarım 2925‘e göre ödenecek prim miktarı ise 478,24 TL’ye,

—*EK5 tarım sigortası primi ise 913,80 TL‘ye,

—*Esnaf 1479’a göre teşvikli 927 TL’ye,

—*Çiftçi 2926’ya göre teşvikli 781 TL’ye yükseldi.

Diğer SGK primleri ise şöyle oldu;

www.mudurnuhaber.com

KANAL İSTANBUL DANSÖZLERİ

KANAL İSTANBUL DANSÖZLERİ

Kanal İstanbul çılgın proje olarak açıklandığı günlerde kimse tek kelime etmemişti tüm detayları belli olduğu halde.

Şimdi tek ağızdan çıktığı belli olan sözlerle karşı atak başlatıldı.

Kanal İstanbul’a karşı çıkınca Reis’e karşı olduğunu vurgulamaya çalışanlar, bilmiyor ki karanlık kapılar arkasında yazılan senaryonun beleş figüranı olduğunu…

Ha bir de, Amerika Karadeniz’e Kanal İstanbul’dan geçecekmiş boğazdan geçemiyormuş da bu Kanal sırf Amerika için yapılıyormuş…

Her devlet geçiyor bi’ Amerika geçemiyor öyle mi?

Kendinize güldürmenin bin bir türlü yolu varken Reis nefretiniz yüzünden Millî ve yerli bir projeye ipe sapa gelmez içi boş laflarla güldürmeyin.

Tamam, hobi olarak gene karşı çıkın, karşı çıkmadığınız herhangi bir şey yok eyvallah da…

Figüran mısın, oyuncu musun, kendini bilmez misin? Onu bari öğrenin…

Yol yaparsın rant elde edecek derler, köprü yaparsın paralı derler, havaalanı yaparsın, kuşlar nerede uçacak derler, Marmaray yaparsın balıklara yazık oldu derler… Havaalanında uçaklar rötar yapıyormuş sanki bir önceki havaalanında kışın uçaklar aniden iniyordu…

En lüks plazalarda ikamet edenler der böyle…

Hadi onlar der, onların tuzu kuru da, sana ne oluyor kardeşim?

Kimin yazdığı senaryoda figüransın hiç düşündün mü?

”Erdoğan, batı dünyasını karşısına alma pahasına Kanal İstanbul’u yapmak istiyor, bu kavgacı tutumu batılı dostlarımızı üzüyor!” cümlesini kimler kuruyor biliyor musunuz?

Türkiye’de yaşayıp da, her politikayı batının emrettiği şekilde uygulayalım diyenler kuruyor!

Ya sen ne yapıyorsun?

Batının çaldığı havaya oynuyorsun!

Bak demedi deme…

Batı her seferinde başka havadan çalar!

Yarın seni dansöz gibi oynatır, rezil olursun.

Ama sen oynamaya o denli isteklisin ki, rezil olmak falan umurunda değil gibi duruyorsun.

Gidişatını gözden geçir yol yakınken.

Gözünü dört aç, batı neye karşıysa sen ona yakın dur.

Batı neye destek veriyorsa ona karşı çık.

Bunu şunun için söylüyorum;

Normalde toptancı hareket etmenin zararını biliyorum da,

Madem figüran olduğunun farkında değilsin, madem olanı biteni anlama kapasiten yok, kimi zaman zarar da etsen, sözünü ettiğim şekilde davranırsan emin ol daha az zarar görürsün.

Erdoğan’a oy verme, onu eleştir, şunu et bunu yap tamam ama tek bir ağızdan çıkan karanlık, kara bir senaryonun oyuncusu olma!

Neye karşı olduğunu bil! Karşı olduğun şeyin kimin işine yarayacağını bil be!

Çok mu şey istiyoruz?

18 yıldır muhaliflerin karşı olduğu işler yapılmasaydı neler olurdu Türkiye’de biliyor musun?

Hala tek şeritli yollardan gidip geliyor olurduk şehirlere,

Hızlı tren olmazdı.

Her şehirde havaalanı olmazdı.

Köprüler olmazdı.

Marmaray olmazdı.

Dağları delen tüneller olmazdı.

Suriye’ye operasyon yapacak silahlarımız olmazdı. Bize silah verenler yaptırtmazdı o operasyonları.

Yerli gemi, yerli denizaltı, yerli otomobil, yerli silahlar, yerli helikopterler olmazdı…

Mustafa SÜS Kamudan Haber

www.mudurnuhaber.com

2019 Yılı Hayvancılık Destekleme Başvuruları Başladı

Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen 2019 yılı Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkındaki 1691 karar sayılı Cumhurbaşkanı kararı gereğince Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında Uygulama Esaslarını içeren 2019/54 nolu tebliği 20 Kasım 2019 tarih ve 30954 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Konu hakkında açıklama yapan Bolu İl Tarım ve Orman Müdürü İzzet MURAT;”2019 yılı hayvancılık destekleme başvuruları başlamış olmakla birlikte üreticilerimiz mağduriyet yaşamamak adına müracaatlarını uygun zaman diliminde yapmalıdır” dedi.  Bu kapsamda 2019 yılında verilecek olan hayvancılık desteklerine ilişkin şartlar aşağıdaki gibidir.  
2019 YILI HAYVANCILIK DESTEKLEMELERİNDEN YARARLANMAK İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR
Buzağı Desteklemesi:Buzağı : 350 TL;   Suni Tohumlama (Etçi ve Kombine Tohum):600 TL;  Döl Kontrolü(Yerli Sperma):+50 TL;  Soykütüğü (dsyb Üyesi)Irk Bozumu Yapmazsa:+175 TL

1-)Buzağı Türkvet ve E-ıslah sistemine kayıtlı ve 2019 yılı doğumlu olmalıdır.
2-)Buzağı doğduğu işletmesinde en az 4 ay süreyle yaşıyor olmalıdır.
3-)Buzağıların programlı aşılarının (Şap, Brusella) hepsinin yapılmış ve sisteme kayıt edilmiş olması. Nerede aşılanırsa aşılansın Destekleme buzağının doğduğu işletmeye ödenir.

4-) 5 Yaş üstü sütçü sığırlar ile diğer sığır ırklarına Etçi ve Kombine ırkı boğanın sperması ile yapılan tohumlamalarda destekleme miktarı 600 TL.

5-)Müracaatlar 2 dönem halinde yapılacak olup; ilk başvuru 20 Kasım – 31 Aralık 2019 tarihine kadar, ikinci başvuru 01 Nisan – 15 Haziran 2020 tarihleri arasında yapılacaktır.

 Bir kez müracaat etmek yeterlidir. Anaç Koyun ve Keçi Desteklemesi:Anaç Hayvan başı : 25 TL

1-)Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliğine üye olan ve hayvanlarını Koyun-Keçi Kayıt Sistemi (KKKS) ve Koyun-Keçi Bilgi Sistemine (KKBS) kayıtlı yetiştiriciler anaç hayvan başına desteklemeden faydalanır,

2-)Destekleme ödemesi, hayvanların 01/11/2019 tarihinde KKKS ve KKBS’de aynı işletmede kayıtlı olması şartıyla bulunduğu işletmeye yapılır.

3-)Desteklemeden yararlanmak isteyen yetiştiriciler üyesi bulunduğu örgüte 02 Aralık 2019 tarihine kadar dilekçe ile başvurur.

Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği ise dilekçe ile müracaat eden yetiştiricileri adına hayvanların kulak numarası listesi ile 06/12/2019 tarihine kadar İl Müdürlüğümüze müracaatta bulunur.Sürü Büyütme ve Yenileme Desteği:
Hayvan Başı: 100 TL

1-)2019 YILI Anaç Koyun Keçi Desteklemesine müracaat edenler doğrudan bu desteğe de müracaat etmiş sayılır.

2-)Desteklemeden yararlanacak anaç koyun ve keçiler 10.08.2017 – 10.08.2018 tarihleri arasında doğmuş olmalıdır.

3-)Son 2 yıl anaç desteği alan, ikinci yıl sürüye ilave olan 15 aylık üstü hayvanlar alır. 


Malak Desteklemesi:Malak başı: 250 TL Soykütüğü Malak: +200 TL

1-)Malak 2019 doğumlu olup, doğduğu işletmesinde en az 4 ay süreyle yaşıyor olmalıdır. 

2-)Malakların programlı aşılarının hepsinin yapılmış ve sisteme kayıt edilmiş olması.

3-)Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliğine üye olanlar birliği aracılığıyla üye olmayanlar şahsen il ve ilçe müdürlüğüne başvurur.

Müracaatlar 2 dönem halinde yapılacak olup; ilk başvuru 20 Kasım – 31 Aralık 2019 tarihine kadar, ikinci başvuru 01 Temmuz – 01 Ağustos 2020 tarihleri arasında yapılacaktır. Bir kez müracaat etmek yeterlidir. Anaç

Manda Desteklemesi:
Manda:250 TL Soykütüğü Manda:+200 TL

1-)Anaç mandalar son başvuru tarihi itibariyle en az 3 ay öncesi işletmede kayıtlı olacaktır.

2-)Damızlık Manda Yetiştiricileri Birliğine üye olanlar birliği aracılığıyla üye olmayanlar şahsen il ve ilçe müdürlüğüne başvurur.

 Müracaatlar 20 Kasım – 31 Aralık 2019 tarihleri arasındadır.Arılı Kovan Desteklemesi:Kovan Başı:15 TL

1-)Arıcılık Kayıt Sistemine (AKS) kayıtlı, birliğe üye ve işletmesinde en az 30 arılı kovanı olan arıcılar faydalanır.

2-)Arıcılar 20 Aralık 2019 tarihine kadar Birliğine dilekçelerini onaylatıp İl/İlçe Müdürlüğüne müracaat ederler.  


Besilik Erkek Sığır Desteklemesi:Kesilen Erkek Hayvan Başı: 250 TL

1-)Kesim tarihinden itibaren, besi süresinin son 90 gününü müracaatçının işletmesinde tamamlamış, Türkvete kayıtlı 12 aylık erkek sığır ve mandalarını, Bakanlıktan çalışma izni almış kesimhanelerde kestiren üreticilere hayvan başına destekleme ödemesi yapılır.

2-)Yıllık 6 baş ve üzeri sayıda hayvan kestirenler kırmızı et üreticileri birliğine üye olmak şartıyla, 6 baş hayvandan az kesim yapanlar ise doğrudan birliğe müracaat edeceklerdir.

3-)Tebliğ tarihine kadar kesilen hayvanlar için 200 kg karkas ağırlığı gerekmektedir. 20 Kasım 2019 tarihinden sonra kesilen hayvanlar için; Etçi ırklar da 320 kg, Kombine ırklar da 300 kg, Sütçü ırklar da 280 kg ve Yerli ırklar da 220 Kg karkas ağırlığı olması gerekmektedir.

4-)Yılı içinde yapılan kesimlerin son başvuru tarihi 31 Ocak 2020 olup, müracaatlar Kırmızı Et Üreticileri Birliğine yapılacaktır.

Atık Desteklemesi:
Büyükbaş Hayvan : 1000 TL;  Küçükbaş Hayvan: 150 TL

1-)Bakanlıkça belirlenen programlı aşılamaları sonrasında oluşan atıklar için destekleme ödemesi gerçekleştirilir.

2-)Atık desteğinin ödenebilmesi için hayvanın kişiye kayıtlı olması ve atığın aşılamadan 72 saat sonra Resmi Veteriner Hekimlerce görülmesi. Atıktan alınan numune sonucu ineğin hastalık taramasının yapılması. 

Sürü Yöneticisi (ÇOBAN) Desteklemesi:
Kişi Başı:5.000 TL

1-)01 Kasım 2019 tarihinde en az 100 baş anaç hayvanı olmak.

2-)Sosyal Güvenlik Kurumu primleri en az 5 ay süreyle yatırılmış olmalı.

3-)Başvurular 31 Aralık 2019 tarihinde son bulur.

Düve Alım Desteği:

1-)Yetiştirici işletmesini 01.01.2019 tarihinden önce kayıt ettirmiş olmalı ve kapasitesi talep edilen hayvan sayısı ile uyumlu olmalıdır.

2-)Bir işletme, kapasitesini 10 başa tamamlayacak şekilde desteklemeden yararlandırılır

.3-)Destek miktarı düve/manda alım bedelinin %40′ ı kadardır.

4-)Düve ve mandalar; düve yetiştirici merkezlerinden, hastalıktan ari işletmelerden, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünden, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlikleri, Damızlık Manda Yetiştiricileri Birlikleri ile Tarım Kredi Kooperatifleri ve iştiraklerinden temin edilir.

5-)Destek kapsamında alınan hayvanlar 2 yıl süre ile satılamazlar.

Ayrıntılı bilgi, teknik destek, dilek, şikayet, talep ve görüşleriniz için İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile irtibata geçebilirsiniz.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü

www.mudurnuhaber.com

Mudurnu Kültür Kenti Projesi

Mudurnu Kültür Kenti Projesi
Türkiye’nin tanınan ve sevilen Şehir Planlama hocalarından birisi olan Çetin Göksu ile Mudurnu sorunları konularında sohbete devam ediyoruz. 

Doç, Dr. Çetin GÖKSU Çevre ,Şehir ve Bölge Planlamacısı


Mudurnu Haber Soru: 2010 yılında Mudurnu,’da, Kentin geleceği ile ilgili bir Çalıştayı yaptığınızı biliyoruz Çalıştay kimler tarafından düzenlendi.


Çetin Hoca:Bu çalıştayı ben organize ettiğim doğrudur. Amaç, Mudurnu’ya uygun bir planlama yaklaşımını geliştirmekti. Nitekim onlarca bilim adamı, uzmanlar ve 500 kadar da halktan katılanlar oldu. Oldukça heyecanlı ve başarılı geçtiğini söyleyebiliriz. Bu çalıştay, Orta Doğu Teknik üniversitesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitelerinin Mudurnu Belediyesi ile ortak bir organizasyonu olarak düzenlenmişti.


Soru: Bu çalışmalar sırasında siz Mudurnu için KÜLTÜR KENTİ projesini önermiştiniz. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?


Çetin Hoca:Evet bu çalıştay adını KÜLTÜR KENTİ koymamızın özel bir nedeni vardı. Mudurnu, Kültürü ve Doğası zengin olan bir ilçe, bu zenginliği ortaya çıkaran ve halk yararına değerlendiren iyi bir planlama yaklaşımı gerekiyordu. Nitekim uzmanlar bir çok konuda birçok bilgi verdiler. Daha sonra katılanlarla birlikte ortak bir çalışma yapıldı. Halkın görüşleri alındı ve önerileri soruldu. Verilen bilgiler ve öneriler, Kültür kenti yaklaşımını destekledi. 


Soru: Nasıl bir Planlama Modeli önerdiniz?


Çetin Hoca:Dediğim gibi, Kültür Kenti Modeli önermiştim. Başka bir deyişle, Yerel Kültürü koruyan, geliştiren ve gelecek kuşaklara aktaran, Türkiye’nin ilk Kültür Kenti Mudurnu’da hayata geçirilecekti.


Soru: Hangi konular ele alındı nasıl bir yöntem önerildi?


Çetin Hoca: Her hoca ayrı ayrı konuları ele aldılar. Öncelikle, ODTÜ Şehir Planlama çalışmasında ele alınan ve önerilen projeler anlatıldı. Hocalarımız, Kentin farklı kültür değerleri, yerleşim özellikleri, Mimari kültür, konaklar, köy ve yayla evleri, el sanatları, yemek, eğlence giysi vb kültürler hakkında bilgiler verdiler. Dünya Kültür Mirasına girebilecek konuları anlattılar. İlçenin ve 73 köyün diğer köy kültürlerinden farklarını gösterdiler. Bölgenin özgün doğal değerleri, peyzaj özellikleri, biyo çeşitlilik değerleri, yeraltı ve yer üstü kaynakları, bölgeden geçen fay hayatlar, deprem tehlikeleri anlatıldı.


Soru:Yeni Proje önerileri yapıldı mı?


Çetin Hoca:Evet çok açık ve net olarak proje konuları anlatıldı. Şüphesiz ki herkesin mutabık kaldığı konu “MUDURNU KÜLTÜR KENTİ PROJESİ” oldu. İlk önce plan yaptırılması ve çalışmaların ve uygulamaların bu plan doğrultusunda gerçekleştirilmesi Mudurnu belediyesine ve halkına önerildi.
Diğer proje önerileri de bu planlama dikkate alınarak yapıldı. Önerilen diğer projeler arasında, Kent, köy ve yayla kültürlerinin korunması ve geliştirilmesi, doğal gıda üretimi, el sanatkarının geliştirilmesi, Kültür Turizmi, Eko turizm, Babas kaplıcasının uluslararası turizme açılması, Abant milli parkının Mudurnu’ya entegre edilmesi, doğa ve yayla turizmi, jeopark, organik tavukçuluk vb projeler önerildi.


Soru:Bunların arasında en dikkati çeken projeler sizce hangileridir? 


Çetin Hoca: Hepsi birbirinden güzel projeler. Ancak projeleri ayrı ayrı düşünmek ve yapmak doğru bir yöntem değildir. Konular birbirleriyle ilişkilidir iç içedir. Bu nedenle konuları bir bütün içinde ele alınıp öncelikler sırasına göre uygulanırsa başarılı olur. 


Başka bir deyişle öncelikle “Kentin Kalkınma Planı” yapılmalıdır.Çünkü, Kalkınma Planı, MUDURNU için bir kalkınma ve gelişme projesidir. Mudurnuyu zenginleştirme ve geleceğe taşıma projesidir. Bir çok alanda yeni iş imkanları oluşturma, işsizliği önleme, kişi başına gelirleri artırma, kente köyleri hep birlikte kalkındırma projesidir. Mudurnu Kalkınma planı, öncelikli projedir. Yeni belediye yönetiminin derhal başlatması gerekli olan bir projesidir. 


Soru:Mudurnu’nun ilk yapması gereken projenin Kalkınma Planı olduğunu söylüyorsunuz, neden?


Çetin Hoca: Çünkü iyi bir yönetim, ipleri eline alması için iyi bir Yönetim Planına ihtiyacı var. Neleri öncelikle yapacak, belediyenin, halkın gelirleri nereye nasıl harcanacak. Bunları bilmeyen planlamayan bir yönetim başarısız olur. Bütün kenti de başarısızlığa sürükler. Yönetim ne yapacak, sınırlı kaynakları halk yararına en iyi şekilde nasıl kullanacak, plan yoksa bilemez. Kenti doğru ve iyi yönetemez. Mudurnu halkı boşuna zaman ve kaynak kaybeder

Soru:Anladığım kadarıyla önce plan diyorsunuz.


Çetin Hoca:Evet biz üniversite hocaları olarak tavsiyemiz, önce plan. Çünkü plansız kalkınma, plansız gelişme olmaz. MUDURNU halkının harekete geçmeli, bir an önce Mudurnu kalkınma projesinin yapılması için gereken çalışmaları başlatmalıdır. 
Evet Planı yaptıracak Belediyedir. Ama Mudurnu halkı istemezse, belediyeler harekete geçmezler. Çünkü, Türkiye,’de seçilen belediye başkanları planlamayı bilmezler, bilseler de önemsemezler, kendi çıkarlarını öncelikle düşünürler. Kendi ikballerine öncelik verirler, halkı düşünmezler. Önce kendileri zengin olmak ister, yolsuzluk, adam kayırma, yandaşlara para aktarma gibi aslında yasa dışı ahlak dışı yollara saparlar. 
Bu kötü yönetimi önlemek aslında halkın elindedir. Halk isterse yönetime baskı yaparak plan hazırlanmasını sağlar. “Planlı kalkınma yöntemi”, hem yolsuzlukları önleyecek, hem de kentin topyekun kalkınmasını sağlayacak en etkili yöntemdir. 


Soru: Hocam siz Mudurnu için, kalkınması ve gelişmesi için katkı yapmak ister misiniz?.
Çetin Hoca: Elbette isteriz. Ama önce Mudurnu halkı “Kalkınma Planı” yapılması konusunda karar vermelidir. Eğer bu irade ortaya çıkarsa, Biz Üniversiteleri ve uzmanları, MUDURNU halkı ile bir araya getirerek gerekli çalışmaları başlatabiliriz.
Esasen en doğru yöntem de budur.


Mudurnu halkına sevgilerle.Çetin Göksu

Çetin Hocama bu değerli görüş ve önerileri için Mudurnu Halkı adına teşekkür ederiz. Mudurnu Haber : Aydın ÖZPELİT

www.mudurnuhaber.com

Bolu Belediyesine Yeni Kardeş Şehirler

Bolu Belediyesine Yeni Kardeş Şehirler

Bolu Belediye Meclisi Kasım ayı 1. oturumunda,  İstanbul’un Ataşehir ve Bolu’nun Kıbrıscık ilçeleriyle, ‘Kardeş Belediye Protokolü’ imzalanması kararı alındı.

Bolu Belediye Meclis Salonu’nda,  Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın yönetiminde gerçekleştirilen Bolu Belediye Meclisi Kasım ayı 1. oturumunda İstanbul’un Ataşehir ve Bolu’nun Kıbrıscık ilçeleriyle, ‘Kardeş Belediye Protokolü’ imzalanması meclis üyelerinin oylarına sunuldu.

Ak Parti Grup Başkanvekili Burak Balaban, Kıbrıscık İlçesi’nin zaten Bolu’nun ilçesi olması sebebiyle bu durumun diğer ilçelere karşı ‘Ayrımcılık’ olacağını ifade ederken, meclis üyelerinin oy çokluğuyla Ataşehir ve Kıbrıscık Belediyeleri ile protokol imzalanması kabul edildi.

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU SORUNLARINI NASIL ELE ALABİLİRİZ? NASIL DEĞERLENDİREBİLİRİZ?

MUDURNU SORUNLARINI NASIL ELE ALABİLİRİZ?

NASIL DEĞERLENDİREBİLİRİZ?

Çetin Hoca ile Mudurnu’nun geleceği ile ilgili söyleşilere devam ediyoruz

Mudurnu Haber Soru

Mudurnu Kenti, başta işsizlik ve kalkınma olmak üzere kentle ilgili sorunlarını çözebilir mi? Mudurnu yönetimi ne yapmalı, nereden ve nasıl başlamalı?

Çetin Hoca

Mudurnu, başta sosyal ve ekonomik olmak üzere sorunları çok karmaşık yapıya sahip.  Bu sorunların üstesinden gelmek çok zordur. Bu nedenle konuyu çözecek “yeni fikirlere ve yeni yaklaşımlara” ihtiyaç vardır. Ancak bu yeni ve Mudurnu’yu özgü sorunları çözmek için dünyaca bilinen ve uygulanan en iyi yöntem “Planlama” yaklaşımıdır.

Çetin Hoca, Torunları ile Mudurnu Alıç köyünde

Mudurnu Haber Soru

BELEDİYE tarafından doğru bir plan yapılabilir ve uygulanabilirse, uzun vadede sorunların üstesinden gelmek mümkünmüdür?

Evet kesinlikle bir “Mudurnu Kalkınma planı yapılarak harekete geçmek gerekir.

Çünkü, plansız kent yönetimi, tehlikeli denize yelken açan bir gemiye benzer. Nereye nasıl gideceğinizi bilemezsiniz. Dalgalarla bilinçsizce boğuşmaya kalkarsınız. Geminizi kurtarmaya çalışırken batma tehlikesiyle karşılarsınız.

Bu nedenle en iyi yöntem doğru planlar ve etkili yapmaktır. Yanlış planlar, sonu düşünülmeden yapılan projeler, hem zaman hem de maddi kayıplara neden olur.

Halkın parasını, halk yararına kullanamaz sorunlarına çözüm üretemezsiniz. Bu nedenle ilk yapılması gereken şey, iyi bir plan yapmaktan geçer.

Mudurnu Haber Soru

Nasıl bir Plan? İmar Planı yetmez mi?

Aslında bir çok planlama yaklaşımı vardır. İmar planı, bunlardan sadece biridir. İmar Planı gerçek anlamda bir KENT PLANI değildir. İmar planı bir plan olmaktan daha çok Mekân düzenlemesi ve arazi kullanımı ile ilgilidir ve kenti yönetmek için yeterli değildir. Çünkü imar planında, kentin sosyal ve ekonomik çözümleri yoktur. Halkın iş ve işsizlik sorunlarını çözmek gibi bir amacı da yoktur. Kentin kültürel ve doğal değerleri ile pek ilgilenmez. Özellikle toplumun kalkınma ihtiyaçlarını, sosyal gelişimi ile ilgili beklentilerini karşılayamaz. .Bu nedenle iyi bir yönetim için gerçek anlamda BİR”KENT PLANI” yapılması gerekir.

Mudurnu Haber Soru

Mudurnu için nasıl bit planlama yöntemi başarılı olur?

Mudurnu kentinin kendine mahsus özellikleri var. Bu özellikleri bilmeden yapılan her plan, her proje Mudurnu’nun gelişmesine katkı yapamaz. Aksine kentin kimliğini kaybetmesine sıradanlaşmasına neden olur. Yapılacak planlamada, kentin özgün değerlerine sahip çıkan ve gelecek açısından değerlendiren bir yaklaşıma kesinlikle ihtiyaç olduğu asla unutulmamalıdır.

Mudurnu Haber Soru

Biraz daha açarmısınız?

Bilindiği gibi Mudurnu’nun tarihi ve kültürel değerleri, dünya çapında bir öneme sahiptir. Nitekim Dünya Kent Kültür Mirası ödülü almış olması bunun kanıtıdır. Yapılacak planda, bu tarihi kültür değerlerin yine uluslararası bir düzeyde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerleri kullanamayan bir yönetim anlayışı, Mudurnu halkı tarafından asla kabul edilememeli, edilemez.

Mudurnu Haber Soru

Siz ne öneriyorsunuz?

Bana göre, 2010 Mudurnu çalıştayında, katılanların ve üniversite hocalarının oybirliği ile kabul ettiği, MUDURNU projesini hayata geçirmek en doğru yaklaşım olacaktır. İçeriği bu çalıştay sırasında Mudurnu halkı ve uzman hocalar tarafından belirlenmiştir. Bu proje kapsamında Mudurnu’nun tarihi ve doğal değerine sahip çıkan yeni bir planın yapılması ve hayata geçirilmesi en doğru yaklaşım olacaktır.

Mudurnu Haber Soru

Çalıştayda nasıl plan önerildi, adı neydi?

Mudurnu için önerilen planın adı:

“MUDURNU KÜLTÜR KENTİ” projesi idi. Başka bir deyişle, kendi kültürünü koruyan ve geleceğe yansıtan yeni bir planlama anlayışı önerilmişti. Mudurnu’nun zengin kültürünü kente yansıtan ve bu kültürle zenginleşen bir yaklaşım.

Ancak bu proje yapılamadı. Mudurnu”nun bugün ortaya çıkan sorunların arkasında, Kültür Kenti projesinin hayata geçirilmemesi, plansız ve vizyonsuz projelere öncelik verilmesi, yatmaktadır, diye düşünüyorum. Mudurnu eğer kalkınmak istiyorsa, Türkiye’nin ilk kültür kentini, “Mudurnu Kültür Kenti Projesini” kesinlikle hayata geçirmelidir.

Eğe Yerel Yönetim, “Mudurnu Kültür Kentini hayata geçirebilirse, hem Türkiye’nin ilk “Kültür Kentini” yapmış olacak, hem de ne yaptığını bilmeyen, plansız, programsız hareket eden, sadece vurgun yapan, halkı soyan, diğer kent yönetimlerine iyi bir örnek olacaktır.

Mudurnu halkına sevgiyle duyurulur.

Mudurnu Haber Soru

Bu Plan hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz,?

Elbette, Ancak biraz ara versek iyi olur, bunu da gelecek söyleşimize bırakmaya ne dersiniz?

Çok teşekkür ederim hocam, Mudurnu halkıyla birlikte cevabınızı merakla bekliyoruz.

Devamı gelecek >>>>>>>

www.mudurnuhaber.com

Yerlikaya Amansız hastalığa yenik düştü.



Bolu’da uzun zamandır müzisyenlik yapan Mudurnulu Mehmet Yerlikaya yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak hayata gözlerini yumdu.
Cenazesi bugün Mudurnu büyük camide ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazı sonrası Mudurnu da defnedilecek.
www.mudurnuhaber.com

ODTÜLÜLER MUDURNU’DA

ODTÜLÜLER MUDURNU’DA
Mudurnu’da gelip ev yapan ekolojik örnek çiftlik kuran artın bizden biri olan Doç. Dr. Çetin GÖKSU hocamızla söyleşilere devam ediyoruz.
Mudurnu Haber Soru: Hocam sizler Mudurnu’ya ne zaman geldiniz, niçin geldiniz?

Çetin Hoca :Yaklaşık 35 yıl önce üç Üniversite hocası Mudurnu”ya ayak bastık. Mudurnu’yu o kadar çok beğendik ki yerleşmeye ve ev yapmaya karar verdik. Bu üç hocadan biri bendim,  diğerleri Prof. Dr. Duran Taraklı, Prof. Dr. Melih Ersoy Üçü de Odtü’lü, üçü de Şehir ve Bölge planlama bölümündeniz. O zamanlar Ankara’nın havası çok kirliydi nefes bile almakta zorlanıyorduk. Mudurnu’daki temiz hava ve güzel doğa, güzel insanlar bizim için kurtuluş umudu oldu. Sık sık Mudurnu’ya geliyor ormanlarda dolaşıyor işlenmiş ciğerlerimiz temizliyor, yenilenmiş olarak Tekrar Ankara’ya, şehirlerin kirli dünyasına dönüyorduk. 


Mudurnu Haber: Mudurnu’ya gelip giderken kent hakkında neler düşündünüz neler yaptınız.

Çetin Hoca: Mudurnu’da her gelişimizde insanlarla tanıştık onlarla dost olduk. Bize çok iyi davrandılar her konuda yardımcı oldular. Onların yardımı ve katkısı olmasaydı o zamanlar dağda ev yapmak mümkün olamazdı. Hepsine çok teşekkür ediyoruz.
Ancak Mudurnu kenti berbat durumdaydı, binalar konaklar dökülüyordu, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya idi. Sokaklar çamur içindeydi, trafik karmaşası had safhada idi. Şehir planlama hocaları olarak bu durum bizi çok üzüyordu ve yardımcı olmak istiyorduk. Bu sorunları konuşmak için gittiğimiz Belediye başkanını makamında  bulamıyorduk. Kendi dükkanında uyurken bulmuştuk. Uyandırıp derdimizi anlatmaya çalıştık, yardım edelim, Mudurnuyu güzel bir kent yapalım dedik. Ancak bizim ne dediğimizi anlamadı bile. Ama yılmadık, her vesile ile,  Mudurnu’ya katkı yapmaya çalıştık.


Mudurnu Haber: Peki Mudurnu için bir şeyler yapabildiniz mi?

Çetin Hoca: Elbette, sanırım önemli katkılarımız olmuştur. Ama takdir halkımızın dır.
Hocalarımız arasında bulunan ve bizden önce gelen Duran Hoca’nın Mudurnu’ya önemli katkılar yaptığını düşünüyorum. (Prof. Dr. Duran Taraklı) akademik tezini Mudurnu da tavukçuluk konusu üzerine yapmıştı ve daha sonra Mudurnu’da tavukçuluğu başlatan projeleri önermiş ve Mudurnu tavukçuluğu hatta daha ileri giderek “Mudurnu Tavuk Kenti” kurulmasını önermişti. Bildiğiniz gibi Mudurnu tavukçuluk, Mudurnu’nun gelişmesinde önemli bir aşamadır ve birçok insana yeni iş imkanları sağlamıştır.


Mudurnu Haber:Başka etkinlikleriniz oldu mu?

Çetin Hoca:Evet oldu.
Öncelikle şunu söyleyelim. Üç Şehir planlama hocasının şehirden kaçar gibi, dağlara gitmesi evler yapması, (Alıç) ODTÜ’lülerin ilgisini çekmişti Mudurnu Ödtü’de konuşulan kentlerden biri haline gelmişti. 
Daha Sonra Odtü Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, Mudurnu Kenti Planlama çalışmaları için 1990 lar da 50 kadar öğrenci ve 10 kadar öğretim üyesi ile Mudurnu’ya geldi. Bir yıl süren çalışmalar sonunda, Mudurnu’nun kaderini etkileyecek çalışmalar yaptı, planlar geliştirdi. Daha sonra bu projeler, Belediye başkanlarına verildi.
O zamanlar Belediye  başkanlığına seçilen Mehmet Karakaş’ın bu çalışmalardan yararlandığını biliyoruz. Kentin büyük ölçüde korunmasında ve Turizme açılmasında bu fikirlerin etkisi olmuştur. Bugün Mudurnu’ya gelenler, çok daha güzel bir Mudurnu kenti ile karşılaşıyorlar.


Mudurnu Haber: Bir Mudurnu kalkınma Çalıştayı yaptığınızı duymuştum, biraz bundan bahseder misiniz?
Çetin Hoca:Evet haklısınız, Mudurnu Belediyesi ve Odtü Şehir Planlama Bölümü olarak ortaklaşa bir çalıştay yaptık.2020 yıllarında gerçekleşen bu çalıştayı ben organize etmeyi üstlenmiştim. Bu çalıştaya,ondan fazla akademisyen ve uzman katıldı. Mudurnu’da yapılan bu çalıştaya Mudurnu halkı büyük ilgi gösterdi. Mudurnu’nun geçmişi ve geleceği masaya yatırıldı, Kentin kalkınması ve bir Marka haline gelmesi için birçok öneriler yapıldı.

Mudurnu Haber: 2010 Mudurnu Çalıştayında hangi öneriler yapıldı ?

Çetin Hoca: Bu öneriler arasında bizzat benim önerdiğim “Mudurnu Kültür Kenti Projesi” büyük ilgi gördü, kente bu isim verildi girişine bu isim asıldı.

Ahi Çarşısı restore edildi, eski konaklardan bazıları onarılarak turizme açıldı. Daha sonra bir Öğrencimiz ODTÜ şehir Planlama mezunu Eğe Yıldırım tarafından yapılan çalışmalar sayesinde, Dünya Kültür Mirası ödülüne layık görüldü. Mudurnu’nun “Sakin şehir” olması için yapılan çalışmaları da unutmamak gerekir. Bütün bu çalışmalar Mudurnu’nun daha çok tanınmasına ve ilgi çeken kent haline gelmesine katkılar yapmıştır, diye düşünüyorum.

Mudurnu Haber: Sizce bu yapılanlar yeterli mi daha neler yapılabilir?

Çetin Hoca: Elbette yeterli değil. Ancak şunu ifade etmek isterim ki, gerçek anlamda “Mudurnu Kültür Kenti Strateji Planı” yapılmadı, hayata geçirilmedi. Bu plan gerçekleşmiş olsaydı, Mudurnu bugün sadece Türkiye’de değil, dünyada gerçekleşmiş, ilk gerçek ‘KÜLTÜR KENTİ” olabilecek ve dünyaca daha çok takınacak, daha çok ilgi ziyaretçi çekebilecekti.

Mudurnu Haber: Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Çetin Hoca: Cevap Sevgili Mudurnulular, Mudurnu’nun gelişmesinde elbette ODTÜ hocalarının birçok fikirsel katkısı olmuştur. Ama asıl katkıyı yapanlar, o dönemlerde Belediye Başkanı olup bu projeleri dikkate alan ve hayata geçiren yönetimlerdir. Ancak şunu ifade etmeliyim ki, Planlama bir bütündür, bir bütünlük içinde projeleri hayata geçirilirse ancak gerçek başarı elde edilir. Maalesef, “Mudurnu Kültür Kenti” yarım kalmıştır ve tamamlanması gereken önemli bir projedir. Devam eden yazılarımızda, Mudurnu kentinin gerçek anlamda bir ” Kültür Kenti” olması ve kalkınması için neler yapılması gerektiği konularında açıklamalara devam edeceğiz. Mudurnu halkına saygılarımla.

Devam edecek >>>>

www.mudurnuhaber.com

MUDURNU NEREYE GİDİYOR?

MUDURNU NEREYE GİDİYOR?

Mudurnu, doğal ve kültürel zenginlikleri tanınan şirin bir ilçemizdir. 
Ancak iyi yönetilemediği için bu zenginlikleri kullanamıyor.
Birçok ilçemizde olduğu gibi Mudurnu da kendi öz değerlerine sahip çıkamıyor, kalkınması ve gelişmesini başlatamıyor.
İşsizlik yaygınlaşıyor, geçim sıkıntısı giderek artıyor.

Doç. Dr. Çetin GÖKSU

Bu durum karşısında ne yapılabilir, sorunlarını nasıl çözebilir?

Mudurnu halkı ile birlikte ve planlı bir şekilde kalkınma hamlesini nasıl başlatabilir?

Biz bu yazı dizisinde, sizlerle birlikte bu sorunları gözden geçiirecek ve kentin köyleriyle birlikte kalkınması için yapılması gerekenleri birlikte değerlendirececeğiz.

Her şeyden önce şunu bilmemiz gerekiyor.
Kalkınma ancak doğru ve etkili bir “strateji planı” yapılarak mümkündür. Eğer yörenin zenginliklerini temel alan bir strateji planı yapılamaz ise, bölgenin kalkınması mümkün değildir. Plansız yönetim, kaptanı olmayan bir gemiye benzer. İlkesiz ve amaçsız olarak engin denizlerde dolanıp durursunuz. Bir çok felaketle de karşılaşabilirsiniz. Ancak şunu iyi bilmemiz gerekiyor, Dünyanın hiçbir kentinde “Plansız” kalkınan bir kente rastlayamazsınız.

Biz Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama hocaları olarak, her gelişimizde, Mudurnu’nun haline gördükçe üzülüyoruz. Ve her gelişimizde Mudurnu’ya yardımcı olmak için çaba harcıyoruz. Ancak bizim tavsiyelerimiz, ve proje önerilerimiz yeteri ölçüde dikkate alınmıyor. Gerekli projeler yapılamıyor. Bu nedenle de sorunlar çözülemiyor. Aksine bir çok yanlış işler yapılıyor.

Mudurnu’nun doğası ve kültürü giderek yok ediliyor. İşsizlik artıyor, geçim sıkıntısı yaygınlaşıyor. Son günlerde gördüğümüz manzara cidden içler acısı. Ticaret yavaşlamış Birçok iş yeri kapanıyor, kapanacak. Köylüler ürünlerini satamıyor. Köyler boşalmış, ekonomik durgunluk başlamış. Bu durum karşısında başta yerel yönetimler olmak üzere Mudurnu halkı zor durumdan nasıl kurtulacağını kara kara düşünüyor.

Ne yapmalı, nasıl yapmalı, kentimiz köylerimiz yeniden nasıl kalkınmalı, yeni ve güzel ufuklara nasıl yeniden yelken açmalı?

Bir sonraki yazımızda, Üniversitenin Mudurnu’da yaptığı çalışmalar kısaca özetlenecek, önerilen projeler analiz edilecek ve kentin geleceği konusunda yeni öneriler getirilecektir. 
Mudurnu halkına saygıyla duyurulur.

Yazı dizisi 1 Devamı gelecek.

www.mudurnuhaber.com

Aydın ÖZPELİT