Avrupalı olmak

Avrupalı olmak

AB. İvme. Projesi kapsamında 8 günlük bir gezi programımız  devam ediyor. Gezimizin ilk duragı Bruksel de bu 3. Günümüz , bize burada rayet ve hörmet yeterince yogun , bu ilgiden bizler çok memnun kaldık.

 

Bruksel de şehir meydanındaki  muhteşem binalar görülmeye deger, buranın simgesi haline gelmiş olan su koyveren çocuk heykelini şehrin hed yerinde görmek mümkün, hatta ve hatta tüm hediyeliklerde bu simge kullanılmış.

 

 

Şehirde Türkler neredeyse her yerde varlar, buraya gelen ilk Türkler artık buralı olmuş ve Türkiye  ye yılda bir kez  gelebiliyor, burada yaşayan Türklerin büyük bir bölümü Afyon emirdaglı, hatta bir Milletvekili, Belediye başkanı bile var.

 

Burada dikkatimizi çeken bir olay ise Trafik konusu, burada sürücüler çok sakin ve neredeyse hic korna çalmıyorlar ve ışıklarda kırmızı bile yansa hemen durup yayanın geçmesini bekliyorlar, bu güzel bir olay, şehrin her yerinde bisiklet otomatları var, bisiklet kullanmak çok yaygın.

Şehirde hayat bize göre çok pahalı,  şimdi anlayabiliyorum Türkiye ye Turist olarak gelenlerin neden hediyelik eşyalara saldırdıgını, ayrıca burada hediye kavramı bizdeki gibi yaygın degil, Türkler olarak burLarda wc kullanmak bize biraz zor geldi,çünki buradaki tuvaletlerde tarhat muslugu bulunmuyor.

 

Dünya nın her yerinden insanla tanışmak mümkün, biz Türkler her zamanki gibi işaret dili ile konuşmaya devam ediyoruz.

Buradaki halk degişik diller kullanıyor, Fransızca,flemence,ingilizce kullanılıyor.Hava  şartları genellikle serin olur demişlerdi ama şansımıza  hep hava güneşli geçiyor.

Biz Bolulu basın mensupları olarak bu geziden çok malzeme çıkaracagımızı düşünúyorum.

Saygılarımla

 

Aydın Özpelit

Bruksel. Www.mudurnuhaber.com

“Avrupalı olmak” için bir yanıt

  1. “AVRUPALI GİBİ DÜŞÜNEBİLMEK” Aydın kardeşim ilk avrupa seyahatimi bereketimiz tavukculuğumuz sayesinde 1983 yılında 33 yıl önce gerçekleşmişidi.O günden sonra görmenin ve okumanın anlamını daha iyi farkettim . Gördüğüm yeniliklerle işimi kendimi geliştirdim.Memleketimde neden turizm başlamasın bizim ne eksiğimiz var diye Mudurnuda seçilmişlere etrafıma. Mudurnuda kayvanlar konağının satın alınması ve şehhülimran fakmıza bağışlanmasını sağladım sadece tavukculuk yetmiyor Mudurnumuzu her alanda sesinin duyurulması her alanda üretme ve hizmet sektörü gelişimi için festivallere sanata spora katkılar sağlamaya çalıştım.. İstanbul medyasını Mudurnuya getirdim ve Mudurnuda Turizmine katkılar sagladım gördüğümü öğrendiüimi paylaştım. Sözüm tecrübem gereği Mudurnuda olumsuzluk ve kısır döngüleri yaşasakta Zaman geç değil turizm ve diğer üretimlerde belirli bir noktaya geldik. Burada sözüm ilk başta insana değer ve saygı güven huzur için çevrecilik bilinci ve kültürümüzü avrupalı gibi düşünerek korumak olmalı diye düşünüyor İnsanlığın ihtiyacı olan Mudurnu kültürünü hep birlikte Avrupalı gibi düşünüp yaşatmalıyız. Selam saygı sevgimle.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir