Terör Lanetine

Terör Lanetine

Bu alemde Türkler yüce millettir
Dostluğa barışa açmıştır kucak
Kin gütmek hasetlik acı illettir
Kavgalar savaşlar söndürür ocak.

Dağı ovasıyla cennettir yurdum
Mevlâna Yunus’a burda vuruldum
Barışa sevdalı kahraman ordum
Destanlar yazmıştır dört köşe bucak.

Beslersen kargayı oyar gözünü
Namerde güvenmem tutmaz sözünü
Mazlumlar masumlar döver dizini
Sabrımız taşırdın şerefsiz alçak.

Barışı dostluğu rafa kaldırdın
Adına yaraşır kalleş saldırdın
Nice ana baba kardeş öldürdün
Kemiğe dayandı artık kör bıçak.

Sürüyle dağlarda it olur ürür
Ne kadar ürürse bu kervan yürür
Yılan çıyan akrep köstebek olur
Yerlerde sürünür eşkiya kaçak.

Suları ısındı artık namerdin
Kanı yerde kalmaz her bir şehidin
Üzülme sen annem şimdi Mehmet’in
Vurulduğu yerden güller açacak.

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

 

RAMAZAN DÖRTLÜKLERİ (2)

RAMAZAN DÖRTLÜKLERİ (2)

Ramazanım on altı
İftara hazır tatlı
Çorba pilav yanında
İri fasulye etli.

Ramazan on sekizde
Sohbetli ikram bizde
Baklava severseniz
İftara gelin sizde.

Ramazanda top patlar
On dokuz oldu iftar
Cömert ol sen sevgide
Sevgi verdikçe artar.

Ramazan oldu yirmi
Hak kulu hiç hak yer mi
Mağdur olan mazlumlar
Hakkın helal eder mi.

Habersaldım muhtara
Mutlak gelsin iftara
Etli sütü aş ile
Doysun yoksul fukara.

Beyimin adı Asım
Boşaldı azık tasım
Bahşişi bol verirsen
Oluruz senle hısım.

Beyimin adı Kazım
Sana geçer her nazım
Ramazan hörmetine
Bana bir yüzlük lazım.

Zenginler yer güllacı
Düşünmez yoksul açı
Dostlara iftarım var
Ocağa koydum sacı.

Bu akşam ki iftarda
Tatlılardan sütlaç var
Sade kendin düşünme
Çevremizde ne aç var.

Çağdaşlık bir yarıştır
Çok yeme az atıştır
Ramazanda boş durma
Küskünleri barıştır.

Bak gelince ramazan
Okunur yanık ezan
Hayır hasenat ile
Yoksulun gönlün kazan.

Doğru söze ne denir
İftarda hurma yenir.
Oruç namaz olmazsa
Bereketler tükenir.

Kaçan fırsat tutulmaz
Haram lokma yutulmaz
Ramazanda olsa da
Güzeller unutulmaz.

Hoca kavuklu olur
Pilav tavuklu olur
İşmar eden o güzel
Benim yavuklu olur.

Sahura er kalkmışım
Davulumu çalmışım
Yardan buse kaparak
Bahşişimi almışım.

Tereyağ cızır cızır
Sahura aşım hazır
Yaşam bir başka güzel
Bulursa başım huzur.

Sallayınca orağı
Yeriz sahur böreği
Bilirsiniz siz dostlar
Oruç nefsin direği.

İftarda yedim hindi
Üstüme uyku bindi
Teravih kaçırmışım
Canım sıkıldı şimdi.

Uykuya oruç saldım
Akşama dek aç kaldım
İftarda çok yemişim
Teravihe geç kaldım.

Davul tokmağı şimşir
Sesi göğe erişir
Benim hercai gönlüm
Her güzele ilişir.

Davulcu bahşiş ister
Makarnam da keş ister
Sahurdaki sütlacı
Yemek için diş ister.

Helal lokma seçerim
Orucumu açarım
Davulcuya sahurda
Bahşişimi saçarım.

Geldi şeker bayramı
Gönül eder seyranı
Asil olan kişiler
Dostla sohbet hayranı.

Ramazanda ver zekât
Namaz kıl rekât rekât
Kadir gece sevabı
Başka geceden bin kat.

Dom dom çalar davulum
Uzundur benim yolum
Bayramda evde yokum
Hazırlandı bavulum.

Bayramda top patlıyor
Herkes bayram kutluyor
Orucunu tutanlar
Sevabını katlıyor.

Abdullah ATAY

Ramazan Bayramınız hayırlara vesile olsun…

 

www.mudurnuhaber.com

R A M A Z A N D Ö R T L Ü K L E R İ

R A M A Z A N D Ö R T L Ü K L E R İ – 1

Doğru tanırsan dini
Sökersin kalbden kini.
Hak yolunu sürerek
Huzurda bul kendini.

Şükür geldi ramazan
Okunur yanık ezan.
Fitre namaz oruçla
Durma sen sevap kazan.

Ramazanın birinde
Kazanç alın terinde.
Doğruluk varsa sende
Her şey yerli yerinde.

Ramazanın ikisi
Hoştur pide kokusu.
Yetim hakkı yiyende
Olmaz Allah korkusu.

Ramazanım üç oldu
Dolmalara iç doldu.
Bu sebepsiz ayrılık
Ölümden de güç oldu.

Ramazanın dördünde
Herkes kendi derdinde.
Doğruluğu görürsün
Kişilerin merdinde.

Ramazanın beşinde
Herkes kendi işinde.
Yari gözel olanlar
Hiç üşür mü kışında.

İftarın bak altısı
Hazır güllaç tatlısı.
Sahurda iyi gider
İri bakla etlisi.

İftar geldi yediye
Ak kaz geldi hediye.
İç değil de dış yüze
Aldanırız ne diye.

İftarlar oldu sekiz
Sütlaca kattık sakız.
Konuk ağırlamada
Millet olarak tekiz.

İftar buldu dokuzu
Pişti çevirme kuzu.
Sahurda yemeklere
Fazla katmayın tuzu.

Ramazanın onunda
İşini yap anında.
Ne mutlu Türküm derim
Asillik var kanımda.

Ramazanın on biri
Kalbde iman dipdiri
Haset riya kibir kin
Onlardır ruhun kiri.

Ramazan on iki de
İftara sıcak pide
Höşmerim hoş olmuş da
Üstüne kaymak nerde.

Ramazanın on dördü
Sofralar bolluk gördü
Ekmeğin bölüşenler
Unuttu gamı derdi.

Ramazanın on beşi
Yaktım sahur ateşi
Muhallebi yer iken
Ne yazık kırdım dişi.

Davulcu Davut geliyor
Güzel mani biliyor
Bahşişi bol görünce
Eli yüzü gülüyor.

Hanım adın Makbule
Benzersin sen ak güle
Bahşişim bol verirsen
Çekmezsin vallah çile.

Hanım adı Gülsaba
Aklı ermez hesaba
Boğazına düşkündür
Her gün uğrar kasaba.

Uyandırdım Ayça yı
Demlettim ona çayı
Sahurda yemeklere
Bolca katmış salçayı.

Mudurnu’nun keşi var
Keşin türlü aşı var
Deli divane gönlün
Yarla her gün işi var…

Abdullah ATAY

Sağlık ve huzurla daha nice ramazanlara….

 

www.mudurnuhaber.com

A N N E

A N N E

Tüm annelerimizin ANNELER GÜNÜ nü kutlarım.

aç gözlerini annem
ben geldim ben…
bahar kokulu tenini
sürme çekili gözünü
gül kurusu benini
bana can veren bedenini
tabii ki en fazla seni
seni ben çok özledim anne…

hadi tut ellerimi anne.
ellerin elleri
ellerimi senin gibi tutamıyor
senin gibi derdimi avutamıyor anne.

kucakla, öp, okşa beni
yine çocukluğumdaki gibi.
hadi anne.
tanımadın mı beni? ..

haklısın; ben büyüdüm
hem adamakıllı
hem de;
anamakıllı büyüdüm ben
ellerim, gözlerim kocaman
sevginle büyüyen yüreğim daha da bir kocaman.
ne sevdalar sığdırdım içine
ama bambaşka senin bendeki sevdan…

ben hiç değişemedim ki
yine o bildiğin küçüğünüm.
gözlerini aç, bir bak
sadece çoğalan saçlarımdaki ak.

bilirsin
karanlıklar korkutur beni.
yalnızlığım büyür tutmazsan ellerimi.
sarmazsan kollarınla üşürüm,ölürüm
sar sarmala
yine eskisi gibi.beni! .

sesin, sesim oldu
nefesin de nefesim.
hep besledin canınla kanınla
bir de kadınlık varlığınla
dokuz ay taht kurduğum karnınla
ilk anayurdumsun sen anne.

anne ne diyeceğim sana
babamı da çok özledim,çok.
dün gece gördüm rüyamda
‘sizleri özledim’ diyordu
başımı okşayıp bağrına basıyordu.
o sıra sen geldin
beyaz giysiler içinde.
‘melek oldum ben de’ diyordun
ak güvercinler gibi kanat çırparak
gülümsüyordun.
sonra beni bırakıp
ele ele tutuşarak
süzülüp gözden kayboldunuz.

bu nasıl bir rüya anne?
bu nasıl rüya? ..

aç gözlerini
hadi uyan!
uyan be annem
hadi uyan!
en sevdiğin yediveren güllerle
kırmızı karanfiller getirdim sana
alsana! ..

anne
lütfen anne.
sahi oyuncaklarım nerede?
oynayalım hadi seninle
kuralım salıncağı yine
salla beni göğün en zirvesine
salla ki;
kirpiklerimizde demlenen gözyaşlarımızın buğularıyla
çile çile bulutlarla örülmüş
o kara perdeyi yırtacağım.
şimdi hayatımıza günlük güneşlik
yeni bir sahne açacağım anne.

hadi anne hadi
kalk hadi
şaka yapma.
kalk! ..kalk! ..kalk!
anne! ..
yoksa…yoksa
annee
anne yaa
annee
anneeee! ..

 

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

ŞİİRSEL DAMLACIKLAR

ŞİİRSEL DAMLACIKLAR

Yeni yılın tüm islami ve insani alemlere sağlık ve barış getirmesi dileklerimle. Dalaletin yerine adaletin adilik yerine adillik ilkesinin hüküm sürdüğü zulümsüz daha nice yıllara.

OKUL ŞİİRLERİ

AYLAR

Ayların başı ocak
Bembeyaz köşe bucak
Odun kömürü bol at
Sönmesin sakın ocak.

Cüce şubatta geldi
Her taraf karla doldu
Kardan adam yapalım
Okullar tatil oldu.

Mart baharı müjdeler
Tohum toprağı deler
Bahçelere kırlara
Renk renk çiçekler dolar.

Nisanda bayram olur
Gönüller neşe bulur
Tüm dünya çocukları
Ata’ma hayran kalır.

Kurt kuş mayısı bekler
Uçuşur kelebekler
Dersine çalışırsan
Boşa gitmez emekler.

Kiraz ayı haziran
Sınavlara hazırlan
Karıncadan örnek al
En değerli şey zaman.

Pazara geldi karpuz
Ne de sıcak şu temmuz
Evde kırda bayırda
Bol bol kitap okuruz.

Ağustosa geçelim
Ekinleri biçelim
Meyvelerden bol yiyip
Buzlu ayran içelim.

Eylülde yaprak sarı
Kovana girer arı
Dağlar ovalar bağlar
Karşılar sonbaharı.

Bak geldi şimdi ekim
Yaşasın Cumhuriyetim
Atam böyle demiştir
Hakimiyet milletin(dir) .

Kasımda hüzündeyiz
Atamın izindeyiz
Ebediyete kadar hep
Gazimin sözündeyiz.

Geldi çattı aralık
Zor olacak ayrılık
Kış baharı yazıyla
Koca yıl geçti artık.

Şu dünyadaki gerçek
İlim solmayan çiçek
Tembel tembel gezenin
Ömrü boşa geçecek.

Abdullah Atay

ÇANAKKALE

Yıl bin dokuz yüz on beş
Yurdun dört yanı ateş
Ölümüne savaştı
Baba oğul ve kardeş.

Doldurdular ön safı
Dilde şehitlik lafı
Günlük çıkan tayını
Tek bir üzüm hoşafı.

Conkbayır Gelibolu
Orda şehitler dolu
Yedi düvel gelse de
Verilmez Anadolu.

Hiç gelir miydi akla
Mermi iki yüz on beş okka
Yiğit Seyit onbaşı
Kaldırıverdi o dakka.

O mermi vurdu tokat
Düşmanda bitti takat
Yurduma göz dikenin
Bilin ki aklı sakat.

İngiliz Anzak Yunan
Çanakkalede duman
Sonları hüsran olur
Bizden esaret uman.

Gül zamansız açılmaz
Kader ise kaçılmaz
Tüm dünya şunu bilsin
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ.

Çanakkale anıtı
Kahramanlık kanıtı
Yurda giren düşmana
Ordum verdi yanıtı.

Tekrar yazdık Lozanı
Kestirmedik ezanı
Yüce Atam affetmez
Mazlum yoksul ezeni.

Şehit kanıyla sulu
Vatanın sağı solu
YURTTA SULH CİHANDA SULH
Türklerin ana yolu.

Abdullah Atay

KÜÇÜK ÇOBAN

Henüz on dört on beşinde
Nice dertler var başında
Yaşıtları okuldayken
Küçük çoban dağ başında…

Sırtında eski bir kaban
Umudun peşinde çoban
İçin için ne ağlarsın
Yok mu senin anan baban…

Belinde azık torbası
İçinde azcık çorbası
Yamalı ama temizce
Üstünde çoban urbası…

Yaşı küçük yürek büyük
Omzunda kocaman bir yük
Hem yetimsin hem de öksüz
Yazık senin boynun bükük…

Sürünü bekler karabaş
O sana dost hem arkadaş
Aç kalmasın koyun kuzun
Durma sen dağ bayır dolaş..

Kavalın sesi inliyor
Kurt kuşlar seni dinliyor
Yaralı bir ceylan gibi
Yürek sancın dinmiyor…

Okulun dağlar senin
Kavalın ise kalemin
Şu yalçın kayadan başka
Yoktur halin bilenin…

Kara koyunun meliyor
Sesi yüreği deliyor
Sürünü toplasan artık
Gece gününü çalıyor…

Duman çöktü karşı dağa
Kurt başladı ulumağa
Sürüsünü merak edip
Yollarına bakar ağa…

Boş geçirme bahar yazı
Sana muhtaç koyun kuzu
İnsanı doğayı sevmek
Yaşamanın tadı tuzu…

Kalmışsan da öksüz yetim
Olmasa da variyetin
Doğruluktan hiç ayrılma
İnsanız biz nihayetin..

Abdullah Atay

ŞİİRSEL ESİNTİLER

ŞİİRSEL ESİNTİLER

NEYE YARAR

Sılaya varmayan yol
Dostunu sormayan kul
Şifasın vermeyen bal
Toprağı yarmayan bel
Çiçeğe durmayan dal
Kokusun vermeyen gül
Közünü sermeyen kül
Deryayı görmeyen sal
Zulümü yermeyen dil
Zalime vurmayan el
Nağmeler dermeyen tel
Buluta ermeyen yel
Yoksulu görmeyen mal
Bedeni sarmayan şal
Leyla*ya varmayan çöl
İzini sürmeyen döl

NEYE YARAR Kİ…

Abdullah Atay

  www.mudurnuhaber.com

SADIK EFENDİ

Öyle anlayışlıydı ki Sadık Efendi
Yedi aylıkken doğdu
Fazla yük olmamak için anasına.

Öyle yardım severdi ki Sadık Efendi
Dünyanın en ağır yükünü yüklendi hep
Acıdığı için yaşlı dünyasına.
Tüm dostlarını da taşıdı yüreğinde
Adı gibi sadık kalarak dostluğuna.

Öyle ince öyle hassastı ki Sadık Efendi
İnce hastalığa tutulup
Bir deri bir kemiğe döndü sonunda
Bu yüzden fazla da yük olmadı dostlarına
Sonsuzluğa giden son yolculuğunda.

Abdullah Atay

G Ü Z E L

Kadın
Oyunda göbekle
Koynunda bebekle
Boynunda ipekle
Güzel…

Düğün çengiyle
Davul dengiyle
Çiçek rengiyle
Muhabbet ahengiyle
Güzel…

Gelin takıyla
Sohbet rakıyla
Kahve bakıyla
Emek hakkıyla
Güzel…

Dağlar cerenle
Gönül yarenle
Dua erenle
Yardım verenle
Güzel…

Sofra aşla
Dağlar taşla
Güzel kaşla
Güzel…

Dilber dille
Bahar gülle
Güller bülbülle
Güzel…

Kişi soyla
Deniz koyla
Dere suyla
Hanım beyle
Meclis çayla
Güzel huyla
Güzel…

Ateş közle
Mevsim yazla
Meclis sazla
Güzel nazla
Güzel…

Yiğit yarıyla
Hazan sarıyla
Kışlar kar’ıyla
Kovan arıyla
Güzel…

Ağaç yaprakla
Vatan toprakla
Özgürlük bayrakla
Güzel…

Kaplar kalayla
Bayram alayla
Gurbet sılayla
Güzel…

Tanrı kulla
Mektup pulla
Beden çulla
Sıla yolla
Güzel…

Ey sevgili

Sen de bendeki senle bende
Güzelsin….

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

 

UNUTMADIK ATAM

UNUTMADIK ATAM

Türk Öğün Çalış Güven dediğin öğütü
Çanakkale de verdiğimiz binlerce şehiti
Anaların bacıların yaktığı ağıtı
Birde Koca Seyit i
Unutmadık Atam unutturmayacağız.

Sayende milletçe uyandığımızı
Okullarda söylenen andımızı
Akdeniz e bir kısrak başı gibi uzandığımızı
Bu vatanı nasıl kazandığımızı
Unutmadık Atam unutturmayacağız.

İnsanlık yolunda yürüdüğün izini
Karanlığı boğan aydınlık yüzünü
Yurtta barış dünyada barış sözünü
Tüm dünyaya örnek barışcıl özünü
Unutmadık Atam unutturmayacağız.

Kocatepe ye ceylan olup çıkışını
Düşmanın üstüne çığ gibi akışını
Yılanı çıyanı denize döküşünü
Çağdaşlığa kararlı bakışını
Unutmadık Atam unutturmayacağız.

Kurduğun yıkılmaz cumhuriyeti
Halkımıza kazandırdığın hakimiyeti
Dinimize verdiğin kıymeti
Gençliğe bıraktığın kutsal emaneti
Unutmadık Atam unutturmayacağız.

Düşmanın yobazın defterini dürdüğünü
Esaret zincirini nasıl kırdığını
Yurdumu demir ağlarla ördüğünü
Yaptığın devrimlerle geleceği gördüğünü
Unutmadık Atam unutturmayacağız.

Abdullah ATAY

 

www.mudurnuhaber.com

DUA

DUA

Rabbim acı yarattığın kuluna
Tüm insanlık gitsin doğru yoluna
Halden bilmez helal yemez namerdin
Muhtaç etme parasına puluna.

Esirgeyen bağışlayan ey Rabbim
Sevgin ile dolup taşar bu kalbim
Sana tapıp sana secde ederim
Çünkü sensin şifa sunan tabibim.

Seninledir bu insanlık bu ümmet
Hak yolunda kurmuşsun sen hükümet
Gönlümüzün ilacı hep sendedir
Kâlplerdesin şefâatçi MUHAMMET!

Şu gönlümüz Hak aşkıyla nehirdir
Şeytan ise aşımıza zehirdir
Yetim hakkı helal haram bilelim
Bugün dünya yarın ise ahirdir

Yüreğinden at kibiri yak kini
İçerinden sök şeytanı dök cini
Rabbimizin yarattığı kullara
Yol gösteren Müslümanlık hak dini.

Abdullah Atay

SANA DÖNÜYORUM

Dilimden düşmeyen adın duamla
Gönlümde büyüyen kutsal sevdamla
Dostlarla yaptığım son bir vedamla
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Zenginlik şan şöhret yazık ki yalan.
Servetim varlığım ecelle talan
Ölümmüş sonunda tecelli olan
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Köşkler hanlar değil,son taht musalla
Dostların omzunda dört kollu salla
Göklere yükselen dua selayla
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Onca kürküm varken kaldım kefenle
Günahkar bir kulum bin bir nedenle
Ruhumdan ayrılmış soluk bedenle
Sana dönüyorum yüce Yaradan.

Karşında suçluyum kızaran yüzle
Şefaat dilerim yalvaran sözle
Bir senin bildiğin ruhumda gizle
Huzuruna geldim yüce Yaradan.

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

RAMAZAN MANİLERİ (3)

RAMAZAN MANİLERİ (3)

Mudurnu’nun keşi var
Keşin türlü aşı var
Deli divane gönlün
Yarla her gün işi var…

Sallayınca orağı
Yeriz sahur böreği
Bilirsiniz siz dostlar
Oruç nefsin direği.

İftarda yedim hindi
Üstüme uyku bindi
Teravih kaçırmışım
Canım sıkıldı şimdi.

Uykuya oruç saldım
Akşama dek aç kaldım
İftarda çok yemişim
Teravihe geç kaldım.

Davul tokmağı şimşir
Sesi göğe erişir
Benim hercai gönlüm
Her güzele ilişir.

Hanım adın Makbule
Benzersin sen ak güle
Bahşişim bol verirsen
Çekmezsin vallah çile.

Hanım adı Gülsaba
Aklı ermez hesaba
Boğazına düşkündür
Her gün uğrar kasaba.

Uyandırdım Ayça yı
Demlettim ona çayı
Sahurda yemeklere
Bolca katmış salçayı.

Davulcu bahşiş ister
Makarnam da keş ister
Sahurdaki sütlacı
Yemek için diş ister.

Helal lokma seçerim
Orucumu açarım
Davulcuya sahurda
Bahşişimi saçarım.

Oruçta geldik dörde
İftara pişti zerde
Kaşıksapı korava
Devadır her bir derde.

Ramazanın on üçü
Dolmanın hazır içi
Mazlumlara eziyet
İnsanlığımız suçu.

On sekiz oldu sahur
İftara eti kavur
Yardan ayrı kalanın
Elbet her anı kahır.

Sahur oldu on dokuz
Boş laflara biz tokuz
Atatürkün yolunda
Çağdaşlıkta biz çokuz

Sahurum oldu yirmi
Hak kulu hiç hak yer mi
Boş sözlere aldanma
Cahille arif bir mi…

İftarın yirmi beşi
Aramam üçü beşi
Her gönülde taht kurmak
Mudurnuluların işi.

Mudurnu şirin yöre
İçinden akar dere
Tabip doktor gelse de
Yarama olmaz çare…

Mudurnu’nun kayası
Sevgi aşkın mayası
Yari candan sevenin
Kabul olur duası…

Mudurnu konakları
Ağırlar konukları
Mevlam artık görüver
Yüreği yanıkları….

Ramazanda ver zekât
Namaz kıl rekât rekât
Kadir gece sevabı
Başka geceden bin kat.

Dom dom çalar davulum
Uzundur benim yolum
Bayramda evde yokum
Hazırlandı bavulum.

Bayramda top patlıyor
Herkes bayram kutluyor
Orucunu tutanlar
Sevabını katlıyor.

Geldi şeker bayramı
Gönül eder seyranı
Asil olan kişiler
Dostla sohbet hayranı.

Abdullah ATAY
Sağlık ve huzurla daha nice ramazanlara….

www.mudurnuhaber.com

RAMAZAN MANİLERİ (2)

RAMAZAN MANİLERİ (2)

Ramazanın on biri
Kibir içimin kiri
Helalim beri gelsin
Haramsa dursun geri

Ramazanın on dördü
Sofralar bolluk gördü
Ekmeğin bölüşenler
Rabbin yoluna erdi.

Ramazanın on beşi
Yaktım sahur ateşi
Muhallebi yer iken
Ne yazık kırdım dişi.

Davulcu Davut geliyor
Güzel mani biliyor
Bahşişi bol ver’nce
Eli yüzü gülüyor.

Ramazan on sekizde
Sohbetli ikram bizde
Baklava severseniz
İftara gelin sizde.

Ramazanda top patlar
On dokuz oldu iftar
Cömert ol sen sevgide
Sevgi verdikçe artar.

Ramazan oldu yirmi
Hak kulu hiç hak yer mi
Mağdur olan mazlumlar
Hakkın helal eder mi.

Haber saldım muhtara
Mutlak gelsin iftara
Etli sütü aş ile
Doysun yoksul fukara.

Beyimin adı Asım
Boşaldı azık tasım
Bahşişi bol verirsen
Oluruz senle hısım.

Beyimin adı Kazım
Sana geçer her nazım
Ramazan hörmetine
Bana bir yüzlük lazım.

Çağdaşlık bir yarıştır
Çok yeme az atıştır
Ramazanda boş durma
Küskünleri barıştır.

Bak gelince ramazan
Okunur yanık ezan
Hayır hasenat ile
Yoksulun gönlün kazan.

Doğru söze ne denir
İftarda hurma yenir.
Oruç namaz olmazsa
Bereketler tükenir.

Kaçan fırsat tutulmaz
Haram lokma yutulmaz
Ramazanda olsa da
Güzeller unutulmaz.

Hoca kavuklu olur
Pilav tavuklu olur
İşmar eden o güzel
Benim yavuklu olur.

Sahura er kalkmışım
Davulumu çalmışım
Yardan buse kaparak
Bahşişimi almışım.

Tereyağ cızır cızır
Sahura aşım hazır
Yaşam bir başka güzel

Abdullah Atay

 

www.mudurnuhaber.com

RAMAZAN MANİLERİ (1)

RAMAZAN MANİLERİ (1)

Mübarek ramazan ayının islami ve insani alemlere barış ve huzur getirmesi dileklerimle.

Ramazan geldi hoş geldi
Türlü türlü aş geldi
Makarnama mantıma
Mudurnudan keş geldi.

Ramazan berekettir
İmana harekettir
Yetim hakkı yiyenin
Ahiri felakettir.

Ramazan geldi bire
Yar çağırır habire
Yar yanında olunca
Girilir mi kabire…

Ramazanım iki de
İftara hazır pide
Höşmerim hoş olmuş da
Üstüne kaymak nerde.

Ramazan geldi üçe
Hayır yap yoksul aça
Fakir garip ne bilsin
Etin fiyatı kaça…

Ramazan geldi dörde
İftara hazır zerde
Rabbim yardan ayırıp
Düşürme beni derde.

Ramazanım beş oldu
Sabır gönle eş oldu
Evlerde sofralara
Bereketli aş doldu.

Ramazanın beşinde
Herkes kendi işinde
Hak yolunda gidenler
Helal lokma peşinde..

Ramazanın altısı
Hazır iftar tatlısı
Çok da tatlı oluyor
İri bakla etlisi.

İftar geldi yediye
Bu can Haktan hediye
İç değil de dış yüze
Aldanırız ne diye.

Ramazanın sekizi
Gönüllerde Hak izi
Atamızın yolunda
Bu yurdun oğlu kızı.

Ramazan oldu dokuz
Boş lakırdılara tokuz
Doğruluk da varız da
Yalan gıybette yokuz.

Ramazanın dokuzu
Sahurda yedik kazı
Sevda gözlü sevdiğim
Beni gönlüne kazı.

Ramazan geldi on*a
İftara kestik dana
Düğünümüz tez olsun
Selam söyle anana.

Zenginler yer güllacı
Düşünmez yoksul açı
Dostlara iftarım var
Ocağa koydum sacı.

Bu akşam ki iftarda
Tatlılardan sütlaç var
Sade kendin düşünme
Çevremizde ne aç var.

Abdullah ATAY

www.mudurnuhaber.com

YETER

YETER

Gündüz güneş olmasa
Gözünün kor’u yeter
Geceme ay doğmasa
Yüzünün nuru yeter.

İnandın ona buna
Ayrıldık yana yana
Aşkımın hatırına
Maziyi koru yeter.

Ayrılık geldi başa
Bak gözümdeki yaşa
Gerek yok artık kışa
Saçımın karı yeter.

Şimdi gönlüm eyvahta
Lanet okur bu bahta
Aşka edilen ahda
Sözünün eri yeter.

Sensizlikle duramam
Hüzünleri saramam
Cenneti de aramam
Dönüver geri yeter…

Belki karlı kış günü
Belki de bir güz günü
Duyunca öldüğümü
Dönüver geri yeter.

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

ADIN KALACAK

ADIN KALACAK

 

Bu video klibin hazırlamasında emeği geçen sevgili şair arkadaşım Melis ÖNEŞ ve deneyimli besteci ve söz yazarı üstadım Cemal Orhan UZUNER e çok teşekkür ederim. Bu eser şimdilik ev ortamında hazırlanmıştır. Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) a kayıtlı olarak görücüye çıkmıştır.

Fani alemde bırakınca bir eser
Baki alemde rahmetin yelleri eser.

ADIN KALACAK

Yaptığın yanına kâr kalır sanma
Elbet bu dünyada eden bulacak
Güzellik gençliğe sakın aldanma
Gün gelip senin de vaden dolacak.

Mala mülke kürke olma sakın kul
Eşine dostuna sıkıca sokul
Bilirsin sonunda üç arşınlık çul
Ebedi giydiğin kefen olacak.

Başaklar olgunsa başını eğer
Tatlı dil tebessüm gönülü eğler
Selâma hatır’a verirsen değer
Dostların dilinde adın kalacak.

Alemi yaradan Rabbin emriyle
Gönülden dökülen dua seliyle
Geriye dönmeyen sessiz gemiyle
Adressiz meçhule giden kalacak.

Korkutma daldaki minik serçeyi
Bir yudum sevgidir yaşam çiçeği
Başına gelince ecel gerçeği
Ruhundan ayrılan beden solacak.

Mazlumun dünyasın başına yıksa
Yetime yoksula hayırı yoksa
Ettiği zulümden günahı çoksa
Zalimler sevmeyi nerden bilecek.

Abdullah Atay

MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com

SEVDA


 

Değerli sanatçımız Zerrin Özer*in seslendirdiği *Aşktan Yana Şansım Yok* *Bir Kuru Yaprak* şarkılarının beste ve güftecisi sevgili üstad Cemal Orhan Uzuner dostum benim de üç şiirimi bestelemiştir.. Bu üç şiirim MESAM da kayıtlıdır.

Bu şiirlerden biri de SEVDA dır.

SEVDA

Sevdiğin güzele nazın geçince
Damarda sel olup akıyor sevda
Gurbetin elinde hüzün basınca
Yarinin yoluna bakıyor sevda.

Hicran olur gizli aşkın sevdası
Çıkmıyor gönlümün sesi sedası
Hakiki sevgiler Hakkın nidası
Yüreğe düşünce yakıyor sevda.

Sevgisiz geçen gün ömürden kayıp
Bir selam hatırı gönülden sayıp
Vicdanın sesini ruhunda duyup
Sevene umutlar ekiyor sevda.

O yarin bakışı aklımı çeler
İşveli gülüşü bağrımı deler
Biçare sevenler gün olur güler.
Sabrın kilimini dokuyor sevda.

Şu garip gönlümü bir söz yaralar
Beyazlar yerine giydim karalar
Sinemde kanıyor göz göz yaralar
Ateşten gömleği dikiyor sevda.

Ferhat şirin için dağları deldi
Leylâ’sız Mecnun’un mekânı çöldü
Ne yazık sevgimiz nazara geldi
Kadere lanetler okuyor sevda.

Sevmeyi bilene bu canım feda
Ömrümde görmedim böyle bir veda
Giderken son sözü bir tek elveda
Ayrılık acısı çekiyor sevda.

Alına ayrılık yazan olunca
Baharda gönüle hazan dolunca
Üç günlük dünyada zaman gelince
Açmadan çiçeğin döküyor sevda..

Bir selâm bir hatır yaşamın demi
Ruhuma çöküyor akşamın gamı
Adressiz meçhule kalkarken gemi
Son yolculuğuna çıkıyor sevda.

Ansızın kaderin düştüm ağına
Acımaz sevdiğim gençlik çağıma
Bülbüller konmuyor viran bağıma
Zamansız kabire sokuyor sevda..

Abdullah Atay

www.mudurnuhaber.com

YENİ YIL

YENİ YILSevdiklerinizle birlikte umudu,geleceği,mutluluğu,kardeşliği,sevinci ve de yaşamı bir dilim ekmek gibi dostca bölüşümlere.
Gönüllerde kardeşliğin eyleştiği, sevgilerin devleştiği nice yıllara daha. İki bin on dört yılının tüm İslâm ve insanlık alemine sağlık,mutluluk getirmesi dileklerimle.
Gönül bağlarınızdaki güller,ömür çağlarınızdaki i günler hiç solmasın.

nice mutlu yıllara
konsun gönül güllere
canlar kurban oluyor
şeker kaymak dillere…

yeni yıl mutlu olsun
seven umutlu olsun
sevip seviliniz hep
yeter ki huzur olsun…

yeni yılda gülünüz
susmasın hiç diliniz
gönül bahçelerinde
solmasın tek gülünüz…

yeni yılı kutlarım
tükenmez umutlarım
yar yanımda olmazsa
kaçar hep uykularım…

yeni yıla ermişiz
nice yıllar vermişiz
gönül dostlarına biz
gonca güller dermişiz…

AYLAR (Çocuk Şiiri)

Ayların başı ocak
Hep beyaz köşe bucak
Odun kömürü bol at
Sönmesin sakın ocak.

Cüce şubatta geldi
Her taraf karla doldu
Kardan adam yapalım
Okullar tatil oldu.

Mart baharı müjdeler
Tohum toprağı deler
Bahçelere kırlara
Renk renk çiçekler dolar.

Nisanda bayram olur
Gönüller neşe bulur
Tüm dünya çocukları
Ata’ma hayran kalır.

Kurt kuş mayısı bekler
Uçuşur kelebekler
Dersine çalışırsan
Boşa gitmez emekler.

Kiraz ayı haziran
Sınavlara hazırlan
Karıncadan örnek al
En değerli şey zaman.

Pazara geldi karpuz
Ne de sıcak şu temmuz
Evde kırda bayırda
Bol bol kitap okuruz.

Ağustosa geçelim
Ekinleri biçelim
Meyvelerden bol yiyip
Buzlu ayran içelim.

Eylülde yaprak sarı
Kovana girer arı
Dağlar ovalar bağlar
Karşılar sonbaharı.

Bak geldi şimdi ekim
Yaşasın Cumhuriyetim
Atam böyle demiştir
Hakimiyet milletin(dir) .

Kasımda hüzündeyiz
Atamın izindeyiz
Ebediyete kadar hep
Gazimin sözündeyiz.

Geldi çattı aralık
Zor olacak ayrılık
Kış baharı yazıyla
Koca yıl geçti artık.

Şu dünyadaki gerçek
İlim solmayan çiçek
Tembel tembel gezenin
Ömrü boşa geçecek.

Abdullah Atay

MUDURNU HABER

www.mudurnuhaber.com